Vakıa suresi Kuran-ı Kerim’in ahiret hakkında bilgi veren surelerinden birisidir. Kıyamet günün gerçekliğini anlatan bu sure Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in erken yaşta saçlarına ak düşmesine sebep olan surelerden birisidir. Hem bu dünyada hem ahirette bizlere yardımcı olacak Vakıa Sure’sinin Arapça ve Türkçe okunuşu, Türkçe anlamı ve surenin bütün ayrıntıları haberimizde yer almaktadır. Vakıa kelimesinin anlamı gerçekleşen ve meydana gelen olay demektir. Kuran- Kerim’deki Vakıa Suresi kıyamet gününün varlığından, kıyametin kopmasından ve ondan sonra yaşanacaklardan, mümin olanların ve olmayanların o günde yaptıklarının onları kurtarıp veya kurtarmayacağından bahsediyor.
VAKIA SURESİ NE İÇİN OKUNUR?
Vakıa suresini kaybettiklerimizin arkasından da okuyabiliriz. Bu dünya için okunursa bolluk ve bereket getireceğine ya da vefat edenlerin arkasından okunursa çektiği ızdırabın hafifleyeceğine inanılır. Hz. Peygamber Efendimiz (SAV)''in, sabah namazlarında Vakıa suresini okuduğuna dair rivayet sahih kabul edilmiştir. (Müsned)
VAKIA SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU
1.İza veka''atilvaki''atu.
2. Leyse livak''atiha kazibetun.
3. Hafıdatun rafi''tun.
4. İza ruccetil''ardu reccen.
5. Ve bussetilcibalu bessen.
6. Ve fekanet hebaen munbessen.
7. Ve kuntum ezvacen selaseten.
8. Feashabulmeymeneti ma ashaulmeymeneti.
9. Ve ashabulmeş''emeti ma ashabulmeş''emeti.
10. Vessabikunessabikune.
11. Ulaikelmukarrabune.
12. Fiy cennatin na''ıymi.
13. Sulletun minel''evveliyne.
14. Ve kaliylun minel''ahıriyne.
15. ''ala sururin medunetun.
16. Muttekiiyne ''aleyha mutekabiliyne.
17. Yetufu ''aleyhim veldanun muhalledune.
18. Biekvabin ve ebariyka ve ke''sin min ma''ıynin.
19. La yusadda''une ''anha ve la yunzifune.
20. Ve fakihetin mimma yetehayyerune.
21. Ve lahmi tayrin mimma yeştehune.
22. Ve hurun ''ıynun.
23.Keemsalillu''luilmeknuni.
24.Cezaen bima kanu ya''melune.
25.La yesme''une fiyha lağven ve la te''siymen.
26.İlla kıylen selamen selamen.
27.Ve ashabulyemiyni ma ashabulyemiyni.
28.Fiy sidrin mahdudin.
29.Ve talhın mendudin.
30.Ve zıllin memdudin.
31.Ve main meskubin.
32.Ve fakihetin kesiyretin.
33.La maktu''atin ve la memnu''atin.
34.Ve furuşin merfu''atin.
35.İnna enşe''nahunne inşaen.
36.Fece''alnahunne ebkaren.
37.''Uruben etraben.
38.Liashabilyemiyni.
39.Sulletun minel''evveliyne.
40.Ve sulletun minelahiriyne.
41.Ve ashabuşşimali ma ishabuşşimali.
42.Fiy semumin ve hamiymin.
43.Ve zıllin min yahmumin.
44.La baridin ve la keriymin.
45.İnnehum kanu kable zalike mutrefiyne.
46.Ve kanu yusırrune ''alelhınsil''azıymi.
47.Ve kanu yekulune eiza mitna ve kunna turaben ve ''ızamen einne lemeb''usune.
48.Eve abaunel''evvelune.
49.Kul innel''evveliyne vel''ahıriyne.
50.Lemecmu''une ila miykati yevmin ma''lumin.
