Burada paylaştığım yazımı, köşe yazarı olarak makale yazmakta olduğum haber portalında da paylaştığım için, gün içerisinde onlarca e-posta, WhatsApp hattından mesaj ya da direkt arama alıyorum.
Ama bugün eminim, ‘Yok artık, yumurta pişirmeyi de senden mi öğreneceğiz, cılkını çıkarma’ diyeceksiniz biliyorum…
Estağfurullah ama biraz tüyo, ekmek dilimlemek için bile iyidir bazen…
En azından küçük bazı tüyolar, el lezzetinizi güçlendirebilir…
Size, ‘İki çocuklu dört kişilik çekirdek bir ailede, ‘Sucuklu Yumurta’ pişerken normal şartlarda kaç tane tava ya da sahan kirletilir?’ diye bir soru sorsam, hep bir ağızdan, ‘Biiiiirrr(1)’ yanıtını verirsiniz…
Normal şartlarda öyle ama, bizim evde tam ‘Dört(4)’ küçük tava ya da sahan çıkardı…
Kardeşim, sucuğu az ama yumurtası çok pişmiş severdi, ben sucuğu çok yumurtası az pişmiş severdim, babam her ikisini de iyi pişmiş severken, ışıklar içinde uyuyası annem ise hem sucuğu, hem yumurtayı az pişmiş severdi, dolayısıyla genellikle bir Pazar ritüeli olan ‘Sucuklu Yumurta’ için, bizim evde dört tava ya da sahan kirlenirdi…
Size küçük bir sır vereyim mi? ‘Yumurta’, yenilirken çikolatadan sonra en çok mutluluk hormonu salgılatan gıdadır, bu nedenle kaç kişilik bir ailede olursanız, daha doğrusu nerede olursanız olun, yumurtanızı asla başkalarının dikte ettirdiği gibi kaderinize razı olarak değil, kendi zevkinize göre yiyin…
Ben bugün size yumurta ile ilgili birkaç sır vereceğim…
Omletle başlayalım…
Omletin önemli püf noktası, yumurtaların, homojenize bir biçimde çırpılmasından geçer. Çok iyi bir yapışmayan, misal, ‘Teflon’ tavanız varsa şayet, yumurta isteseniz de yapışmaz tavaya ve gözleme benzeri bir sonuç elde edersiniz ama granit, taş, döküm ya da emaye veyahut çelik bir tavada, omlet yaptığınıza pişman olursunuz, olmamak için benim tarifimi okuyun…
Omlet yapacağınız tavayı, ocağın üstüne koyun, altını yakın ve kısık ateşte iki dakikadan az olmamak koşuluyla ısıtın, sonra oda sıcaklığındaki tereyağını koyun, döndürerek yağı tavanın her yerine nüfuz ettirin, ardından malzemeleri koyun ve en az üç dakika orta harlı ısıda pişirin, en son çırpılmış yumurtaları tavaya dökün, spatula ile çevreleyin ve altını bir dakika açın, bir dakika sonra ise orta kısıklığa getirin ve yine spatula ile bir kez daha çevreleyin tavayı…
Üç dakika sonra, spatula ile son kez çevreleyip, el hareketi ile yumurtayı tavada ikiye katlayın, sonra da spatula ile gözleme çevirir gibi iki kez çevire çevire pişirin. Eğer omlete sünen peynir koyacaksanız, tam ikiye katlama aşamasında konulur, aksi halde eriyen peynir tavaya yapışır, omlet tavadan ayrılmaz…
Her şeye dikkat ettiniz ama omlet tutmadı mı, kolayı var, hemen tavaya yarım çay bardağı süt dökün ve bu kez kaşıkla tüm malzemeleri dairesel hareketlerle çevire çevire pişirin, bu kez de ‘Scramble Egg’ yapmış olursunuz…
Süt yumurtaya çok yakışır bu arada o da ayrı bir husus…
Yumurtalı ekmeği sevmeyen azdır, ‘French Tost’ diye geçer gastro-arenada, iyi bir yumurtalı ekmek için, her biri bir örnek kesilmiş paketli ekmek kullanmanızı öneririm, mümkünse de çavdar ekmeği olsun…
Ama bu yetmez, yumurtalı ekmeğinizi biraz lezzetlendirip, çeşitlendireyim mi?
Öncelikle, tatlı biber salçası ile cevizi robotta çekin ve küçük bir macun elde edin. Ekmeklerin üzerine bunu iyice yedirerek sürdükten sonra yumurtaya bulayıp, kızgın yağda öyle kızartın. Aynı şekilde ekmeklere, yumurtaya bulamadan önce, zeytin ezmesi, krem peynir, çikolata kreması ya da özellikle kabuk portakal reçeli ya da herhangi bir marmelat da sürebilirsiniz…
Yerken ne kadar efsane bir lezzet elde ettiğinize siz de şaşıracaksınız…
Ya haşlama yumurta?
Öyle ya herkes farklı farklı sever…
Anlatayım o halde…
Şayet yumurta oda sıcaklığında ise, sıkıntı çıkmaz ama, buzdolabından hemen alıp haşlayacaksanız yumurtalarınızı çeşmeden akan ılık su ile iyice yıkayın.
Bir tencereye yine ılık çeşme suyu koyun ve yumurtalarınızı bir kaç dakika bu çeşme suyunda bekletin.
Sonra derin bir tencereye su koyup, fokur fokur kaynatın, su kaynayınca, suyunuza tuz atın ve tekrar kaynamasını bekleyin. . .
Şimdi bir kaşık yardımı ile ılık suda bekleyen yumurtalarınızı tek tek kaynayan suya atın. Atın derken, usulca tabii ki…
Yaklaşık 30 saniye sonra, herkesin zevkine göre yumurta haşlama sürelerini ayarlayabilirsiniz…
Sulu bir kıvam isteyen için 3,5 dakika, tam rafadan isteyen için 5, yarım rafadan isteyen için 4,5 dakika yeterlidir.
Yarım haşlanmış isteyen de olabilir, onlar için ise 6,5 dakika, kaskatı bir haşlama yumurta için ise 8 dakika yeterlidir…
Katı yumurtayı sevseniz de, taş çatlasa 10 dakikadan fazla haşlamayın besin değeri kaybolur.
Yumurta haşlanırken 4 dakikada beyazı pişer, 7,5 dakikada sarısı akışkanlığnı yitirir, 12 dakikada tamamı katılaşır.
Unutmadan, yumurtanızın taze olup olmadığını anlamak istiyorsanız, bol tuzlu bir su yapın ve yumurtayı içine koyun, suda yüzüyorsa bayatlamış demektir. Bu arada bir de ‘Köy Yumurtası’ geyiği var ki, çok eğlenceli. Bir kere gerçek anlamda ‘Köy Yumurtası’, çok farklı büyüklüklerde, yöreye göre de renk renk değişen renkte yumurtalardır. Aynı büyüklükte yumurta, sanayi tipi kümes üretimidir.
Haydi son bir tarif daha. Yumurtanın tok tutma özelliğini bilirsiniz…
Bir akşam, zira daha çok akşam yemeğine gider, ‘Yumurta Salatası’ yapın, bir yumurtayı çok iyi haşlayın. Bir iri boy kırmızı soğanı ay şeklinde kesin, on beş tane siyah zeytinin çekirdeğini çıkartın, yarım bağ maydanozu da iyice kıyın ve tüm malzemeleri, yumurta ezilmeyecek hale gelene dek karıştırın. Üzerine nar ekşili zeytinyağı sosu gezdirin ve zeytinin tuzu olacağından asla tuz eklemeden salata tabağına alın…
Afiyetler olsun…