Pek çok kişi can sıkıntısı, stres, yalnızlık, öfke gibi sorunlar sebebiyle kendini yeme içmeye veriyor. Midemiz dolu olsa bile nedensiz şekilde açlık hissetmek tıp dilinde duygusal açlık olarak ifade ediliyor. Konuyla ilgili uzmanlar “Duygusal açlıkta aslında fiziksel bir açlık söz konusu değildir. Stres, üzüntü gibi durumların tetiklediği olumsuz duyguların bir sonucudur” şeklinde konuşuyor.
TAMAMEN OLUMSUZ DUYGULARDAN KAYNAKLI
Uzmanlar; duygusal açlığın bir anda gelen yeme istediği, belirli gıdalara karşı aşırı düşkünlük, tok olduğu halde sürekli yeme isteği, anında doymalıyım hissi gibi belirtileri olabileceğini söylüyor ve tamamen olumsuz duygulardan kaynaklı olduğunu belirtiyor. Öyle ki yeme davranışı sonrasında suçluluk hissi yaşanabiliyor.
Kişi kendini boşlukta hissettiği veya olumsuz duygular hissettiği zaman çılgınlar gibi yemek yiyebiliyor ve özellikle de karbonhidratlı besinleri tercih edebiliyor. Bunlar örneğin brokoli, domates, marul vb. olmaz, genellikle fast food, çikolata gibi glikoz içeren besinler olabiliyor. Çünkü glikoz, beynin besini olarak ifade ediliyor. Glikozlu yiyecekler tüketildiğinde vücudumuz insülin hormonu salgılıyor ve beyin de dış uyaranlara karşı o kadar iyi odaklanabiliyor. Bu sayede kişiler yaşadığı olumsuz duygulardan dışarıya odaklanarak uzaklaşmayı seçebiliyor. Ancak bu anlık bir aldatmaca olarak tarif ediliyor. Hissedilen duyguları çözmek asıl çözüm olurken; duygusal yeme sonrası aşırı ve hızlı kilo alma, alınan kiloları geri vermeme gibi sonuçlar ortaya çıkabiliyor.
ODAK BAŞKA YÖNE ÇEVRİLMELİ
Uzmanlar, duygusal açlık ve yeme atağı dönemlerinde duygularla başa çıkmak, yeme isteğini ortadan kaldırmak için odağımızı başka yöne çevirmemiz gerektiğini söylüyor.
Ayrıca beslenme günlüğü tutmak da önemli olabiliyor.
Fiziksel olarak aç olmadığınız halde açlık atakları hissettiğiniz zaman, yağlı, şekerli karbonhidratlar yerine, meyve, yoğurt gibi sağlıklı atıştırmalıklar ve örneğin marul, maydanoz gibi hacim olarak büyük kalori olarak düşük yiyecekler tercih edilmeli.
Uzmanlar temel öğünlerin atlanmaması gerektiğini ve küçük, kontrollü porsiyonlar halinde yenmesi gerektiğini söylüyor. Bunun yanı sıra seratonin seviyesine pozitif katkı sağlayan muz, çilek, Hindistan cevizi gibi besinler tüketmek de önemli çözümlerden biri oluyor.
Gece geç saatlerde gele yeme atakları için meyve, yoğurt, kuru yemiş gibi atıştırmalıklar tüketilmesi veya papatya çayı içilmesi öneriliyor. Bunun yanı sıra pilates, yoga gibi egzersizler de yeme ataklarını azaltmada önem teşkil ediyor.