Yine bahar gelecek, yine güller açacak
Ressam Leman Okyay, yeni sergisi “Yine Bahar Gelecek, Yine Güller Açacak” ile kadın konusunu işliyor.
Okyay sergisi için “Cumhuriyet’in kuruluşunda bize sunulan hakların kayboluşunu seyredemeyeceğimiz için, kadın haklarına, özgürlüğüne duyulan özlemin son bulması için yitirmediğimiz inancımız, sergideki çalışmalarla pekiştirilmiştir. Bu serginin, şiddet görmeyen, hakları yenmeyen, üreten, özgür ve gülebilen bir kadın gerçeğine katkı sağlayacağını umut ederim.” diyor.
Kadının, doğadaki yerinden toplumsal yerine simgesel bir geçiş yapan sergi 29 Mayıs 2023 tarihine kadar Nişantaşı Maji Art Gallery’de sanatseverleri bekliyor.
Leman Okyay ile yeni sergisini ve sanatını konuştuk…
“Yine Bahar Gelecek, Yine Güller Açacak” serginize ne kadar da umut veren bir isim seçmişsiniz... Bu serginizde kendinizi nasıl ifade ettiniz?
Sergi, umuda ihtiyacımız olan bir dönemde yapılandığı için, ismi de kendiliğinden oluştu. Umut ruhumuzu dingin tutmak için her zaman gereksinim duyduğumuz bir ilaç. Amacım bu serideki ilk sergimde olduğu gibi renk ve çiçekleri kullanarak ilacın içeriğine katkıda bulunmak.
Eserlerinizde ki kadınlar... Kim bu kadınlar, bize tablonun içinden hangi duygularını yansıtıyorlar?
Çalışmalarımdaki kadınlar ben, sen, o, hepimiz. Son yıllarda çoğalarak artan acılarına ve çaresizliklerine çözüm arayan kadınlar… Gayem onlara sanatsal bir yolla destek olmak, umut etmelerini ve gülebilmelerini sağlamak. Türkiye’mizde kadınlar çok mutsuz!!!
Her insanın mutlaka bir başlangıcı vardır. Sizin resme olan ilginiz ne zaman ve nasıl başladı peki?
Resimle ilgim öğrencilik yıllarımda başladı. Her ne kadar eğitimimi eczacı olarak bitirdiysem de aklım her zaman resim yapmaktaydı. Bu nedenle eczacılığı erken bırakıp resim eğitimine başladım.
Resim çizmek sizin için ne ifade ediyor? Temel bir hayat ihtiyacı diyebilir miyiz?
Resim yapmak, resim ile ilgili bir dünyada olmak belki biraz klişe olacak ama benim için yaşam şeklidir.
Hangi teknikleri kullanarak eserlerinizi oluşturuyorsunuz?
Tuval üzerine yağlı boya ile yapılan figüratif bir çalışmayı tercih ediyorum.
Sipariş ile resim yapma konusunda ne düşünüyorsunuz?
Sanatçı, genellikle resminde özgür kalmayı yeğler. Ancak günümüz gerçekleri bu konuda da sanatçıyı zorlamaktadır. Kendi tarzına ve fikirlerine çok ters düşmeyen bir şekilde neden sipariş de olmasın?
Türkiye ve dış ülkeler arasındaki sanat akımını nasıl değerlendiriyorsunuz? Fark hangi boyutta?
Bu soruya çok kapsamlı cevaplar verilebilir. Kısaca şunu söyleyebilirim ki; ülkelerin ekonomik yapıları, sosyolojik durumları ve kültürleri sanatlarında etkendir. Batı ile ülkemizin imkanları karşılaştırılamaz. Ayrıca Batı’nın yaşanmış bir Rönesans’ı ve sanatçı özgürlüğü var. Biz buna yaklaşamadık bile… Yalnız sanat değil, her konuda fark maalesef çok fazla…
Çalışmalarını çok beğenip, takip ettiğiniz sanatçılar var mı? İlham aldığınız isimler ve işler neler?
Dünyada ve Türkiye’de esinlendiğim ve sevdiğim ressam, heykeltıraş, mimar pek çok sanatçı var. Hepsinden edinilmiş, bilinçaltına yerleşmiş bir etkileşim var tabii ki… Ancak resim çalışmalarına atölyesinde başladığım ve akademi ayarı bir eğitim gördüğüm hocam ressam Mahir Güven en büyük şansım. Resimle ilgili çok şeyi ondan öğrendim. Genellikle figüratif resim aşığıyım ama soyut dokunuşlar da hoşuma gidiyor.