Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Akdoğan, AA muhabirine, mikroorganizmaların hava sıcaklıklarının yüksek olduğu dönemlerde açıkta bekletilen gıdaların üzerinde daha kolay üreme fırsatı bulmasından dolayı yaz döneminde ishal vakalarında artış gözlendiğine işaret etti.
Bu yıl da hava sıcaklıklarının yükselmesiyle birlikte ishal şikayetiyle hastaneye gelen kişi sayısında artış yaşandığını belirten Akdoğan, "Sıcaklığın artmasıyla gıdaların kontamine (İstenmeyen zararlı maddelerin veya mikroorganizmaların besine bulaşması) olması ve hijyen şartlarındaki aksaklıklar ishal vakalarının artmasına neden olabiliyor. Yaz döneminde havaların ısınmasıyla gıdaların üzerindeki mikroorganizmaların üremesi kolaylaşıyor ve artıyor. Aynı zamanda saklama koşullarıyla ilgili de sıkıntılar yaşanıyor. Bu şekilde uygunsuz, açık ortamda kalan gıdaların tüketilmesiyle ishal sayıları da artabiliyor." diye konuştu.
Akdoğan, mide ve bağırsak sistemindeki enfeksiyonun neden olduğu ishal rahatsızlığında yüksek sıcaklık ve el hijyeninin temel iki unsur olduğunu vurguladı.
İshalin çok sulu ya da kanlı şekilde görülebildiğine dikkati çeken Akdoğan, ishale yakalananların 1-2 gün içinde rahatsızlığının geçmemesi durumunda, aşırı sıvı kaybına neden olacağı için mutlaka bir hekime başvurması gerektiğini aktardı.
İshal sürecinde vücuttaki sıvı kaybının telafi edilmesinin öneminin altını çizen Akdoğan, şöyle devam etti:
"İshaldeki en önemli problemlerden biri sıvı kaybı. Sıvı kaybının mutlaka yerine konması gerekiyor. Hafif sıvı kayıpları ayakta tedavi edilebilir ama orta ve şiddetli sıvı kayıplarında mutlaka hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekir. Özellikle yaşlı ve çocuklarda, bağışıklığı baskılanmış kanser hastaları, kemoterapi gören hastalarda bu sıvı kayıpları çok önemli olabiliyor. Yerinde ve zamanında müdahale edilmezse ölüme kadar ilerleyebilir. Bu nedenle bu tarz hastalarda özellikle çok dikkat edilmesi gerekiyor. Zamanında sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri gerekir. İshal genelde 2-3 gün içinde kendi kendini sınırlar ama sınırlayıcı olmuyorsa, ishal sayısı çok fazla ise bu durumda sıvı açığının engellenmesi için mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalı."
Akdoğan, ishal sürecinde beslenmenin de önemine vurgu yaparak, "İshal olan hastalarımızın mutlaka beslenmesine dikkat etmesi gerekiyor. Bol sıvı ile birlikte özellikle pirinçli gıdalar, haşlanmış patates tüketebiliriz. Posasız ve yağsız gıdaları tüketmeyi öneririz. Muz, şeftali tüketilebilir." ifadelerini kullandı.
Yaz dönemlerinde hijyene ekstra dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Akdoğan, şunları kaydetti:
"Gıdalar açıkta bekletilmemeli, özellikle mayonezli, pirinçli gıdaların açıkta bekletilmemesi gerekiyor. Bunların üzerinde çok kolay mikroorganizma üreyebiliyor. Kaynağı belli olmayan gıdalar tüketilmemeli. Tüketeceğimiz gıdaların, suların mutlaka hijyenik olduğundan emin olmamız gerekiyor. En önemli konu hijyen. Yemekten önce, yemek hazırlamadan önce mutlaka ellerin temiz olması gerekir. Tuvalete girmeden ve tuvaletten çıktıktan sonra el yıkamak çok önemli."