Toplumsal Dönüşümler ve Tarih
Toplum denilen karmaşık olgu bize, net ve kesin sonuçlar sağlayacak araçlar sunmasa da toplumların dönüşümlerini ve tarihi değerlendirirken de bir takım farklı yaklaşımlardan yararlanabiliriz. Toplumların dönüşümlerinin yönü üzerine olan bu bakış açıları, aslında tarihin yönü hakkında da bize yol göstermektedir.
İlk yaklaşım, bize toplumun ve tarihin yönünün döngüsel olduğunu bir diğer ifade ile dönüşüm denilen hareketin, tekerrürden ibaret olduğunu söyler. Bu yaklaşıma göre toplumlar farklı zaman ve koşullarda olsa bile birbirine benzer ve tekrar eden süreç ve sonuçlar yaşarlar. Diğer bir yaklaşım, bu yönün kestirilemez, kaotik bir yapıda olduğu görüşündedir. Bu görüş tesadüflerin belirlediği bir toplumsal dönüşüm ve tarih anlayışını savunur. Toplumların ileri ya da geri hareketi tesadüflere göre belirlenir. Üçüncü yaklaşım ise, toplumların ve dolayısıyla tarihin, determinist bir yönünün olduğu ve bu yönün zaman zaman iniş çıkışlı olsa da, sonuç olarak ileri doğru olduğunu savunmaktadır. Bu yaklaşım Marksist bir yaklaşım olup, toplumdaki sınıflar üzerinden bir analiz sunmaktadır. Teleolojik olarak da niteleyebileceğimiz bu yaklaşımda, tarihin yapıcı öznesi insandır. Marks'ın tarihi insanlar yapar sloganı ile vücut bulan bu görüş, toplumları ve dolayısıyla tarihi, sınıf çatışmalarının belirlediği bir yapıya kavuşturur. Bu çatışmanın kaynağı ise toplumdaki üretim ilişkileri yani ekonomidir.