Tandem güneş pilleri, silikon ve perovskit alt hücreleri birleştirerek geliştirildi, bu da onları oldukça verimli ve yaygın olarak kullanılan kristal güneş pillerinden potansiyel olarak üstün kılıyor. Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (KAUST) bünyesinde bulunan KAUST Solar Center''ın KAUST Fotovoltaik Laboratuvarı''ndaki (KPV-Lab) araştırmacılar, önceki yüzde 32,5 verimlilik rekorunu kıran yeni bir perovskit/silikon tandem güneş pili üretti. Üretilen yeni güneş pilinin verimlilik dönüşüm oranı ise yüzde 33,2 olarak açıklandı.
Malzeme bilimi ve mühendisliği profesörü ve KAUST Solar Center''ın müdür yardımcısı Dr. Stefaan De Wolf liderliğindeki ekibin önde gelen isimleri arasında optik spektroskopi ve hücre kusurlarının analizi ve görselleştirilmesi konusunda uzman Dr. Esma Uğur, ultra verimli tandem güneş pillerinin ölçeklenebilirliği ve kararlılığı konusunda uzman Dr. Erkan Aydın yer alıyor.
Yapılan açıklamaya göre geliştirilen güneş pili, ESTI tarafından gerekli onayı alarak NREL’in verimlilik tablosunun zirvesine yerleşti. Üretilen yeni güneş pili, silikon ve perovskit hücrelerini birleştiriyor. Perovskit, mavi ışığı en iyi şekilde emerken silikon ise kırmızı ışığı emiyor. Bu malzemelerin kombinasyonu, güneş ışığının yakalanmasını ve elektriğe dönüştürülmesini geleneksel çözümlere göre daha verimli bir şekilde gerçekleştiriyor.
Geliştirilen ürünün önümüzdeki yıllarda güneş enerjisi teknolojisi pazarına hakim olması bekleniyor. Bültene göre, tandem perovskite/silikon teknolojilerinin önümüzdeki on yılda (2032''ye kadar) küresel ölçekte fotovoltaik pazar payı içerisindeki hacminin 10 milyar Dolarseviyesine ulaşacağını tahmin ediyor. Ekip şu anda 240 santimetrekareyi aşan alanlara sahip endüstriyel ölçekte perovskit/silikon tandem hücreler üretmek çalışmalarına devam ediyor.
Diğer yandan güneş enerjisinin verimliliğinin artırılması acil bir ihtiyaç olarak görülüyor. Küresel ısınmanın artmasıyla birlikte, temiz enerji çözümlerinin uygulanması ve fosil yakıt endüstrilerinden kaynaklanan karbon emisyonlarının sınırlandırılması iklim krizi için kritik öneme sahiptir.