TÜSİAD'dan CHP'ye "kamulaştırma" yanıtı
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınına dair, "Salgın Döneminde Dünya Ekonomisi ve Türkiye'nin Makroekonomik Dengeleri" başlıklı internet semineri düzenledi.
Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Baş Ekonomisti Robin Brooks'un da katılımıyla düzenlenen etkinlikte konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke'nin bir televizyon programında söylediği "kamulaştırma" sözlerine bir yanıt verdi.
Kaslowski, "Son zamanlarda maalesef mülkiyet haklarını ihlal edecek türde bazı açıklamaların farklı siyasi partilerce dile getirildiğine şahit oluyoruz. Türkiye hür teşebbüs ve mülkiyet haklarının garanti altında olduğu bir ülkedir. Herhangi bir özel şirketin mülkiyet haklarını çiğneyecek bir şekilde kamulaştırılması asla söz konusu olmamalıdır. Haksızlıklarla mücadele edilmek isteniliyorsa izlenecek yol hukuk kuralları içerisinde olmalıdır" dedi.
NE OLMUŞTU?
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Halk TV’de Fatih Ertürk ile Günün Raporu programına konuk olmuştu.
Böke, özelleştirmeler ve Hazine’nin verdiği garantilerle kamunun sırtına büyük bir yük bindirildiğini vurgulayarak; CHP iktidarında bunların hepsinin kamulaştırılacağını söyledi.
"Müzakere falan yok, 'Bunlar artık kamunundur' diyeceğiz ve devam edeceğiz"
Fatih Ertürk’ün “Bunu nasıl yapacaksınız? Ortada imzalanmış sözleşmeler ve bağlayıcılıkları var. Özel sektörle müzakere yoluna mı gideceksiniz” sorusu üzerine Böke; kamu ihalelerinin önemli bir kısmını alan Cengiz, Limak, Kolin, Kalyon ve MNG'yi işaret ederek “Özel sektör dediğiniz Türkiye’deki bütün kaynakları rantla yemiş olan 5 şirketten bahsediyorum. Ne müzakeresi yapacağız? Müzakere falan yok. Buraya yazacağız ‘Bunlar artık kamunundur’ diyeceğiz ve devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Böke, karşılarında iyi niyetli anlaşma yapacak iyi niyetli bir yapı olmadığını ifade ederek şöyle devam etti:
Vatandaşın emek emek alınteriyle biriktirdiği vergileri, bu aile şirketi mekanizmasıyla paylaşmayı gönülden ortak olmuş 5 tane müteahhitlik şirketinden bahsediyoruz. Bunlar rantçı, yandaş, hatta bir adım daha öteye gidelim talancı bir zihniyetin temsilcileri. Dolayısıyla, kamulaştırma faaliyetleri bir siyasi iradeden geçiyor. Nasıl ki Kamu Özel İşbirliği adı altında rantçı-yandaş şirketlerle halkın kaynaklarını paylaşmış olmak bir siyasi iradeydi ise biz de benzer şekilde yapacağız. Elbette hukuk çerçevesinde yapacağız ama siyasi iradeyle yapacağız.