Özlem Baran / Günboyu
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), asli görevi olan Türk lirasının değerini koruma hamlelerinden ziyade son yıllarda AKP''nin ekonomiye müdahale etmedeki enstrümanı olmakla eleştiriliyor. 14 Mayıs''ta yapılacak seçimlerden önce dolar kurunu baskılamaya çalışan TCMB''nin döviz işlemlerine yönelik bir dizi kısıtlama getiren hamleler serisinin son halkası dolar sahiplerini ve bankaları oldukça tedirgin etmiş durumda.
TCMB, bankalara uyguladığı baskıyı giderek yükseltirken, belirlenen TL mevduatı hedefini yakalayamayan kurumlar ise rekor para cezaları ile karşı karşıya kalma endişesi yaşıyor. Bu noktada müşterilerine Döviz Dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat hesapları ile cazip fırsatlar sunan çok sayıda banka, aynı zamanda bu hesaplardaki birikimleri TL mevduatı olarak gösterebildiği için çift yönlü kazanç elde edebiliyordu.
SEÇİME KADAR DOLAR SAHİPLERİNE GÖZ AÇTIRMAK YOK
Söz konusu uygulama için Merkez Bankası''ndan bankalara yapılan uyarılar ciddiye alınmazken, TCMB, Döviz Dönüşümlü KKM''lerde prim uygulamasına tamamen son vererek bankaların can suyunu da kesmiş oldu. Bu kadar kapsamlı bir karara imza atılmasına karşın, ortaya çıkan tabloyu yeterli görmeyen Merkez Bankası, halk arasında ''yastık altı'' olarak bilinen altın ve döviz türlerinin de TL mevduat hesaplamasına dahil edilmesini yasaklayarak bankacılık sektörüne uyguladığı kıskacı giderek daraltmış oldu.
Ekonomide söz sahibi aktörlerin de tepkisini çeken kısıtlama kararlarının ardından geçtiğimiz hafta alınan iki karar ile döviz sahipleri yeniden hop oturup hop zıpladı. Yaz aylarından bu yana yürütülen seçim ekonomisi ile aylarca baskılanan döviz, deprem felaketlerinin ardından yeniden yükselişe geçerken, KKM hesaplarına olan ilginin azalmasını istemeyen ekonomi yönetimi, 25 Ocak''ta Döviz Dönüşümlü KKM''lere, 31 Mart''ta ise TL mevduatı ile açılan KKM''lere yönelik bankaların uyguladığı üst faiz sınırını kaldırma kararı aldı.
31 Mart''ta alınan kararın esasen KKM hesaplarının vergi mükellefleri tarafından doldurulan devlet hazinesine getirdiği yükü azaltması planlanırken, Kur Korumalı Mevduat hesaplarının maliyetini karşılamada bankalara yüklenen ağırlık da giderek artmış olacak.
DÖVİZ HESAPLARINDA PATLAMAYA SEBEP OLABİLİR Mİ?
Bankacılık sektörü kaynaklarının verdiği bilgiye göre bankaların döviz dönüşlü KKM’ye talebi artırmak için yaptığı yan yollar Merkez Bankası’nın bu kararıyla birlikte tamamen kapandı. Ekonomistler, kısa süreli olarak kararların etki gösterebileceğine katılmakla birlikte, seçim sonrasında dolar kurunda yaşanacak bir yükselişin bu yöntemler ile önlenemez oluşunda hemfikir durumda.
Yalnızca geçtiğimiz hafta içerisinde 3 kez döviz hesaplarına yönelik düzenleme içerikli karara imza atan TCMB, 1 Nisan itibari ile uygulanmaya 3, 6 ve 12 aylık vadelerle başlayan KKM için söz konusu sınırı tamamen ortadan kaldırmış ve söz konusu vadelerin yer aldığı maddeyi "Merkez Bankası''nın uygun gördüğü" ibaresiyle değiştirmişti.
Uluslararası finans kuruluşlarının seçim sonrası için Türk lirasının değer kaybedeceğine ve dolar/TL paritesinin yaz aylarında 25-26 lira bandına yükseleceğine yönelik tahminlere giderek artarken, Suudi Arabistan başta olmak üzere çok sayıda Orta Doğu ülkesinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası''na döviz girişi olmasına karşın, net rezervlerde bir artış gözlemlenmemekte.
Ekonomistler, sıcak para girişi olmasına rağmen rezervlerde değişiklik yaşanmamasını, TCMB''nin son yıllarda yapmayı bir alışkanlık haline getirdiği ''arka kapı'' müdahalelerine bağlarken, şu anda dövizdeki kısıtlı yükselişin de piyasayalara el altından sokulan dolar nedeniyle kontrol altında tutulduğu iddia edildi.