Eski Merkez Bankası Başekonomisti Hakan Kara, faiz artırımının piyasa beklentilerinden daha düşük seviyede olması üzerine değerlendirmelerde bulundu. Kara’ya göre Mayıs ayından beri yaşanan yüzde 30’luk değer kaybının, haziran-ekim döneminde enflasyona 15 puan katkısı olacak.
Hakan Kara Twitter paylaşımında, faizleri olması gerektiğinden daha düşük tutmanın, ileride daha yüksek faiz ve daha derin bir durgunluğa sürüklenme anlamına geldiğini belirtti.
Kara’nın açıklamaları şu şekilde:
"'Faizlerde çok yumuşak gidelim, aman ekonomiyi sarsmayalım' argümanını sorgulama ihtiyacı duyuyorum. Bugün yavaş hareket etmek kuru ve enflasyonu artırdığı için ilerde daha sert faiz artışlarını gerektirir. Bu da ekonominin gelecekte daha çok sıkıntı yaşaması anlamına gelir.
Para politikası gevşek kaldığı için kurda ve enflasyonda yaşanacak ilave artış orta vadede daha yüksek faiz ya da daha sert finansal baskılamaya yol açar.
Mayıs başından beri yaşanan yüzde 30 değer kaybının Haziran-Ekim döneminde enflasyona katkısı yaklaşık 15 puan olacak.
Parasal sıkılaştırma iyi bir iletişimle ve daha yüksek dozda verilerek kurdaki artış daha sınırlı (mesela yüzde 20) tutulabilseydi yıl sonunda enflasyon 5 puan daha düşük gerçekleşecekti. Enflasyonu dizginlemek için faizlerin gitmesi gereken seviye de 5 puan daha aşağıda olacaktı.
Özetle, bugün faizleri olması gerektiğinden düşük tutmak ilerde daha yüksek faiz ve daha derin bir durgunluğa katlanmak anlamına gelir. Yıl sonunda enflasyonun yüzde 50’leri aşacağı bir ekonomide yüzde 15 politika faizini alkışlayanlar bunun farkında mı emin değilim.”