Yorgun bakışın psikolojik etkileri hakkında konuşan Op. Dr. Oğan, yüz hareketlerinin ve mimiklerin insan ilişkilerinde önemli bir rol oynadığını vurguluyor. Yer çekiminin, mimik kaslarının etkisi ve güneş ışınlarının, yaşlanmanın temel nedenleri olduğunu belirten Op. Dr. Oğan, bu etkilerin sonucunda yüzdeki dokuların sarktığını ve kişiyi yorgun ve yaşlı gösterdiğini ifade ediyor. Estetik cerrahinin bu sorunu yüz germe gibi ameliyatlarla çözdüğünü belirtiyor.
Op. Dr. Oğan, insan ilişkilerinde yüzün önemine dikkat çekerek, yaşlanmanın etkilerini derinin elastikiyetini kaybetmesi, hacim kaybı ve sarkma olarak özetliyor. Yüz ifadelerinin karşı tarafa ilk izlenimi verdiğini belirten Op. Dr. Oğan, yorgun ve bitkin bir yüzle karşılaşan kişilerin kendilerini yaşlanmış hissedebileceklerini ve sosyal etkileşimlerden kaçınabileceklerini söylüyor.
Yorgun bir görünümün sosyal çekilme ile ilişkilendirildiğini belirten Op. Dr. Oğan, canlı, dinamik ve taze bir yüzün, iletişime açık ve enerjik bir imaj yarattığını ifade ediyor. Bu nedenle, daha taze ve enerjik bir görünümün, günlük ilişkilerde olumlu etkiler yarattığını ve iş hayatında daha verimli olabileceğini belirtiyor.
Yüz gençleştirme işlemine genellikle iş ve kişisel yaşamda mizaç sertliği veya yorgunluktan şikayet eden kişilerin başvurduğunu belirten Op. Dr. Oğan, bu işlemin doğallığı koruyarak, kişinin yüz bütünlüğünü bozmadan, daha taze ve enerjik bir görünüme kavuşmayı hedeflediğini dile getiriyor. Bu sayede, kişinin çevresinden pozitif geribildirimler alabileceğini, artan özgüvenin kişinin kendisini ve çevresini daha fazla kabul etmesini sağlayabileceğini ifade ediyor.