Medicana Bahçelievler Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Melih Tugay, yeni doğan bebeklerde görülebilen konjenital anomaliler hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Melih Tugay, "Yeni doğan bebeklerde görülen normal dışı olan yapısal özellikler yani konjenital anomaliler, anne ve babaları endişelendiren konuların başında geliyor. Doğumdan önceki süreçte oluşan anomaliler düzenli hekim kontrolü sayesinde farklı teknikler ile tespit edilebiliyor. Birçok farklı türü bulunan konjenital anomaliler bebeğin yaşamsal fonksiyonlarını etkileyebilir. Hamilelik öncesi ve gebelik sırasında düzenli hekim kontrolü büyük önem taşıyor" ifadelerini kullandı.
Konjenital anomalinin annenin radyasyona maruz kalması, alkol, sigara ve ilaç kullanımı gibi sebeplere bağlı olarak meydana gelebildiğinin altını çizen Prof. Dr. Tugay, "Fakat bu yapısal bozukluklar çoğunlukla hiçbir şeye bağlı olmadan altta yatan herhangi bir sebep olmadan da gelişmektedir" dedi.
Fiziksel şekil ve fonksiyon bozukluğu olarak ortaya çıkan anomali türlerine de değinen Prof. Dr. Tugay, "Kalp, akciğer, barsaklar ve üriner sisteminde görülen konjenital anomalilerin ciddi komplikasyonlar ve hatta ölüme yol açabilir. Doğum öncesinde tespit edilen konjenital anomalilerin hamilelik sürecinde yakın takibi oldukça önemlidir. Anne ve babalar gebelik taramaları ve bu süreçte mutlaka çocuk cerrahı ile görüşmeleri gerekiyor. Çocuk cerrahisinin gelişimi sayesinde bu tür yapısal bozuklukların doğumdan sonra tamamen ameliyatla tedavi edilmesi ile bebeğin ömür boyu sağlıklı bir şekilde yaşaması artık sıradan bir durum haline gelmiştir" diye konuştu.
KONJENİTAL ANOMALİ TESTLER VE ULTRASONOGRAFİ İLE TESPİT EDİLEBİLİYOR
Yeni doğan konjenital anomalinin tespiti konusuna değinen Prof. Dr. Tugay, "Konjenital anomali hamilelik döneminde yapılan testler ve ultrasonografi taramaları ile tespit ediliyor. Anomali araştırmasına yönelik taramalarda gebeliğin belirli dönemlerinde anneden kan alınarak veya amniyosentez ile çeşitli protein ve hormon değerleri inceleniyor. Gelişmiş ultrasonografi taraması ise bebeğin gelişiminin incelenerek belirli oranda bir anormallik olup olmadığının ortaya çıkmasını sağlıyor. Şüpheli durumlarda ise kesin tanı için genetik analiz yapılması gerekiyor. Bu türden taramalar çok yüksek oranda önceden tanı konmasını sağlamakla birlikte en geçerli tanı bu şekilde şüphelenilen bebeklerin doğumdan sonra yapılan muayene ve tetkiklerinde ortaya çıkmaktadır. Sonuç olarak anne karnında yapılan incelemelerin her zaman yanılma payı olabilmektedir" dedi.
Yeni doğan bebeklerin yüzde 3 ila 5’inde konjenital anomali görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Tugay, "Konjenital anomalinin erken dönemde tespit edilmesi, daha kolay ve komplikasyon gelişmeden tedavi edilmesini sağlayabilir. Anomalinin türüne bağlı olarak değişiklik gösteren tedavi yöntemleri alanında yetkin çocuk cerrahları tarafından uygulandığında çoğunlukla olumlu sonuçlar verebilmektedir. Bebekte tedavinin zamanında yapılabilmesi için mutlaka bebek doğduktan sonra çocuk cerrahı tarafından görülmesi gerekmektedir. Muayene, laboratuvar ve radyoloji ile tamamlanan inceleme sonucunda tanı ve sonrasında hangi tedavinin uygulanacağı belirlenir. Bazı yapısal bozuklukların hemen ameliyat edilmesi gerekirken bazıları zaman içinde yapılabilir. Ayrıca yeni doğan yoğun bakım ünitesinde tedavi gören prematüre ya da zamanında doğan bebeklerin de ortaya çıkan sorunlarının çocuk cerrahları tarafından acil tedavisi gerekebilir. Bu nedenle bebeğin dünyaya geldiği hastanede çocuk cerrahının bulunması her zaman avantajlı olmaktadır. Özellikle cerrahi yöntemler ile çocuk cerrahisinin alanına giren konjenital anomaliler yüz güldüren sonuçlar vermektedir" açıklamalarında bulundu.
Yeni doğan bebekte konjenital anomali tespit edilmesi durumunda anomalinin tanısının belirlenerek tedavi seçeneklerinin hızlı şekilde gözden geçirilmesi gerektiğini işaret eden Prof. Dr. Tugay, "Tek bir bölgeyi etkileyen konjenital anomali gibi birden fazla anomalinin aynı anda ortaya çıkması da söz konusu olabilir. Organın yapısal bozukluğunun şekli cerrahi tedavi sonrası bebekte bir hasar bırakıp bırakmayacağını büyük ölçüde etkiliyor. Çocuk cerrahisinin alanına giren konjenital anomali yada yapısal bozuklukların büyük kısmı zamanında ve uygun cerrahi müdahale sayesinde çoğunlukla ameliyat izi dışında bebekte kalıcı bir hasar oluşumu gerçekleşmeden tedavi edilebiliyor" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Tugay gebelik sırasında organlarında yapısal bozukluk tespit edilen bebeklerin ailelerinin öncelikle bir çocuk cerrahı ile görüşerek durumu ve tedavisi ile ilgili bilgi alınması gerektiğini belirtti. İHA