Türkiye'yi bekleyen büyük tehlike kapıda. 7 üzerindeki depreme hazır olun

Türkiye'yi bekleyen büyük tehlike kapıda. 7 üzerindeki depreme hazır olun

Nature Scientific Reports dergisinde Kahramanmaraş depremleriyle ilgili bir araştırma yer aldı. Yapılan çalışmada Suriye sınırı ile Hatay Kırıkhan arasında uzanan Hacıpaşa Fayı'nın domino etkisi yaratabileceği ve 6 ülkenin tehlike altında olduğu belirtildi.

Kahramanmaraş depremleri Nature Scientific Reports dergisinde yayınlanan bir araştırmada ele alındı. Çalışmada Hatay'dan başlayıp Kızıldeniz'deki Akabe Körfezi'ne kadar uzanan Ölü Deniz Fay Zonu da incelendi.

Kahramanmaraş depremlerinin, Ölü Deniz Fayı'nın uzun süredir devam eden sismik durgunluğuna olası etkileri üzerine yapılan araştırmada, 6 ülkenin risk altında olduğu vurgulandı.

Habertürk'ten Kenan Butakın'ın haberine göre çalışmada, “Verilerin büyük bir kısmının, Türkiye'de Antakya bölgesinden başlayarak batı Suriye, Lübnan, İsrail, Ürdün ve Doğu Mısır'a kadar uzanan 800 km uzunluğundaki bir fay zonunun önemli sismik tehlike altında olduğunu ve 7 ve üzerinde büyük depremlere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini açıkça göstermektedir” ifadeleri kullanıldı.

"FAY MARMARA DENİZİ’NE KADAR KIRILMIŞTIR"

Üzerinde yapılan araştırmada, Kuzey Anadolu Fayı ile Ölü Deniz Fayı arasındaki benzerliklere dikkat çekilerek, 1939 Erzincan depremi ile 2023 Kahramanmaraş depremi arasında önemli benzerlikler bulunduğu belirtildi. 1939 depreminden sonra Kuzey Anadolu Fayı üzerinde periyodik olarak büyük depremler yaşandığı ve fayın Marmara Denizi'ne kadar kırıldığına işaret edildi. Benzer şekilde, 2023 Kahramanmaraş depremi sonrasında Ölü Deniz Fayı'nın da büyük depremlerle Ürdün'ün güneyindeki Akabe Körfezi'ne kadar kırılabileceği tartışıldı.

harita2.jpg

HACIPAŞA FAYI

Hacıpaşa Fayı, Hatay'dan başlayıp Suriye sınırını geçerek kuzeydoğu yönünde uzanan bir aktif fay hattıdır. Bu fay hattı, deprem riski taşıyan önemli bölgelerden biridir ve jeolojik olarak önemli bir tarihe sahiptir. Fay, bölgedeki sismik aktiviteyi tetikleyebilir ve çevresindeki ülkelerde de deprem riskini artırabilir.

Araştırmada, “Bu büyüklükteki deprem kırıkları komşu faylara stres yükler ve bu da yeterli stres birikmişse bir sonraki büyük fayın kırılmasına neden olur. Benzer şekilde 6 Şubat 2023 depremi komşu Hacıpaşa Fayı'na stres yüklemiş ve kırılma potansiyelini artırmıştır. Hem arkeosismolojik hem de paleosismolojik veriler, Ölü Deniz Fay Zonu’nun kuzeyde yaklaşık 600 yıldır ve güneyde 900 yıldan fazla bir süredir sismik olarak sessiz olduğunu göstermektedir. Tıpkı Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda olduğu gibi, Ölü Deniz Fay Hattı’nda da benzer bir fenomen öngörüyoruz. Bu fenomen, Ölü Deniz Fay Hattı’nın en kuzey ucundan başlayıp çeşitli aralıklarla güneye doğru hareket eden, muhtemelen Akabe Körfezi'ne kadar uzanan, potansiyel olarak 7 ve üzeri büyüklükte, yüzey kırığı oluşturan deprem dizisidir. Bu durum, Ölü Deniz Fay Hattı’nda içinde veya kenarında yaşayan Türkiye'nin güney bölgesi, Suriye, Lübnan, İsrail, Ürdün ve Mısır'daki 30 milyon nüfusu göz önünde bulundurulduğunda dramatik sonuçlar doğuracaktır” ifadelerine yer verildi.

harita3.jpg

Araştırmanın devamında şu ifadeler yer aldı,

“Ölü Deniz Fay Hattı boyunca yüzyıllardır süren sismik durgunluk göz önüne alındığında, kademeli olarak deprem dizisini tetikleme potansiyeli vardır. 10 km genişliğindeki serbestleşen sıçrama, muhtemelen 7.8 büyüklüğündeki Kahramanmaraş depremi yüzey kırığını daha güneyde durdurmuştur. Ancak, Ölü Deniz Fay Hattı’nın yani DSFZ'nin en kuzey kolu olan Hacıpaşa Fayı'na önemli bir stres yüklemiştir. Hacıpaşa Fayı 1408 yılından bu yana sismik olarak durgundur. Fayın 5-10 mm/yıl kayma hızı, aynı bölgede başka bir büyük büyüklükte 7 ve üzeri bir depremin meydana gelme olasılığını artırmaktadır.

harita1.jpg

Hacıpaşa Fayı kırıldığında, 600-900 yıldan uzun süredir sismik durgunlukta olan güneydeki komşu segmentleri de içeren bir deprem dizisini tetikleyebilir. Verilerin çoğunluğu, Türkiye'de Antakya bölgesinden başlayarak batı Suriye, Lübnan, İsrail, Ürdün ve doğu Mısır'a kadar uzanan 800 km uzunluğundaki bir fay zonunun önemli sismik tehlike altında olduğunu ve 7'yi aşan büyüklükteki depremlere karşı hazırlıklı olmayı gerektirdiğini açıkça göstermektedir. Bu artan sismik risk, olası yıkımı azaltmak için proaktif önlemlerin zorunluluğunu vurgulamaktadır. Bölgenin kırılgan sosyoekonomik yapısı göz önüne alındığında, bu sorunun ele alınmasının aciliyeti daha da artmaktadır.”

İlgili Haberler