Medicana Sivas Hastanesinde görevli Uzman Psikolog Duhan Töre, tatil dönüşü sendromu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Töre, tatil dönüşü kişinin günlük rutin hayatına dönebilmesi için kişinin kendine kısa molalar vermesi gerektiğini belirterek, "Yaşadığımız stresli hayata verebildiğimiz kısa molalar, kendimize verdiğimiz küçük hediyelerdir aslında. İster deniz tatili, ister doğa tatili, isterse eş, dost, akraba ziyareti olsun günlük rutinden uzaklaşıp kendimize dönebildiğimiz o anlar bizim için çok kıymetlidir.
Peki, böylesi değerli anlar bitince neler hissedilir? Birçok insan bu anların hiç bitmemesini, hayatı hep tatil tadında yaşayabilmeyi istese de hepimiz günlük rutinimize dönmek mecburiyetindeyiz. Tatil dönüşü sendromu, tatilin bitişini takiben günlük hayata uyumda çekilen zorluk, motivasyon kaybı, yorgunluk hatta yarım kalmışlık hissi olarak ifade edilebilir. Tatil dönüşü kişi işe gitmek istemez, yorgun, öfkeli, bitkin ve mutsuz hisseder kendini. İşe odaklanmakta güçlük çeker. Hatta daha ilerleyen süreçlerde uyku bozuklukları, iştah kaybı, baş ağrısı, mide bağırsak sorunları, eklemlerde ağrılar gibi fiziksel sorunlar görülebilir. Yani aslında tatil dönüşü bir uyum, adaptasyon sorunudur. Klasik depresyona çok benzerdir” dedi.
“HİÇBİR TATİLİN OLUMLU ETKİLERİ UZUN SÜRE SÜRMEZ”
Hiçbir tatilin olumlu etkilerinin uzun süre sürmeyeceğine değinen Töre, “Tatil dönüşü yaşanan tatil dönüş sendromu aslında daha çok tatile yüklenen anlamla doğrudan ilişkilidir. Bir sene boyunca bu tatile odaklanmış olmak, çok eğlenmek, çok dinlenmek gibi güçlü anlamlar tatil bittiğinde boşluk hissine neden olur. Aslında tatilin hayatın rutinine kısa bir mola, psikolojik ve fiziksel arınma, hayata tekrar daha motive başlayabilmek için bir araç olduğu fikrine sahip olmak gerekir.
Yani tatilin çalışmanın amacı değil daha sağlıklı bir hayat için araç olduğu bilincine sahip olmak gerekir. Bu nedenle de aslında mümkün olan her fırsatta küçük kaçamaklarla dinlenmek, eğlenmek veya gezebilmek gerekir. Böylece zihin ve vücut tek bir zaman dilimine çok fazla anlam yüklemez. Üstelik hiçbir tatilin olumlu etkileri uzun süre sürmez. Bu nedenle her fırsatı değerlendirmek gerekir. Yani iş zamanı ile dinlenme zamanını eş seviyede tutmak önemlidir” diye konuştu.