51.Summe innekum eyyuheddallunelmukezzibune.
52.Leakilune min şecerin min zakkumin.
53.Femaliune minhelbutune.
54.Feşaribune ''aleyhi minelhamiymi.
55.Feşaribune şurbelhiymi.
56.Haza nuzuluhum yevmeddiyni.
57.Nahnu halaknakum felevla tusaddikune.
58.Efereeytum ma tumnune.
59.Eentum tahlukunehu em nahnulhalikune.
60.Nahnu kadderna beynekumulmevte ve ma nahnu bimesbukıyne.
61.''Ala en nubeddile emsalekum ve nunşiekum fiy ma la ta''lemune.
62.Ve lekad ''alimtumunneş''etel''ula felevla tezekkerune.
63.Efereeytum ma tahrusune.
64.Eeentum tezre''unehu em nahnuzzari''une.
65.Lev neşa''u lece''alnahu hutamen fezaltum tefekkehune.
66.İnna lemuğremune.
67.Bel nahnu mahrumune.
68.Efereeytumulmaelleziy teşrebune.
69.Eentum enzeltumuhu minelmizni em nahnulmunzilune.
70.Lev neşa''u ce''alnahu ucacen felevla teşkurune.
71.Efereeytumunnarelletiy turune.
72.Eentum enşe''tum şecereteha em nahnul munşiune.
73.Nahnu ce''alnaha tezkireten ve meta''an lilmukviyne.
74.Fesibbıh bismi rabbikel''azıymi.
75.Fela uksimu bimevakı''ınnnucumi.
76.Ve innehu lekasemun lev ta''lemune ''azıymun.
77.İnnehu lekur''anun keriymun.
78.Fiy kitamin meknunin.
79.Lya yemessuhu illelmutahherune.
80.Tenziylun min rabbil''alemiyne.
81.Efebihazelhadiysi entum mudhinune.
82.Ve tec''alune rizkakum ennekum tukezzibune.
83.Felevla iza beleğatilhulkume.
84.Ve entum hıyneizin tenzurune.
85.Ve nahnu akrebu ileyhi minkum ve lakin la tubsırune.
86.Felevla in kuntum ğayre mediyniyne.
87.Terci''uneha in kuntum sadikıyne.
88.Feemma in kane minelmukarrebiyne.
89.Feravhun ve reyhanun ve cennetu na''ıymin.
90.Ve emma in kane min ashabilyemiyni.
91.Feselamun leke min ashabilyemiyni.
92.Ve emma in kane minelmukezzibiyneddalliyne.
93.Fenuzulun min hamiymin.
94.Ve tasliyetu cahıymin.
95.İnne haza lehuve hakkulyakıyni.
96.Fesebbih bismi rabbikel''azıymi.
VAKIA SURESİNİN TÜRKÇE ANLAMI
1. Kıyamet koptuğu zaman,
2. Ki onun oluşunu yalanlayacak hiçbir kimse yoktur;
3. O, alçaltıcı, yükselticidir
4. Yer şiddetle sarsıldığı,
5. Dağlar parçalandığı,
6. Dağılıp toz duman haline geldiği,
7. Ve sizler de üç sınıf olduğunuz zaman,
8. Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
9. Soldakiler, ne bahtsızdırlar onlar!
10. (Hayırda) önde olanlar,(ecirde de) öndedirler
11, 12. İşte bunlar, naîm cennetlerinde (Allah’a) en yakın olanlardır
13. (Onların) çoğu önceki ümmetlerden,
14. Birazı da sonrakilerdendir
15, 16. Cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedir, karşılıklı olarak oturup yaslanırlar.
