Emeklilerin aldıkları aylıklar, geçim sıkıntısı yaşamalarının önüne geçmiyor. 15 milyonu aşkın emekli, binlerce lira altında kalan maaşlarla geçimlerini sağlamaya çalışıyor ancak bu durum onları büyük zorluklarla karşı karşıya bırakıyor.
Yaklaşık 1 milyon 650 bin kişi, emeklilik aylığı alırken aynı zamanda çalışmaya devam ediyor.
Bu kişiler, çalışmadıkları takdirde açlık sınırının altında kalan aylıklarıyla geçinmekte zorlanıyorlar.
Bu nedenle çalışmaları zorunlu hale geliyor. Ancak çalışan emeklilerin aldıkları maaşlardan bir kesinti yapılıyor.
Emekli aylığı almaya hak kazanmalarına rağmen çalışmak zorunda olanların sosyal güvenlik destek primlerinde kesinti yaşanıyor.
Ancak işçi emeklilerinin aldıkları maaşlardan kesinti yapılmıyor.
4A kapsamındaki memur emeklilerinin durumu ise farklılık gösteriyor; emekli aylıkları bağlandıktan sonra çalıştıkları tespit edilirse, maaşlarından kesinti yapılıyor.
Bu durum, statüye ve çalışılan pozisyona bağlı olarak değişiklik gösterebiliyor.
Özel sektörde işe başlayan bireylerin aldıkları maaşlardan kesinti yapılmıyor, ancak destek primlerine tabi olarak çalışabiliyorlar.
SSK, Bağ-Kur veya Emekli Sandığı statüsünde emekli olanlar ise destek primi ödeyerek 4A statüsünde çalışmaya devam edebiliyorlar.
EYT kapsamında emekli olan bireyler, dilekçe vererek aynı iş yerinde çalışmaya devam edebilirler.
Kesintinin miktarını merak edenler, bu detayın nasıl hesaplandığını da öğrenmek istiyorlar.
Çalışan emeklilerden yapılacak kesinti, işçi ve işveren paylarının toplamıyla belirleniyor.
Emekliler, güncel duruma göre 1006 lira işçi payı ödüyorlar. İşverenler ise emekli personeller için 3018 lira ödeme yapmak durumundalar.
Böylece SGK'ya toplamda 3 bin 286 lira yatırılıyor.