Uzman Dr. Lütfi Akyol hastalarını şiirle tedavi ediyor!

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin, İç Hastalıkları Romatoloji Kliniği'nde görev yapan Uzman Dr. Lütfi Akyol, hastaların sıkıntılarını şiir haline getirip, tedavi aşamasında kendilerine okuyarak moral veriyor. 3 yıl önce, halk arasında kamburluk olarak adlandırılan ankilozan spondlit hastasını tedavi ederken, bu kişinin anlattığı sıkıntılardan etkilenerek şiir yazıp, hastasına okuyarak moral vermeye başladığını belirten Dr. Akyol, uygulamasında ayrıca türkü ve animasyon görüntüleri de kullanmaya başladı.

Yaklaşık 5 yıl önce Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Romatoloji Kliniği'nde görev yapmaya başlayan Akyol, günlük ortalama 30 hastaya bakıyor. Uzman Dr. Akyol, aynı zamanda pandemi döneminde, gece ve gündüz demeden çalışan sağlıkçıların duygularını anlatan şiirler yazarken, bir hastasıyla da karşılıklı olarak mektuplaştı. Akyol'un bu uygulamaları, sosyal medyada ilgi gördü.

HASTALIKLAR ŞİİRLEŞTİRİLİYOR

Uzman Dr. Lütfi Akyol, dahiliye asistanlığındaki yoğun dönemlerde, arkadaşlarıyla birlikte sıkıntılı günleri aşma adına, güncel şarkıları komik şekilde yorumlayıp, kendi aralarında daha önce söylediklerini belirtti. Akyol, "Daha sonra Ramotoloji alanında çalışmaya başladık. Aslında hastanın takibini yaparken, bir hekim, bir de hasta tarafından bakmak var. Hasta tarafından bakmak, bizim için kıymetli. O dönemlerde böyle şeyler yaparken, bir hocamız 'bunları yazın, bunlar çok kıymetli' derdi. Tabi biz o dönemde bunun önemini fark edemedik. Yıllar geçince şunu anladık ki, meramımızı ve hastaların hissettiklerini, farklı şekillerde ifade etmek çok kıymetli. Ankilozan spondlit hastası birisi vardı. Çalışamıyordu ve işe gidemiyordu. Çocuklarına da bakamayınca, onun durumu beni çok etkilemişti. O hastanın muayenesinin akşamında, benim de ankilozan spondlit hastası bir arkadaşım vardı. O da sabahları çok zor kalkıyordu ve uyanamıyordu. Bu durumdan etkilenerek, bir ankilozan spondlit şiiri yazdım. Öyle başladı, başka hastalıklar için de hastaların penceresinden baktım. Hekimin gözünden, hastalıkları şiirle, kendimizce ifade etmeye başladık" dedi.

"MEKTUPLA CEVAP VERDİK"

Genç bir hastanın duygularını da çok güzel bir mektupla kendisine ifade ettiğini anlatan Akyol, "Okula gidemediği için pandemi döneminde evde sıkılmış. 'Hocam artık ben okula gitmek istiyorum izninizle, hastalığım müsaade ederse eğer' şeklinde, duygularını bize mektupla ifade etti. Biz de mektupla ona cevap verdik. Hasta buraya geldiği zaman, hekimin kendisini anlamasını istiyor. Empati yapabilmek, hastanın çektiği problemi sizin gerçekten anladığınızı ona anlatabilmek. Bu şekilde şiirle de olur, anlatarak da olur. Tabi hasta derdinin şiirle anlatılmasını görünce, daha çok mutlu oluyor. Bunların şiirle, türküyle, farklı şekilde ifade edilmesi, normal rutinin dışında farklı şeyler yapılması, gerçekten çok kıymetli. İnşallah devam ettirmek istiyoruz" diye konuştu.

Ertuğrul Özkök Emin Çölaşan'a çattı! Her gün yazıyor ama hiç...