Sabah Gazetesi'nden Atakan Irmak'ın haberine göre Yeşim Salkım'ın Mustafa İmre'den olan kızı Gizem İmre, Ortaköy'de bulunan lüks bir eğlence mekânına gitti.
Bir müddet sonra mekândan ayrılan İmre, kapıdaki taksiye bindi. Taksici, Gizem İmre'ye tacizde bulundu. Ardından yine iddiaya göre, taksici kredi kartı şifresini öğrenerek genç kadını yağmaladı.
İmre, saatlerce takside hapis kaldı. Bir şekilde taksiden kurtulan İmre, ertesi gün aracın plakasını öğrenmek için kulübe gitti. Genç kadın, mekânın önünde, aynı taksiciyi gördü.
Yönetime giderek durumu anlatan İmre, ardından polis merkezine giderek şikâyetçi oldu.
Olayla ilgili ifadesine başvurulan taksici A.A. ise, İmre'yi taksiye aldığını doğrulayarak aşırı alkollü olan genç kadının parası olmadığını, taksi ücretini ödemediğini ileri sürerek tacizi reddetti.
İSTİSMAR, DARP, YAĞMA..
Savcılık tarafından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen A.A., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında İmre'nin olay günü üzerine giydiği kıyafetlerde DNA incelemesi yapıldı ve genç kadının vücudunda darp ve cebir izi bulunduğuna dair rapor verildi. Yürütülen soruşturma kapsamında, İmre'nin olay gecesi kredi kartından farklı zaman dilimi içinde başka bankalara ait ATM'lerden para çekildiğini tespit etti.
33 YIL HAPSİ İSTENDİ
Savcılık yürüttüğü soruşturma sonunda, taksiye binen genç kadını darp ve cebir kullanarak tacizde bulunan, taksiden indirmeyerek genç kadını zorla alıkoyan taksici hakkında, "Nitelikli cinsel saldırı, yaralama, kredi kartının izinsiz olarak kullanılması ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından dava açıldı. 33 yıla kadar hapis cezası istenen taksici, Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıktı.
"BANA İFTİRA ATIYOR"
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan taksi şoförü şu ifadeleri kullandı: "Ben S.P. adlı kulübün önünde taksici olarak çalışırım. Bu kulüpten çıkan müşterileri taşırım. Bu olaydan sonraki gün beni kulübe çağırdılar. Bana sordular ben de kamera görüntülerinde de var müşteki şahsı taksime aldığımı kabul ettim. Müşteri telefonla yazışıyor ve konuşuyordu ve her 10 metrede bir bana 'Dur' diyordu, bu şekilde Beşiktaş'a vardık. Burada da kendisi araçtan inmek istemişti. Kendisi sarhoştu ve güvenlik yardımıyla aracıma binebilmişti. Ben müştekiyi taksiden indirdikten sonra 04:40 civarı kulüpten tekrar müşteri aldım. 04:35 de ben müştekiyi Beşiktaş'ta indirdiğimi daha önceki beyanımda da söylemiştim. İndirdiğim yerden kulübe gitmem yaklaşık 5 dakikamı aldı. Kendisinin kredi kartını aldığım, cinsel eylemlerde bulunduğum, zorla takside tuttuğum iddialarını kabul etmiyorum. Bana alkolün verdiği etki ile bu şekilde beyanlarda bulunmuş olabilir. Neden iftira attığını bilmiyorum."
MAHKEME AŞAMASINDA ŞİKÂYETİNDEN VAZGEÇTİ
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamaya katılmayan Gizem İmre, bir süre sonra şikâyetinden vazgeçtiğine yönelik bir dilekçe sundu. Yargılamada esas hakkında mütalaasını veren duruşma savcısı, genç kadının kıyafetlerinde yapılan incelemede herhangi bir kan veya meni lekesine rastlanılmadığının tespit edildiğini, sanığın hakkındaki suçlamayı ısrarla kabul etmediğini, müştekinin ise duruşmalara gelmediği ve vermiş olduğu dilekçe ile şikâyetinden vazgeçtiğini beyan ettiği hususları bir arada değerlendirerek taksi şoförünün beraatını talep etti.
BERAAT ETTİ
Mahkeme heyeti, mütalaanın ardından tüm delilleri inceleyerek ve Gizem İmre'nin alınan beyanlarında sanığı kesin ve net bir şekilde tespit edemediğini bu nedenle atılı suçlara yönelik yeterli delil elde edilemediğinden taksi şoförünün beraatına karar verdi.