Dövizle getirilen binlerce araç, yediemin otoparklarında çürüyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Topçu, "İcra iflas kanunundaki birtakım eksiklikler burada araçların 5-10 yıl kalmasına neden oluyor. Otopark içinde motoru ve değerli aksamları sökülmüş, sadece şase ve kaportası bırakılmış 15 yıllık lüks araçlar dahi var.
Nedeni de haciz koyduran kişinin satış işlemlerini başlatmaması. Aracı terk etmesinin nedeni ise üzerinde diğer alacaklıların haklarının olması. İcraya çıkarıp masraf etse, satışından elde edeceği gelir icra koyduranın alacaklarını karşılamıyor. Bu nedenle aracı icrayla aldırıyor ve burada çürümeye terk ediyor" diye konuştu.
Yediemin otoparklarında yıllanmış araç yoğunluğunun altında yatan nedeni anlatan Topçu, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Araçların satışının yapılması için haciz koyan kişinin satışını istemesi gerekli. Hacizi başlatan ve aracın yediemin otoparkına gelmesine neden olan kişi, aracın üzerinde SGK''nın, vergi dairesinin veya başka alacaklıların hakkı olduğunu fark edince işlemleri başlatmıyor. Çünkü borçludan alacağı paradan daha az para alacağını görüyor.
Satış işlemini başlatmayınca buraya gelen araç yıllarca kalıyor. Ülke ekonomisi ve katma değerini de zarara uğratan bir anlayış. Yapılması gereken, 6 ay içinde hacizli araçların kanunen satılması lazım. Fakat bununla ilgili yeterli kanunlar çıkmadığı ve altyapısı olmadığı için bu işler çok ağır yürüyor. Bizim yediemin olarak hiçbir yaptırımımız yok. Buraya araç kazadan veya muayeneden gelmiş, biz araç sahibine ulaşmak için bilgi bile alamıyoruz. Buradaki araçlar beklediği sürece değer kaybı da oluyor, aksamları arızalanıyor. Bu süre kısa tutulmuş olsa, araçlar burada bekleyeceğine sahibine teslim edilse veya satışı yapılarak yeni sahiplerine ulaştırılsa, ülke için de bir katma değer sağlayacak. Ama burada çürümeye bırakılıyor."
''ARAÇ SAHİPLERİ SÖKÜYOR''
Araçlarının icra nedeniyle yakalama hacizli olduğunu bilen kişilerin araçların motor ve iç konsol gibi değerli parçalarını söktürdüklerini kaydeden Topçu, "Sanayilerde bu işleri yapan insanlar var. Kimileri araçlarının hacizlik olduğunu öğrenince kendileri motorunu, konsolonu, lastik ve jantlarının yanı sıra koltuklarına kadar söküyor. Bunları bir depoda muhafaza ediyorlar. Aracın kasasını da bir araziye bırakıp 155''i arayarak ihbar ediyorlar. Polis aracı şase numarasından kontrol ettiğinde yakalamalı hacizli olduğunu tespit edip otoparka çektiriyor. Aracını bu şekilde parçalayan kişi, kasasını ilerde açılan ihalede tekrar ucuza alarak söktüğü parçaları yerine takıyor. Buna genellikle lüks segment araçlarda daha çok rastlanıyor" ifadesini kullandı.
''OTOPARKLARIN KANGREN OLMUŞ SORUNU''
Topçu, "Trafikten men edilen, haciz nedeniyle toplanan motosikletler ise yediemin otoparklarının kangren olmuş sorunu" diyerek, şöyle devam etti:
"Bir motor bağlandığı zaman motorun değeri 500 TL ise, alacaklı kişi bu motoru satışa çıkarmak istediğinde 1500-2 bin lira masraf yapması lazım. Masraf satışa ekleniyor. 500 liralık motor 1800 liradan satışa çıkıyor. Kimse motoru bu fiyatlara almaz. Satılamadığı için de burada yıllarca bekliyor. En sonunda ''Milli Emlak'' açtığı ihale ile hurda niyetine satıyor. Bunlar ülkenin zararına olan şeyler. Ülkemize dövizle getirilen binlerce araç çürüyor ve hurdaya dönüyor." (DHA)