Miras anlaşmazlıklarının çözümüne yönelik yeni bir başvuru yöntemi gündeme geldi ve haksız muameleye maruz kalan çocukların haklarının korunması için bir süreç başlatıldı. Yaşlılık döneminde ebeveynlerinin bakımını üstlenen çocukların, anne veya babalarının mallarını miras almaları, mahkemelerde sıkça tartışılan ve üzerinde durulan bir konudur.
Miras anlaşmazlıkları, aile içinde sık rastlanan ve çözümü zor olan durumlardan biridir. Yine de, yeni uygulama haksız muameleye maruz kalanların haklarını koruyarak ve adalete katkıda bulunarak bu tür sorunların çözümünü kolaylaştırmaktadır.
Yeni düzenlemeler, miras anlaşmazlıklarının kardeşler arasında adil bir biçimde çözülmesini amaçlamaktadır. Ayrıca, zaman aşımı süresi geçtikten sonra bile taşınmaz malın satılmaması durumunda hak talebinde bulunma fırsatı sunuldu.
BU HAKLAR YENİDEN DEĞERLENDİRİLECEK
Anne-baba, Türk Medeni Kanunu'nun verdiği yetkiyle mülklerini kullanma ve çocuklarına devretme hakkına sahiptir; bu haklarında özgür iradeleri ve takdirleri geçerlidir.
Ebeveynin vefatı durumunda, mülk devri hakkı yeniden gözden geçirilebilir. Anne ve babanın vefatının ardından açılan davalarda, ebeveynlerin çocuklarına hediye ettikleri mallar kardeşler arasında adil bir şekilde bölüştürülmelidir.
DİĞER KARDEŞERE DAĞITMAYACAK
Ebeveynlerin isteği veya kardeşin yetkisiyle mülk devredildiğinde, Miras Kanunu genellikle böyle varlıkları bölünebilir varlıklar olarak kabul etmez. Ancak, geçmişten gelen bir zaman aşımı bile olsa, asliye hukuk mahkemesinde açılan bir dava ile bu mülk üzerinde hak talep edilebilir. Eğer bir çocuk, anne ve babasının vefatından sonra miras olarak aldığı malı kaybetmemek için satar ve bu satıştan elde ettiği geliri miras olarak sunmaya çalışırsa, genellikle mahkeme bu geliri miras kapsamına almaz ve diğer kardeşlerle paylaşmaz.