Süleyman Soylu'nun öğretmeninden Ziya Selçuk'a sert sözler: Bu gidişat böyle devam ederse...

Süleyman Soylu'nun öğretmeninden Ziya Selçuk'a sert sözler: Bu gidişat böyle devam ederse...

Süleyman Soylu'nun öğretmeni olduğunu belirten Akit yazarı Yaşar Değirmenci Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a sert ifadelerle yüklendi.

HABER MERKEZİ - GÜNBOYU

Akit yazarı Yaşar Değirmenci, bugünkü "Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk Beyefendinin Dikkatine…" başlıklı yazısında Ziya Selçuk'a sert ifadelerle yüklendi. 

Otuz yıl Milli Eğitim bünyesinin çeşitli kademelerinde çalıştığını ifade eden Değirmenci, "Aynı köylüm, eşleri de meslektaşım olan Binali Yıldırım Bey ile öğrencilik hatıralarım (Bir Matematik sorusunun cevabının iki üç sayfa sürdüğü testin olmadığı, beraber ders çalıştığımız, ilkokul, ortaokul, lise hepsinin imtihanlarla mezuniyet istendiği dönemler) İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’dan, mülkiye baş müfettişlerine, el’an vali olanlara, milletvekililerine kadar birçok talebeleri olan bir emekli öğretmenim. Bu hususlara girmem. Yanlış anlamalara fırsat vermemek için" ifadelerini kullandı. 

"MİLLET OLARAK ÇOK ÜZÜLDÜK"

"Bilgi yarışmalarında üniversite mezunlarının dahi bilgi ve kültür perişanlığını görüyoruz" diyen Değirmenci, "Güncel olayları fikir zeminine çekerek söylersek; Bir Ayasofya, bir 60 İhtilali, 12 Eylül’ler, bir 28 Şubat’lar, 15 Temmuz’lar, Taksim Gezi olayları, İzmir’deki Ezan meselesi, vs. Sayın Bakanım, Seviye bu! İdeolojik, siyasi değil, kavramlar, olayların cereyanı, objektif, tarafsız, ilmi/fikri bir şekilde değerlendirilseydi bu kadar enerji, bu kadar zaman, bu kadar toplantılar, programlar boşu boşuna yapılıp her türlü israf meydana gelir miydi?" dedi. 

Korona virüs tedbirleri kapsamında camilerin bile kapatıldığını vurgulayan Değirmenci, Bakan Selçuk'a "Cuma ve Bayram namazları bile kılınamazken bu salgın felaketi ile alâkalı tedbir, takdir, koruma, kollama, sosyal mesafe ikazlarını ve yasakları hiçe sayan 10 Kasım’lar, 23 Nisan’lar, 19 Mayıs kutlamaları karşısında ilgili net bir konuşma yapmamanız karşısında millet olarak çok üzüldüğümüzü biliniz" ifadelerini kullandı. 

"SİZE YAKIŞIR MI?"

Selçuk'a "Ezanım susmasın, bayrağım inmesin, vatanım bölünmesin diyen bir millet! Dualı bir millet! Bu milleti, iki cümlenizden bile nasıl mahrum edersiniz? Size yakışır mı?" diye soran Değirmenci, "Peygamberler bile ölümlü olup matem tutulmadığı, matem günleri yapılmadığı halde bir kısım şahısların putlaştırılması, sözde ölümsüzleştirilmesi karşısında iki cümleniz olması gerekmez miydi? Din, dil, tarih şuuru olmadan, kendi kültürümüz verilmeden, kültür emperyalizmden gençlerimizi, öğrencilerimizi kurtarmadan hiçbir şey yapamayız. Siz kısmen de olsa hassasiyetlerinizi kaybetmeyen bir Bakanımızsınız. 4+4+4=12 mecburileştirilen, üniversite tahsilini de sayarsak 16-18 yıllık eğitimin sonunda okuma alışkanlığı ve güzel ahlâkı kazandırmadan mezun ettiklerimize mi üzülürsünüz, her ihtilali dayandırdıkları, demokrasiye ara verdikleri muhtıralar, ihtilaller, post modern darbe, parti kapatmalar, idamla yargılamalar, vs. Bunların yanlışlığını bile öğretmeden, hafıza (bellek) kaybına uğratmadan, işgal ile fetih kavramlarından, mukaddeslerimizden (kutsallarımızdan) haberdar etmeden, nasıl mezun ederiz. Öğretilen ne? Hepsinin temeli İslâm düşmanlığı, kılıfı da irtica! Güya koruma ve kollama derdine düştükleri de laiklik! Sevdikleri demokrasi de kendi düşüncesinin dışındaki düşünceye, fikre hayat hakkı tanımama, susturma! Hukuk bilgisi ve kültürü de zulmün tahakkuku! MEB alt yapıyı, kavramları, kendi değerlerini, kendi medeniyetini, kendi kültür kodlarını, vs. vermeli. Bir makaleye çok şey sığmaz. On yedi senedir hep zalimin karşısında mazlumun yanında durmuş Akit Gazetesinde yazan, sayfa hazırlayan bir kardeşiniz olarak; Google’a girip eğitim, gençlik, kültürümüz, değerlerimiz, vs. ilgili yazılarımı okuyup/okutabilirsiniz. Tabii bu söylediğim de okumayı ve düşünmeyi hayatının bir parçası olarak görenler için" diye yazdı. 

"YENİ NESİL SATANİST OLUYOR"

"Çocuklarımız eğitim basamaklarını çıktıkça daha Müslüman, daha ahlâklı, daha millet ve vatansever, daha kültürlü, daha bilgili, millî-mânevî-insânî meselelere karşı daha hassas, vb. olmuyor maalesef" diyen Değirmenci, "Görünen odur ki yeni nesiller eğitim basamaklarında ne kadar yükseldiyse o kadar millî-mânevî değerlerinden uzaklaşıyor, ahlâkî bakımdan daha aldırışsız oluyor. Vatan-millet-devlet-din bakımından aidiyet duygularını kaybediyor, yabancı müzik gruplarının armylerine üye oluyor, deistleşiyor, satanizme merak duyuyor, hız ve haz kıskacında debeleniyor. Bu gidişat böyle devam ederse milletimizi ve vatanımızı iyi günlerin beklediğine inanmak mümkün değil. Zihin ve ruh işgalinden kurtaralım evlatlarımızı" dedi.