Dolar hesabı olanlar hayrete düştü: Merkez Bankası kararıyla yasaklandı

Dolar hesabı olanlar hayrete düştü: Merkez Bankası kararıyla yasaklandı

14 Mayıs seçimlerine haftalar kala Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), döviz alımına yönelik kısıtlama politikalarında yeni bir aşamaya geçti. Ekonomik belirsizliklerin artmasının ardından varlık sahiplerinin servetinin büyük bir kısmını yurt dışına transfer etmesi karşısında paniğe kapılan TCMB, yurt dışına yönelik döviz transferlerine yeni kısıtlamalar getirdi.

Serpil Demir / Günboyu

Türk parasının değerini korumakla görevli Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son yıllarda bağımsız politikaları terk etmek ve AKP güdümünde kararlar almakla suçlanıyor.

"MAL VARLIĞINI YURT DIŞINA ÇIKARMAK İSTEYENİN BAŞI DERTTE"

Türkiye''de geçtiğimiz yıllarda şiddetlenen kur krizinin ardından döviz işlemlerine ve özellikle yurt dışına yönelik dolar transferlerine sıkı tedbirler getiren TCMB, tüm uğraşlara karşın 14 Mayıs öncesinde varlık sahiplerinin birikimlerini Türkiye''den çıkarmasına engel olamadı. Yapılan servet transferinin yeni bir ''kur krizine'' yol açacağından korkan Merkez Bankası, düzenli olarak ihracat yapan firmalar da dahil olmak üzere Türkiye''den döviz çıkışı oluşturan her türlü bireysel ya da kurumsal kişinin ensesinde adeta boza pişiriyor.

Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşçu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Merkez Bankası yurtdışına döviz transferlerine yeni kısıtlamalar getirdi" ifadelerini kullandı.



Alınan kararın gerekçesine ve içeriğine yönelik yeni açıklamalar paylaşılmamış olsa da, geçtiğimiz haftalarda başlayan kısıtlamaların gelecek 2 hafta boyunca süreceğine yönelik işaretler tüm hızıyla gelmeye devam ediyor. Kendisi de geçmişte Ziraat Bankası ve Halkbank''ın yönetiminde görev alan Babuşçu, bir başka paylaşımında,

"Bankacıların verdiği bilgiye göre; Merkez Bankası yüksek tutarlı KKM hesaplarının mutlaka yenilenmesini yoksa bankalara ihtiyaçları için döviz satmayacağını sözlü olarak iletti. Müşteriler ise vadesi dolan KKM''lerini geçmişte olduğu gibi rica ile yenileme taraftarı değiller." şeklinde konuşarak piyasalarda yaşanan sıkıntıya yönelik iddialarda bulundu.



Uluslararası finans kuruluşlarının raporlarına göre 14 Mayıs seçimlerinde sandıktan çıkacak sonucun ne olacağı fark etmeksizin, Türkiye''de dolar/TL paritesinin ''adil değer'' olarak görülen 25 liralara çıkacağı iddia edilirken, bu tahminler etrafında pozisyon alan şirket ve yatırımcılar ellerindeki tüm varlıklar ile döviz stoklama yarışına girmiş bulunuyor.

"ÜLKEDEN KURUŞ ÇIKARAN SORGUYA ÇEKİLECEK"

Bankalar, yüz binlerce bireysel kullanıcının ihtiyaç kredisi kullanıp döviz alım işlemlerine yöneldiği gerekçesiyle, seçim öncesinde kredi musluğunu neredeyse tamamen kapatmış durumda. Bunun dışında milyon dolarlık ihracat ve ithalat yapan firmalar, düşük miktarlı döviz işlemlerinde bile TCMB tarafından sıkıştırılmakta ve tabiri caizse sorguya çekilmekte.

Özel şirketlerin ve bankaların birbirleriyle yarışa girdiği en önemli konu ise Kapalıçarşı piyasalarında yaşanmaya devam ediyor. Seçim sonrası döviz kurunda beklenen artışın meydana gelmesi halinde krize girmek istemeyen bankalar, stres testi yapabilmek adına spot piyasalarda dolaşımda olan dövizleri toplamaya başlarken, özel şirketler de bu yarışa dahil olarak Kapalıçarşı''da dolar avına çıkmış bulunuyor.

"20 YIL SONRA İLK KEZ İKİLİ KUR OLUŞTU"

Türkiye''de 2002 yılında son verilen sabit kur rejiminden günümüze kadar TCMB''nin gösterge kuru ile serbest piyasa kuru arasındaki makas ilk defa yüzde 5''in üzerine çıkarken, spot piyasalarda gün içerisinde dolar/TL 20.50 TL üzerinden işlem görmeye devam ediyor. Aradaki makasın bu kadar büyük olmasının en büyük sebepleri arasında ise piyasaların, döviz talebini karşılamaya yetecek kadar yabancı para bulundurmadığı gösterilmekte.

Başka bir deyişle, halihazırda döviz sıkıntısı çeken piyasaların, varlık sahiplerinin döviz değeri oluşturabilecek servetlerini yurt dışına transfer etmesi sonucunda çok daha kötü bir duruma gelebileceği öngörülmekte. Bu nedenle Merkez Bankası, Türkiye''den dışarı çıkacak her türlü dövizin önünü kesmeye ve yeni yasaklarla TL mevduatında kalınmasına yardımcı olmayı hedefliyor.

21 Aralık 2021 tarihinde uygulamaya geçirilen Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarına yönelik yeni ayrıcalıkların da temelinde bu düşünce yatmakta. KKM hesapları hazineye, dolayısıyla vergi mükelleflerine getirdiği ağır yük nedeniyle ''sürdürülebilir olmamakla'' eleştirilmesine karşın, yaz aylarında başlatılan seçim ekonomisinde son düzlüğe girilmesi ve 14 Mayıs ya da duruma göre 28 Mayıs tarihine kadar yeni bir ''kur şoku'' yaşanmaması için KKM''nin uzun vadeli zararları göze alınıyor ve kısa sürede döviz talebi oluşturabilecek tüm durumların önü kesilmeye çalışılıyor.

İlgili Haberler