Yenidoğan skandalında korkunç detay! Bebek katilleri 4 ilde daha ortaya çıktı

Herkesi ayağa kaldıran Yenidoğan Çetesi’nin İstanbul dışında 4 ilde daha bebekleri katlettiği ortaya çıktı. Anlatılanların her satırı kan dondurdu.

İstanbul’da aralarında doktorların, hemşirelerin de yer aldığı sağlıklı bebekleri yoğun bakıma sevk ederek, bile isteye öldüren ‘Yenidoğan Çetesi’nin’ İstanbul dışında Niğde, Sakarya, Kocaeli ve Antalya'da da kanlı işlemlerini sürdürdüğü ortaya çıktı.

Bazı özel hastanelerde yoğun bakım ünitelerine sevk edilen bazı bebeklerin sahte epikriz raporu düzenlenerek hastanede fazla süre yatırıldığı tespit edildi.

SGK'den haksız kazanç sağlamak için bebekleri öldüren canilerin acı yaşattığı aileler bir bir anlattı.

"ÇOCUĞUM FETÖ'DEN ATILMA DOKTORUN ELİNDE KALDI"

Kocaeli Üniversitesi Hastanesi’nde erken doğan bebek Zümranur Altun, yemek borusundan ameliyat olduktan sonra İstanbul’da bulunan Özel F. Hastanesi’ne sevk edildi.

Bir ay süren tedavi sürecinde pek çok ihmaller olduğu iddiasında bulunan baba İbrahim Altan, CİMER’e şikayet başvurusu yaptı.

Altan başvurusunda “F. Hastanesi’nde görevli çocuk doktoru B. E. ilk geldiği gün bilgisiz bir şekilde sondasını çıkardığı için çocuğum bir aydır beslenemiyor. İyi bakılmadığını dile getirdiğimde bizi terslediler. Yalan yanlış bilgilerle, çocuğumuzu emanet ettiğimiz sözde doktor B.E. ‘FETÖ’den atılma doktor. Benim çocuğum böyle insanların elinde kalıyor. Doktor ve hastane yönetiminden şikayetçiyim” dedi. Bebeği Zümranur hayatını kaybetti.

“ÖLÜM RAPORUNDA ‘DOĞAL ÖLÜM’ YAZIYORDU”

Niğde’de 18 Mayıs 2022’de Özel H. Hastanesi’nde doğum yapan Reyhan Öcal da bebeğinin ölümünün şüpheli olduğu iddiasında bulundu.

Öcal, kendilerine şeker hastası olduğu için bebeğinin kuvözde yatması gerektiğini ancak nefes almasında sıkıntı olduğunu söylediklerini ifade etti. Öcal, “15 gün bebeğim kuvözde yattı. 16’ncı günde bir anda doktor M.F.Ş. ‘Bebeğinizde patolojik bir sarılık oldu ve karaciğeri ile böbrekleri iflas edebilir’ dedi. 17’nci günde de bebeğimin hayatını kaybettiğini söylediler. 4 Haziran’da bebeğim öldü. Ölüm raporunda da ‘doğal ölüm’ yazıyordu. Doktor bu raporu hazırlarken bebeğimin kimliğini benden istedi ve ‘bu bende kalacak’ diyerek kimliğini de vermedi” dedi.

“NİTRİKOKSİT GAZ TEDAVİSİ İÇİN 3 BİN 500 TL İSTEDİLER”

Sakarya’da Kamil Tan babanın bebeği, Özel B. Hastanesi’nde dünyaya geldi. Tan’a bebeğinin bir süre kuvözde kalması gerektiği ve bunun rutin bir işlem olduğu ifade edildi. Tan süreci şöyle anlattı:

'Bundan yaklaşık 10 saat sonra apar topar yeni doğan yoğun bakım ünitesi olan bir hastaneye nakli yapılmalı’ denilerek Kocaeli Özel A. Hastanesi’ne ambulans ile götürüldü. O sırada bize ‘Korkacak bir şey yok, rutin işlemler’ denildi. Hastaneye geldiğimizde ise bize ‘çocuğunuz ölmek üzere’ denildi. Özel A. Hastanesi’nde iki gece kaldık. Doktor tüm gece belirli aralıklarla bebeğin durumunun daha kötüye gittiğini söyleyerek sorunun ciğer gelişmesine bağlı olarak pulmoner hipertansiyon teşhisi konulduğu söylendi. Son bir tedavi için umut olmasa da sabah saatlerinde SGK’nın karşılamadığı nitrikoksit gaz tedavisi için bizde yaklaşık 3 bin 500 TL istediler. Fatura keseceklerini söyleseler de sonrasında kesmediler. Daha sonra aynı gün ilgili doktor bulunursa operasyon için Özel G.Y. Hastanesi’ne transferi yapıldı. Burada 30 Kasım’da bebeğim birkaç saat sonra öldü.

Antalya'da bulunan Özel M.P. Hastanesi'nde 20 Eylül 2017'de Sancak Serik'in eşi Suna Serik ise 33 haftalık iken sezaryen doğum yaptı. 2 kilo 120 gram doğan bebek Serik'in doğduğunda sağlıklı olduğu söylenirken aradan kısa bir süre geçince aynı gün yenidoğan yoğun bakımına alındı.

Serik, şunları söyledi: Bir anda doktor M.G. yanımıza gelerek çocuğumuzun alt kata (yenidoğan yoğun bakım ünitesi) alınacağını söyledi. Oysa bebeğimizin doğduğunda sağlıklı olduğu bize söylendi. Ancak epikriz raporunda bebeğimizin doğduğu andan itibaren entübe edildiği yazılmış. Ayrıca raporda çocuğumun her gün git gide kötüleştiği ve 3 Ekim'e kadar yoğun bakımda kaldığı yazılmış. Ancak benim çocuğum makineye hiçbir zaman bağlanmadı. Fotoğraflarda da mevcut. Son hafta ise taburcu bölümüne alındı. 3 Ekim sabahında ise bir anda aranarak bana çocuğumun öldüğü söylendi. Bebeğim ise gece 01.00'de yaşamını yitirmiş. Oysa bize sabah söylediler. Ben bebeğimi kaybettikten sonra Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundum. Ancak ne yazık ki kovuşturmaya yer yok kararı verildi. Ben son günlerdeki haberlerin ardından dosyanın yeniden açılması talebinde bulunacağım. Benim çocuğumun ölümünde ihmaller var. Başkasının çocuğu bunu yaşamasın.

İlgili Haberler

Ümit Özdağ’dan Menzil itirafı! Yenidoğan çetesinin gizli bağını ifşaladı
Yenidoğan Çetesi skandalında ifadesi alınmıştı! CHP’li isim istifa etti
Meteoroloji il il uyardı! İkisi birden geliyor hem fırtına hem yağmur

Gündem Haberleri