17. Çevrelerinde, (hizmet için) ölümsüz gençler dolaşır;
18. Maîn çeşmesinden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle
19. Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir
20. (Onlara) beğendikleri meyveler,
21. Canlarının çektiği kuş etleri,
22, 23. Saklı inciler gibi, iri gözlü hûriler,
24. Yaptıklarına karşılık olarak (verilir)
25. Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler
26. Söylenen, yalnızca «selâm, selâm»dır.
10-26. âyetler hayır yarışında ileri giden öncülerin (sâbıkûn)un kavuşacağı nimetler sıralanmıştır. Bu nimetlerden biri de, asla bitip eksilmeyen bir kaynaktan akan ve kendisinden kapların doldurulduğu Maîn adlı cennet şarabıdır.
27. Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
28. Düzgün kiraz ağacı,
29. Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları,
30. Uzamış gölgeler,
31. Çağlayarak akan sular,
32, 33. Tükenmeyen ve yasaklanmayan, sayısız meyveler içindedirler;
34. Ve kabartılmış döşekler üstündedirler
35. Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yeni yarattık
36, 37. Onları, eşlerine düşkün ve yaşıt bâkireler kıldık
38. Bütün bunlar sağdakiler içindir
39. Bunların birçoğu önceki ümmetlerdendir
40. Birçoğu da sonrakilerdendir.
41. Soldakiler; ne yazık o soldakilere!
42. İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,
43, 44. Serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar;
45. Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefahete dalmışlardı
46. Büyük günahı işlemekte direnir dururlardı
47. Ve diyorlardı ki: Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?
48. Önceki atalarımız da mı?
49. De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler,
50. Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır!
51. Sonra siz ey sapıklar, yalancılar!
52. Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz
53. Karınlarınızı ondan dolduracaksınız
54. Üstüne de kaynar sudan içeceksiniz
55. Susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz
56. İşte ceza gününde onlara sunulacak ziyafet budur!
57. Sizi biz yarattık. Tasdik etmeniz gerekmez mi?
58. Söyleyin öyleyse, (rahimlere) döktüğünüz meni nedir?
59. Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz?
60. Aranızda ölümü takdir eden biziz. Ve biz, önüne geçilebileceklerden değiliz
61. Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir âlemde tekrar var edelim diye (ölümü takdir ettik)
62. Andolsun, ilk yaratılışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?
63. Şimdi bana, ektiğinizi haber verin
64. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?
65. Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız
66. «Doğrusu borç altına girdik
67. Daha doğrusu, biz yoksul kaldık» (derdiniz)
68. Ya içtiğiniz suya ne dersiniz?
69. Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
70. Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi?
71. Söyleyin şimdi bana, tutuşturmakta olduğunuz ateşi,
72. Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?
73. Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlerin istifadesi için yarattık
74. Öyleyse ulu Rabbinin adını tesbih et.
75. Hayır! Yıldızların yerlerine yemin ederim ki,
76. Bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir
77, 78. Şüphesiz bu, korunmuş bir kitapta bulunan değerli bir Kur’an’dır
79. Ona ancak temizlenenler dokunabilir.
80. O, âlemlerin Rabbinden indirilmiştir
81. Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz?
82. Allah’ın verdiği rızka karşı şükrü, onu yalanlamakla mı yerine getiriyorsunuz?
Rivayetlere göre müşrikler yağmurun yağmasını, şu veya bu yıldızın doğmasına ve batmasına bağladıkları için âyet, rızka şükürde bulunma yerine, böyle bir anlayışa sapmayı kötülemektedir.
83. Hele can boğaza dayandığı zaman,
84. O vakit siz bakar durursunuz
85. (O anda) biz ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz.
86. Madem ki ceza görmeyecekmişsiniz,
87. Onu (canı) geri çevirsenize, şayet iddianızda doğru iseniz!
88. Fakat (ölen kişi Allah’a) yakın olanlardan ise,
89. Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır
90. Eğer o sağdakilerden ise,
91. «Ey sağdaki! Sana selam olsun!»
92. Ama yalanlayıcı sapıklardan ise,
93. İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır!
94. Ve (onun sonu) cehenneme atılmaktır
95. Şüphesiz ki bu, kesin gerçektir
96. Öyleyse ulu Rabbinin adını tenzih ile an.