ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, üniversitenin kuruluş aşamasında tarım arazisine kampüs yapılmasına yönelik eleştiriler aldıklarını belirterek, "Şu anda kampüs alanımızın yarısını, yani 1500 dekardan fazla bir alanı, yerli ve milli tohum üretimi için kullanıyoruz. Sanırım, arazisinin yarısında teknolojik tarım yapılan başka bir üniversite yoktur" dedi.
2010 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin çıkardığı yasa ile Erzurum Ovası'nda 4 bin dönümlük bir alan üzerine kurulan ETÜ, 2012 yılında ilk öğrencilerini kabul ederek eğitim hayatına başladı. Bugün 6 fakülte, 1 yüksekokul ve 3 enstitüsüyle yaklaşık 5 bin öğrenciye eğitim veren üniversite, arazisinin önemli bir kısmını yerli tohum üretimine ayırdı.
ETÜ, Yüksek Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (YÜTAM) bünyesinde özel bir tohum firmasıyla işbirliği yaparak tohum teknolojisi ve üretimi Ar-Ge laboratuvarı kurdu. Deneme amaçlı ekilen 'alturna' tohumlarından elde edilen ekmeklik buğdayın hasadı, bu çalışmaların ilk meyvesi olarak gerçekleşti.
Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Serin İklim Tahılları Bölüm Başkanı Dr. Ümran Küçüközdemir, yaklaşık 15 yıllık bir çalışmanın ürünü olan ve 2020 yılında tescillenen bu yeni buğday çeşidinin bölgeye uyum sağlaması ve yüksek verim potansiyelinin umut verici olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Bülent Çakmak ise, yerli tohum teknolojilerinin önemine dikkat çekerek, "YÜTAM'da kurduğumuz Ar-Ge laboratuvarında yerli tohum teknolojileri üzerine çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmaların uygulama alanı da kampüsümüzde tahsis ettiğimiz bu geniş tarım arazisi olacak" dedi.
