Uzmanlar Kurban Bayramında et tüketimi için uyardı

Uzmanlar Kurban Bayramında et tüketimi için uyardı

Kurban Bayramı’nda sağlıklı beslenme konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, özellikle kronik hastalığı olanların sakatat tüketiminden kaçınması gerektiğini vurguladı.

Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkanlığı'nda görevli Uzman Diyetisyen Sidar Bezeng, bayram sabahı kahvaltısının sağlık açısından önemine dikkat çekerek, hafif ve rahatsız etmeyen gıdaların tercih edilmesini önerdi. Bezeng, “Kurban Bayramı yaklaşıyor ve bu dönemde kahvaltıda bile et tüketme alışkanlığımız var.

Diyetisyenler olarak, bayram sabahında hafif bir kahvaltı öneriyoruz. Yumurta, peynir, salatalık ve domates gibi hafif yiyecekler tercih edilmeli. Bayramda et tüketimi artıyor, ancak kronik kalp hastalığı, obezite, hipertansiyon ve diyabet gibi rahatsızlıkları olanların dikkatli olması gerekiyor. Etin yanında mutlaka salata veya yeşillik tüketilmeli ve günlük et miktarı 50 gramı geçmemeli” dedi.

Bayramda tatlı ve atıştırmalık ikramlarının sınırlı tüketilmesi gerektiğini belirten Bezeng, “Gittiğimiz her evde tatlı ikram ediliyor. Bu konuda ısrarcı olmamak önemli. Meyve veya sütlü tatlılar tercih edilmeli. Ayrıca çay ve kahve ikramlarının da sınırlandırılması, kafein tüketiminin azaltılması tavsiye ediliyor” şeklinde konuştu.

İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Diyetisyen Sema Çayan ise, kesilen kurban etinin en az 24 saat bekletildikten sonra tüketilmesi gerektiğini vurguladı. Çayan, “Kesim ortamının serin ve hijyenik olması çok önemli. Taze etlerimizi buzdolabında en fazla bir gün bekletmeliyiz. Hemen tüketilen etler sindirim problemlerine yol açabilir. Etin +4 derecede dinlendirilmesi gerekiyor. 24 saat sonra et kullanılabilir. Tüketilmeyen etler derin dondurucuda 3-4 aya kadar saklanabilir” dedi.

Çayan, kronik rahatsızlığı olanların sakatat tüketmemesi gerektiğini belirterek, “Sakatatları etlerle aynı ortamda muhafaza etmemeliyiz. Sakatatlar hızlı bozulur ve çabuk tüketilmelidir. Kronik hastalığı olanlara sakatatları önermiyoruz. Ayrıca hayvansal atıkları ve sakatatları çöpe atmamalı, derin bir çukura gömmeliyiz. Bu, sokak hayvanlarından insanlara hastalık geçmesini önler ve çevre sağlığını korur” ifadelerini kullandı.