Antalya'nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında 12 Nisan günü yaşanan korkunç kazada, bir teleferik direği devrilerek seyir halindeki bir kabine çarptı. Bu feci olayda Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralandı. Teleferik kazasından sonra teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişinin saatlerce kurtarılmayı bekledi.
Çorlu ilçesinden Antalya'ya kızını ziyarete giden Cezmi Türkyılmaz ve ailesi de,kazayı yaşadı. Kabinde 7 saat boyunca mahsur kalan Türkyılmaz, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim."
Türkyılmaz'ın uyarılarına rağmen teleferik durdurulmadı ve kazanın yaşanmasına sebep olan makara kilitlenmesi sorunu çözülmedi. Bu durum, kazanın önlenebilecek bir durum olduğunu ortaya koydu.
Olaya ilişkin açıklama yapan Türkyılmaz, "Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” ifadeleriyle, kazanın önlenememiş olmasının üzücü olduğunu dile getirdi.
Kazadan sonra yaşananlar, teleferik güvenliği ve operasyonlarında daha dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Mahsur kalanların zorlu kurtuluş süreci, uyarıların ne kadar hayati önem taşıdığını bir kez daha hatırlattı.