Domatesiyle ünlü Ayaş'ta, kadın girişimciler kendi tarlalarındaki mahsullerden ürettikleri salça ve püreleri Almanya, Hollanda, Rusya, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan, İngiltere ve bazı Afrika ülkelerine ihraç ediyor. Şimdi ise bir ilke imza atarak, ata yadigarı domates tohumlarını tarlalarına ekmeye başladılar.
Yüz yıllık tohumları yeniden toprakla buluşturan kadın girişimciler, hasat edilecek domateslerle hazırlayacakları ürünleri Ankara ve İstanbul'daki zincir marketlerde satışa sunacaklar.
"ATA TOHUMU AYAŞ DOMATESLERİMİZ RAFLARDA"
Ayaş Akkaya Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Zehra Varol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 11 kadın çiftçiyle başladıkları bu yolculukta, bugün 30'dan fazla ortakla çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.
Varol, kooperatifin 2007 yılında kurulduğunu ve 2015'ten bu yana organik domateslerden salça ve menemen gibi ürünler ürettiklerini anlattı. Şimdi ise sadece kendi ihtiyaçları için yetiştirdikleri ata domates tohumlarını tarlalara ekmeye başladıklarını söyledi.
Tohumları taze tutmak için yıllardır az miktarda ekim yaparak, mirasa sahip çıktıklarını belirten Varol, Ayaş domateslerinin yüksek su içeriği nedeniyle salça yapımına uygun olmadığını ancak tamamen doğal ve lezzetli olduğunu vurguladı.
Varol, "Büyük zincir marketlerle anlaşma yaptık. Ata tohumu Ayaş domateslerimiz artık raflarda yerini alacak. Bu yıl Ankara ve İstanbul'da satışa sunulacak. İlerleyen yıllarda yurt geneline de satış yapmayı planlıyoruz. Taze, sulu, lezzetli Ayaş domatesleri sofralarınıza lezzet katacak" dedi.
"BU FİDELERE YAVRULARIMIZ GİBİ BAKIYORUZ"
Kooperatif Başkan Yardımcısı 68 yaşındaki Fatma Uyar, çocukluğundan beri çiftçilik yaptığını belirterek, "Domates eker, çapalarız, bu bitkilere gözümüz gibi bakarız. Çocuklarımız gibidir, fideleri büyütürüz, onlar da bize domates verir" diye konuştu.
Ata tohumlarının mirasçısı olduklarını vurgulayan Uyar, fide haline getirdikleri domatesleri toprağa ektiklerini ve çocukluklarındaki sulu, tamamen yerli ürünleri yetiştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. "Bu fidelere yavrularımız gibi bakıyoruz. Onlar bizim gözümüzün içi" diye ekledi.
