Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil "fakirleri de kurtarırlar mı" başlıklı yazısında, 14 yıl önce Balıkesir'de bir ilkokulda katıldığı ve sivil savunma uzmanlarının depreme ilişkin bilgiler verdiği bir konferansta ilkokul öğrencisi Ümmügül'ün sorduğu, “Deprem olursa, fakirleri de kurtarırlar mı?” sorusunu köşesine taşıdı.
Özdil'in yazısındaki ilgili kısım şu şekilde:
"2006 yılıydı.
Öğrencileri deprem konusunda bilinçlendirmek için, okullarda sivil savunma
konferansları düzenleniyordu, yine böyle bir konferans için Balıkesir
Burhaniye'de Cumhuriyet İlköğretim Okulu'na gelmişlerdi.
Sivil savunma uzmanları anlatıyor, öğrenciler bilgileniyordu.
Meslek hayatımın en unutulmaz haberlerinden biri o an'da gerçekleşti.
Ümmügül, büyük bir medeni cesaretle parmağını kaldırdı.
Birinci sınıf öğrencisiydi.
Sordu…
“Deprem olursa, fakirleri de kurtarırlar mı?”
Salonda uzuuun bir sessizlik oldu."
2006'da karşılaştığı bu soruyu hatırlatan Özdil, korona virüsün de "sınıfsal" bir virüs olduğu belirtti. Özdil yazısının devamında şunları aktardı:
Korona da maalesef böyle.
Sınıfsal bir virüs.
Tıpkı deprem gibi, herkes aynı anda maruz kalıyor ama, yoksulları daha çok
öldürüyor.
Şöyle bir hafızanızı yoklayın lütfen.
Koronavirüsten öldüğü için adıyla sanıyla haber yapılan, koronavirüsten
öldüğünü gazetede okuduğunuz, televizyonda seyrettiğiniz kaç kişi var?
100'ü geçmez.
Hadi 200 olsun.
Gerisi nerede?
Gerisi, yoksullar.
Ve, işte bu yüzden…
Her akşam rakamlardan ibaret olan turkuaz tabloyu gördüğümde,
Ümmügül'ün sorusu zihnimde çın çın çınlıyor.
“Fakirleri de kurtarırlar mı?”