Yüzyılın dolandırıcısı Selçuk Parsadan kimdir? Süleyman Demirel ve Tansu Çiller'i de dolandırmıştı

Suç hayatı boyunca aralarında Tansu Çiller ve Süleyman Demirel gibi isimlerin de olduğu pek çok kişiyi dolandıran Selçuk Parsadan kimdir?

WebTekno'dan Umut Yakar'ın haberine göre; nedendir bilinmez, bizim milletin kafası dolandırıcılığa bir hayli yatkın. Ülkemizin yakın tarihine baktığımız zaman karşımıza, dünyada eşi benzeri görülmemiş dolandırıcılık vakaları çıkıyor. Bu dolandırıcılardan biri de Selçuk Parsadan. Aralarında Tansu Çiller ve Süleyman Demirel gibi isimlerin de olduğu pek çok kişiyi dolandıran Selçuk Parsadan, bu icraatları nedeniyle yüzyılın dolandırıcısı olarak anılıyor. 

Argoda 'Aloculuk' olarak anılan bir dolandırıcılık yöntemini kullanan Selçuk Parsadan, babasından miras kalan bu mesleği öyle büyük bir başarıyla icra etmiştir ki devletin en yüksek kademesinde bulunan insanları bile kandırmayı başarmıştır. Elbette, her hırsız gibi hayatı berbat bir şekilde sonlanmıştır. Gelin yüzyılın dolandırıcısı Selçuk Parsadan kimdir, biraz daha yakından tanıyalım. 

Selçuk Parsadan kimdir, babasından başlayalım:

İnsanları ailesinin yanlışlarıyla yargılamak doğru değildir. Ancak konu Selçuk Parsadan olunca, dolandırıcılığın bir aile mesleği olduğunu söylemek mümkün. Selçuk Parsadan’ın ailesi 93 Harbi’nde Kafkasya’dan göç eden Çerkes kökenli bir ailedir. Dedesi Beyoğlu Polis Müdürü, babası Sabahattin Parsadan ise Kadıköy Emniyet Merkez memuruydu.

1953 yılında polislikten emekli olan Sabahattin Parsadan, dönemin başbakanı Adnan Menderes tarafından çok sevildiği için onun gönüllü koruması oldu. Ancak Selçuk Parsadan’a göre babasını görevi korumalıktan çok gönül işleri başkanlığıydı. Türk Basın Ajansı isimli bir gazete çıkaran Sabahattin Parsadan, Menderes ile ilişkileri nedeniyle gazeteye epey abone topluyor ve sattığı sahte balo davetiyeleri ile pek çok kişiyi dolandırıyordu.

Profesyonel basketboldan dolandırıcılığa:

1953 yılında İstanbul’da doğan Selçuk Parsadan, 1972 yılında havacı olarak askerliğini yaptıktan sonra amcasının bağlantılarını kullanarak Etibank’ta işe başladı. 2 ay sonra istifa etti. Parsadan, tüm bu süre boyunca Galatasaray’da profesyonel basketbol oynuyordu. Ancak verem hastalığı nedeniyle formdan düştü ve basketbol kariyerini sonlandırmak zorunda kaldı.

12 Eylül darbesinden sonra kurulan Halkçı Parti’ye üye oldu ve sonra partinin Kadıköy ilçe başkanlığı görevine getirildi. Sanat dünyası ile yakın ilişkileri olan Parsadan’ın bazı sanatçıların menajerliğini yaptığı da biliniyor. 1984 yılında babası tarafından kurulan Türk Basın Ajansı’nın başına geçti. 1993 yılında gazetenin merkezini Ankara’ya taşımasıyla birlikte dolandırıcılık kariyeri başladı.

