Merkezi Kahramanmaraş olan ancak ilimizde yıkım ve can kayıplarına neden olan deprem felaketi sonrası gelen tuhaf açıklamalara son örnek Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu''dan geldi.
“Açık sözlüyümdür, dolambaçlı anlatımları sevmem” diyen Ali Karahasanoğlu, yazısında “Belki de Suriyeli göçmenlere karşı olanlara yeterince cevap veremediğimiz için Allah’ın afeti hepimizi vurdu” ifadelerini kullandı.
Sayıları 5 milyonu aşan Suriyeli sığınmacıları savunan Ali Karahasanoğlu, muhalefet partilerine saldırdı. İşte o yazıdaki tepki çeken ifadeler:
“Açık sözlüyümdür..
Dolambaçlı anlatımları sevmem..
Söylenmesi gereken bir şey varsa, fazla dolandırmadan söylemeye çalışırım..
Kahramanmaraş merkezli olduğunu tüm bilim adamlarının tespit ettiği, kabul ettiği deprem sonrasında, özellikle muhalefet medyasında illeri ikiye ayıran bir zihniyet hakim..
Diyarbakır kayyımda..
Onu da iktidara katıp..
Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Şanlıurfa, Kilis ve Elazığ’ı bir grupta topluyorlar.
Hatay ve Adana’yı ayrı bir grupta değerlendiriyorlar..
İlk grupta yer alan belediyeler, Cumhur İttifakının olduğu için, o illere yardımlar çok gidiyormuş..
Adana ve Hatay CHP’de olduğu için, o iki ile yardımlar daha az gidiyormuş, hatta utanmadan söyleyenler de var, “Hiç yardım gitmiyormuş!”
Açın muhalefeti destekleyen kanalları, internet sitelerini..
Acı yaşayan 8 ili unutmuşlar..
İki ili sabahtan akşama kadar, döndüre döndüre veriyorlar..
“Herkes kendisine yakın insanları haberleştirir, siz de diğer 8 ili haber yapın!” deseler, çok da itiraz etmem..
Ama, fazladan iftira atıyorlar, suçlama yapıyorlar..
Somut örnek vereyim..
Bizim dileğimiz tabii ki; depremde keşke hiç kimse vefat etmeseydi..
Ama bir gerçek var ki..
Şu ana kadar gelen bilgilere göre, CHP’li bir milletvekili depremde vefat etmedi.
Fakat AK Partili Adıyaman Milletvekili Yakup Taş hayatını kaybetti..
Ve Yakup Taş’ın vefat ettiği il, AK Parti’nin kazandığı bir belediye olmasına rağmen.
Gazetemizde çalışan birçok Adıyamanlı kardeşimizden aldığım birebir verilerden biliyorum ki, Adıyaman’da hâlâ enkazın altında insanlar kurtarılmayı beklerken, Hatay’da ve Adana’da ve (ben onlar gibi ahlaksız değilim, sol medyanın yaptığını yapamam, bütün illerimizin insanlarını eşit görürüm) diğer iktidar belediyelerinin bulunduğu illerde insanlar kurtarılmaya devam ediliyor..
Kurtarılmasın mı?
Asla..
Sırası ne olsun?
Bunun hiç tartışma olmayacak şekilde matematiksel bir sırası yok ki..
Ulaşım şartlarından başlayın, o alandaki teknik donanıma kadar, yıkımın altında canlı insan olma ihtimallerine kadar belki de onlarca veri toplanıp, değerlendirme yapılıyor..
Adıyaman’daki insanlar, yakınlarının bulunduğu binada çalışma başlatılamadığı saatlerde bile, ‘Allah’ım imdad’ diyor, dua ediyorlar..
Ama.. Bir avuç soldan çarklı medya organı, ‘Hatay’a yardım gitmiyor. Hatay’da iş makinesi yok. Hatay’da kurtarma ekibi yok. Hatay’da çadır yok.. Hatay’da çocuk bezi yok’ diye sayıyorlar da sayıyorlar..
Affedersiniz beyler..
Hatay Belediye Başkanınızın, daha üç ay önce yaptığı açıklamaları önünüze koyarsam, iki yıl önce yaptığı açıklamaları, 4 yıl önce seçim öncesinde yaptığı konuşmaları önünüze koyarsam, biliyorum yine de yüzünüz kızarmaz ama.. Algı oluşturmak istediğiniz halk kesiminin en az yarısı sizin yüzünüze tükürür..
‘Hatay’da doğan her 4 çocuktan 3’ü Suriyelilere ait’den başlayın..
‘Suriyelileri hemen sınırdışı etmemiz lazım’ diyenlere kadar..
‘Hatay’da 500 bin Suriyeliyi barındırıyoruz. Gitmedikleri takdirde ekonomik dengeler bozulur’ diyenlere kadar..
‘Merhamet etmeyene, merhamet olunmaz’ ilahi ilkesini bunlara hatırlattık..
‘Siz bir gurebanın elinden tutun ki, Allah da sizin elinizden/bizim elimizden tutsun’ dedik..
Ben dedim..
Dindar insanlarımız dedi..
Adıyamanlı kardeşlerim dedi, Malatyalı kardeşlerim dedi..
Kahramanmaraşlı kardeşlerim dedi..
Ama belki de, bizim bu göçmen karşıtı ırkçılara yeterince cevap veremediğimiz, vermediğimiz için olsa gerek..
Allah’ın afeti, hepimizi vurdu..
Yine de, göçmenleri elinden tutulmasını isteyen Adıyamanlı kardeşim, Malatyalı, Kahramanmaraşalı kardeşim, “Ya Rabbi” diyerek, ellerini açıyor, önce Yaratan’dan, sonra da devlet yetkililerinden bir an önce, ama şuraya öncelik, buraya ayrıcalık tanınmadan yardım gelmesini/getirilmesini bekliyor..
Bir avuç muhalefet partili yetkililer ise, Hataylıları da istismar ederek, Adanalıları da istismar ederek, ‘Bu iki ile, belediye başkanları CHP’li olduğu için, yardım getirilmiyor’ algısı üretmeyi sürdürüyorlar..”