Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Onur Akbaş

Dr. Onur Akbaş

HİSBOYU

Şişeler fırlatıyorum denizine        

                                       Hayatımın sizin evin camından görünmeyen kısmında, çok yaramazlıklarım oldu benim. Kendimden zayıfları dövmek dışında, hiçbirinden pişman olmadım. O da benden güçlülerin beni dövmelerinin eseriydi. Komşunun camını kırıp kaçtığım, annemi kızdırdığım, biraz da oyunlarda bencil olduğum doğrudur. Taştan kayalıktan kara kara kayalar fethedip yine sana gelmekten hiç yorulmadım. Hem sınıf arkadaşım hem komşu çocuğunu kızdırmaktan da pişman olmadım. Ben seninle ilgili hayaller kurmaktan da utanmadım. Bu sırrımı kimseden de saklamadım.

Çocukluğum!

Şimdi son yaramazlığımdır. Kapınızın önüne, rahatsız olduğun numaramla mesaj kutuna düşmeyen notlarımı şişelere doldurdum. Denizine atıp atıp kaçıyorum, işte! Oh olsun. Şimdi ne yapacaksın bakalım.

"Yitirdiğim bir şey var, sende arıyorum,

Yüreğim bir madenci feneri, yol uçurum …

Yaklaşma diyorsan, peki umudum,

Bir daha kimseden sormayacağım seni"

(Bahattin Karakoç)

Şuraya iliştiriyorum çocukluğumun tahta kalem kokulu kâğıtlarını. O gün bugündür seni ne kimseye soruyorum ne de kimseye anlatıyorum. Nasılsa yolu yolladık, eli salladık çocukluğum. Az kaldı son limana, merak etme şuraya denizinin eteğine iliştirip gideceğim şişeleri.

Ömür kurudu bari ömrümden arta kalanlara denizinde yer ver. Uğurlar olsun çocukluğum:

Yürü, gölgen seni uğurlamakta,

Küçülüp küçülüp kaybol ırakta

Yolu tam dönerken arkana bak da,

Köşede bir lahza kalıver gitsin!

 

Ümidim yılların seline düştü,

Saçının en titrek teline düştü,

Kuru yaprak gibi eline düştü,

İstersen rüzgara salıver gitsin!

(Necip Fazıl Kısakürek)

Bu benim son yaramazlığım. Pişman değilim.

 

Yazarın Diğer Yazıları