Ben genelkurmay, cumhurbaşkanı, başbakanınızım:

Ankara’ya taşınması ile birlikte ufak tefek dolandırıcılıklara başlayan Selçuk Parsadan’ın ilk büyük çaptaki icraatı ünlü sanatçı Perihan Savaş’ın adını kullanarak Süleyman Demirel’i dolandırmasıdır. O dönem cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel’in nasıl dolandırıldığı tam olarak bilinmiyor ancak Parsadan, genel olarak yardım toplama bahanesiyle bu işi yapıyor.

Kendi anlatımına göre diğer büyük bir vurgunu dönemin Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan’a yapmıştır. Başkanı arayan Selçuk Parsadan, kendini bir paşa olarak tanıtmış ve belediyeye fahiş fiyatlarla Atatürk Ansiklopedisi satmıştır. Yine kendi anlatımına göre başkan onun paşa olduğunu duyunca siparişi arttırmış ve bire - iki bin kat bir karla satış yapmıştır. 

Kemalistler Derneği’ne yardım:

Selçuk Parsadan’ı asıl yakan Tansu Çiller’i dolandırması olmuştur. 2 Kasım 1995 tarihinde emekli Orgeneral Necdet Öztorun olarak Çiller’i arayan Parsadan, kendisinden Kemalistler Derneği için yardım istemiş ve yardım karşılığında emekli paşaların parti çalışmalarına katılacağını söylemiştir. Çiller durur mu, hemen kabul etmiş.

Tansu Çiller’in de Yüce Divan’da yargılanmasına neden olan ise istenen paranın Başbakanlık Örtülü Ödeneği’nden tahsil edilmesidir. Yani Çiller, devletin 5.5 milyar lirası ile kendi partisi adına oy toplamaya kalkmıştır. Bir güzel dolandırıldığı emniyet tarafından duyulunca Parsadan’ı arama çalışmaları başlamıştır. 

Balıkesir’in Edremit ilçesinin Altınoluk kasabasına kaçan ve buradan pek çok canlı yayına telefonla bağlanan Selçuk Parsadan’ı yakalamak için ilçede bulunan 4 bin ev tek tek aranmıştır. Sonunda 10 Mayıs 1996 tarihinde Parsadan yakalanmıştır. Selçuk Parsadan, mahkeme sürecinde ve hapishanede de uslu durmamıştır.

Hapishanenin abisi:

Nedendir bilinmez, Selçuk Parsadan hapishanede epey saygı görmüştür. Mahkeme süreci boyunca saldırgan tavırlar sergilemiş, medyanın gündeminden düşmemiştir. Hatta kendi tabiriyle ülkücü mafyanın peşinde olduğunu ve hayatından endişe duyduğunu iddia etmiştir.

İlk olarak Bayrampaşa, daha sonra Afyon cezaevine nakledilen Selçuk Parsadan; burada diğer mahkumlar tarafından abi olarak saygı görmüştür. Bunun nedeninin, dolandırıcılık hayatı boyunca pek çok yardıma muhtaç insana yaptığı yardımlar olduğu düşünülüyor. 

Afyon Cezaevi’nde Sabancı Suikastı davasının sanığı, DHKP/C itirafçısı Mustafa Duyar ile yakın ilişkiler kurmuş ve Duyar’ın öldürüldüğü silahlı saldırıda o da ağzından yaralanmıştır. Mustafa Duyar’a Karagümrük Çetesi tarafından yapılan saldırının asıl hedefinin kendisi olduğunu da iddia etmiştir.

Selçuk Parsadan beş parasız öldü:

Yüzyılın dolandırıcısı Selçuk Parsadan, 4 yıl 8 ay 28 gün cezaevinde kaldıktan sonra 19 Şubat 2001’de tahliye edildi. Omurilik kanseri nedeniyle uzun süre tedavi gördü ancak 25 Temmuz 2006 tarihinde öldü. Söylenene göre öldüğünde beş kuruşu yoktu ve cenazesini almaya kimse gitmedi. 

İlgili Haberler

Eski Başbakanı siyasete mi dönüyor?

Yaşam Haberleri