Bektaş, uzun süren sıcak hava ve yüksek nemin vücudun su ve mineral kaybına neden olarak rahatsızlık hissi oluşturabileceğini ve bunun duygusal dengeyi olumsuz etkileyebileceğini söyledi. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olanların risk altında olduğunu vurgulayan Bektaş, sıcak havalarda hafif giysiler giyilmesi, düzenli su tüketimi ve güneşten korunma gibi önlemler alınmasını önerdi.
Dr. Üyesi Bektaş, sıcak havaların bireye yansımalarını şöyle sıraladı:
Aralıklı bozukluklar: Yüksek sıcaklıktaki vücut ısısını artırmayla birlikte kortizol gibi stres hormonlarının ortaya çıkması da artan terleme, susuzluk, halsizlik gibi rahatsızlıklara neden olabilir.
Uyku koşullarının azalması: Sıcak hava ve özellikle nem gece bölümlerinde uykuyu zorlaştırabilir. Yetersiz ve kalitesiz uyku, duygusal dengelerin olumsuz etkilerine ve sinirliliğe yol açabilir.
Hidrasyon kaybı: Terleme sırasında nemli deriden su buharlaşırken, sıvı ve elektrolit adı verilen tuz ve mineraller kaybolur. Sıcak havalarda yeterince su tüketildiğinde dehidratasyon meydana gelebilir. Bu da başgöstergesi, baş dönmesi ve sinirlilik gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Sosyal ve parlama faktörleri: Sıcak hava, insanların daha fazla iç mekanlarda bulunması, kalabalık yerlere yayılmaları ve sosyal etkileşimlerde daha fazla soruna neden olabilir. Sonuç olarak sıcak hava, hem fiziksel hem de psikolojik olarak kişinin üzerinde stres ve sinir artışına neden olabilir.
