Yapay zekâ ile bu kanseri erken teşhis etmek mümkün

Yapay zekâ ile bu kanseri erken teşhis etmek mümkün

Prostat kanserinin tanı ve tedavisinde yapay zekâ kullanımı, özellikle hastalığın erken teşhisinde büyük avantajlar sağlıyor.

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Tümay İpekçi, “Yapay zekâ, prostat kanserinin MR görüntülerinde tespit edilmesi, kanserin agresifliğinin belirlenmesi, hastalığın derecelendirilmesi, hayatta kalma sürelerinin tahmin edilmesi, kemoterapiye uygunluk, radyoterapiye yanıt ve ameliyat sonrası idrar kaçırma riskinin hesaplanması gibi birçok alanda kullanılıyor” diye konuştu.

Prostat kanserini, erkek üreme sisteminde yer alan prostat bezinin anormal ve kontrolsüz hücre çoğalması sonucu oluşan kötü huylu tümörler olarak tanımlayan Prof. Dr. İpekçi, yapay zekânın bu hastalığın daha erken teşhis edilmesine ve dolayısıyla hayatta kalma şansının artırılmasına yardımcı olduğunu vurguladı.

HER 14 KANSERDEN BİRİ PROSTAT

Prof. Dr. İpekçi, prostat kanserinin erkeklerde en yaygın görülen kanser türlerinden biri olduğunu belirterek, “Küresel ölçekte her 14 kanser vakasından biri ve erkeklerde görülen tüm kanserlerin yüzde 15'ini oluşturur. Ülkemizde de erkeklerde görülen kanserler arasında yüz binde 40,3 oranıyla en sık rastlanan türdür” dedi.

BEL KALÇA VE BACAKTA ŞİDDETLİ AĞRILAR OLABİLİR

Prostat kanserinin belirtilerinin genellikle hastalık ilerledikçe ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. İpekçi, “İdrar yapmada zorluk, sık idrara çıkma, idrar ya da menide kan bulunması, ereksiyon sorunları, ejakülasyon sırasında ağrı ve istemsiz kilo kaybı gibi belirtiler yaşanabilir. Hastalık, sinsi ilerlediğinden erken evrede tanı koymak ancak düzenli tarama ile mümkündür. Ayrıca prostat kanseri sıklıkla kemiğe metastaz yaparak bel, kalça ve bacaklarda şiddetli ağrılara yol açabilir” şeklinde bilgi verdi.

Tanı sürecine ilişkin olarak Prof. Dr. İpekçi, “Hastanın tıbbi geçmişi ve fizik muayenesi değerlendirilir, dijital rektal muayene ön plandadır. Ardından Prostat Spesifik Antijen (PSA) testi yapılır; PSA, prostat kanseri tanısında önemli bir biyokimyasal parametredir. Son aşama olarak, ultrasonografi eşliğinde alınan ve/veya multiparametrik manyetik rezonans görüntüleme füzyon biyopsi ile prostat kanserinin histopatolojik olarak tespiti gerçekleştirilir” dedi.

Yapay zekâ, prostat kanseri tanısında son dönemde önemli bir yer edinmiş durumda. Prof. Dr. İpekçi, “Yapay zekâ, bilgisayarların çevreyi algılayıp insan benzeri kararlar verebilme yeteneğidir. Prostat kanserinde yapay zekâ algoritmaları, tümörün boyutu, şekli, dokusu ve yoğunluğu gibi özellikleri otomatik olarak analiz edebilir. Bu veriler, üroloğuna geri iletilir ve prostat tümörünün özellikleri ve davranışları hakkında bilgi sağlar. MR görüntülerinde prostat kanserinin tespit edilmesi, agresifliğinin değerlendirilmesi, kanserin derecelendirilmesi, hayatta kalma sürelerinin tahmin edilmesi ve diğer tedavi yanıtlarının tahmin edilmesine yönelik yapay zekâ çalışmaları literatürde mevcuttur” şeklinde bilgi verdi.

GEREKSİZ BİYOPSİ RİSKİNİ AZALTIYOR

Yapay zekânın klasik tanı yöntemlerine göre birçok avantaj sunduğunu belirten Prof. Dr. İpekçi, “Yapay zekâ, kliniklerin tedavi planlarını hızlı ve etkili bir şekilde ayarlamalarına yardımcı olur. Prostat kanseri tanısının standartlaştırılması ve gereksiz biyopsi riskinin azaltılması konusunda umut vericidir. Yapay zekâ, MR görüntülerinin daha etkili yorumlanmasını sağlar ve tümör genetiği biyobelirteçleri ile gelişmiş görüntülemeleri birleştirme yeteneği sunar” dedi.

LEZYONLARIN DAHA ERKEN TESPİTİ

Prof. Dr. İpekçi, yapay zekânın derin öğrenmeye dayalı yöntemlerle yüksek çözünürlüklü görüntülerde zor görülebilen özellikleri ortaya koyduğunu belirtti. “Bu, doğru teşhis ve risk sınıflamasını kolaylaştırır. Lezyonların daha erken tespit edilmesini sağlar ve kanseri doğru saptama oranları genellikle yüzde 70 ve üzerindedir” diye ekledi.

GELECEKTE KANSERLERİN TAHMİNİ

Prof. Dr. İpekçi, yapay zekânın gelecekte prostat kanseri riskini tahmin edip edemeyeceğine ilişkin olarak, “Mevcut çalışmalar, yapay zekânın gelecekte hasta triyajında önemli bir rol oynayabileceğini ve prostat kanseri tanısında daha etkili sonuçlar elde edilebileceğini gösteriyor. Ayrıca, nüks ve metastazsız hayatta kalma sürelerini tahmin etmede de klasik yöntemlerden daha başarılı olabilir. Prostat kanseri, genellikle yavaş ilerler ve erken evrede yakalandığında uygun tedavi ile tam iyileşme sağlanabilir” dedi.

KORUNMA YOLLARI

Prof. Dr. İpekçi, prostat kanserinden korunmak için dikkat edilmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı: “Bilimsel araştırmalarda kesin olarak kanıtlanmış bir önleyici tedavi veya gıda bulunmamakla birlikte, Akdeniz tipi bitkisel diyetlerin agresif prostat kanseri riskini önemli ölçüde azalttığı görülmüştür. Ayrıca kilo kontrolü, düzenli egzersiz, obeziteden kaçınma ve hayvansal protein ile yağ oranı yüksek gıdaların tüketiminin azaltılması önerilir.”