Mehmet Acet, Erdoğan'ın sosyal medyaya karşı mesafeli olduğunu belirterek, "Erdoğan, böyle bir düzenlemeye niçin ihtiyaç duyulduğunu anlatırken, ‘yalan terörü’ diye bir tabir de kullandı" dedi.
Acet'in yazısının ilgili kısmı şöyle:
"Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sosyal medyaya başından beri mesafeli bir tutum sergiliyor. 2019’da yaptığımız televizyon programında kendisine “Sosyal medya hesaplarınızı kendiniz mi kullanıyorsunuz” diye sorduğumda, “Hayır, arkadaşlar o paylaşımları yapıyorlar, benim bu konudaki yaklaşımımı biliyorsunuz” şeklinde bir cevap vermişti. Cumhurbaşkanı, bu mecraların kullanımına değil elbet, çöplüğe dönen içeriğine itiraz ediyor. Vicdan sahipleri şu soruya cevap versin: Geldiğimiz nokta itibarıyla Erdoğan, bu mecralar karşısındaki ‘mesafeli tutumu’ nedeniyle yerden göğe kadar haklı çıkmadı mı? Bu platformların bazılarının alamet-i farikası, nefret suçları, dezenformasyon, itibar suikastları, linç kampanyaları değil mi?
SOSYAL MEDYADA DEZENFORMASYONLA MÜCADELE YASASI GELİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs’ta gazetecilerin soruları üzerine sosyal medya ile alakalı yeni bir düzenleme yapılacağının işaretini vermişti. Erdoğan, böyle bir düzenlemeye niçin ihtiyaç duyulduğunu anlatırken, ‘yalan terörü’ diye bir tabir de kullandı: “Büyük Millet Meclisi’miz sosyal medya ile alakalı bir yasa geçirdi. Fakat bu yasanın devamında özellikle yalan terörü hususunda bir adım daha atılması gerekiyor. Bu konuda da yaptığımız bir çalışma var. Uluslararası alanda özellikle bu yalan teröründe ne tür adımlar atılıyor, ne tür düzenlemeler, ne tür müeyyideler getiriliyor, karşılaştırmalı bir çalışma yaptık. Ekim ayından itibaren bununla ilgili de Meclis’te bir çalışma yürütülecek.” Erdoğan’ın sözünü ettiği düzenlemeyle ilgili AK Parti Meclis Grup Başkanvekili Mahir Ünal’la konuştum. Ünal, daha önce parti yönetiminde Tanıtım ve Medya’dan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla, Meclis’ten geçen sosyal medya yasası ile ilgili çalışmaları yürütmüştü. Yani, konuya hâkim bir isim. Erdoğan’ın işaret ettiği yeni düzenlemeyle ilgili olarak da iki aydır çalışma yürütüyormuş. “Daha önce sosyal medya ile ilgili bir düzenleme yapmıştınız, şimdi neden tekrar bir düzenlemeye ihtiyaç duydunuz” sorusunu yönelttiğim Ünal, şu cevabı verdi:
“Sosyal medya yasası ayrı bir şey dezenformasyonla mücadele ayrı bir şey. Avrupa Birliği’nin internet ortamına yönelik iki kırmızı çizgisi var:
1-Terörle mücadele.
2-Dezenformasyonla mücadele.
AB dezenformasyonu da terör biçimi olarak görüyor. Şimdi AB üyesi ülkelerdeki düzenlemeleri inceliyoruz. Dezenformasyonla mücadele ile ilgili yasal düzenlemeler getireceğiz. Daha önce yaptığımız sosyal medyayla ilgili kanun, sosyal medya platformlarının Türkiye’de temsilcilik açması, mali ve hukuki muhataplık oluşturmasıyla ilgiliydi. Bu düzenlemeyse sosyal medyada çıkan yalan ve iftira haberlerle ilgili olacak.”
Sosyal medya ile ilgili kanun çıkarma arayışlarında Avrupa Birliği üyesi ülkelerin durumunun incelenmesi önemli bir haber.
Niçin böyle diyoruz?
Mahir Ünal’ın işaret ettiği gibi, burada Rusya, Çin gibi ülkelerin yaptığı gibi bu mecraların tümden kapatma gibi bir niyet söz konusu değil. Aslında, pek çok AB ülkesi Türkiye ile aynı sorunu/tehdidi yaşadığı için, aynı perspektiften bakarak bu düzenlemeleri yapmışlar, yapmaya devam ediyorlar."
Nilgün Belgün'den şaşkına çeviren itiraf: 1,5 yıl aşk yaşadık
Tatilcilerin dönüş yolculuğu başladı!
Tatilciler şezlong ve şemsiye fiyatlarına isyan etti!
İstanbul'da bir şahıs boşanmasını böyle kutladı