İmamoğlu’ndan Bakan Kurum’a 'Üsküdar' çıkışı: İstanbul'a yapılan çok büyük bir ayıp!

İmamoğlu’ndan Bakan Kurum’a 'Üsküdar' çıkışı: İstanbul'a yapılan çok büyük bir ayıp!

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar, Salacak sahilinde belediye tarafından imara aykırı olduğu gerekçesiyle yıkım kararı alınan kafeler için Çevre Bakanlığı’nın devreye girmesine tepki gösterdi. İmamoğlu “Ne teknik ahlaka sığar, ne imar prensibine sığar. Bu prensipsizliktir. Tutarsızlıktır. İstanbul'a yapılan çok büyük bir ayıptır” dedi.

Üsküdar, Salacak sahilinde bazı kafeler için belediye tarafından imara aykırı olduğu gerekçesiyle yıkım kararı alındı. Kafelerin yıkılmaması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı devreyi girdi. Ekrem İmamoğlu duruma “Üsküdar Belediyesi ve Çevre Şehircilik Bakanlığı olarak saçma sapan bir planla gecekondu gibi yapılmış, çirkin, görüntüsüyle Kuşkonmaz Camisi’ni berbat eden, çevresini kötü gösteren yapılara dair plan çıkarıyorsunuz. Ayıptır, yazıktır, günahtır” diyerek tepki gösterdi.

Halk TV’den Hazal Ocak’ın haberine göre İmamoğlu’na İBB tarafından Salacak sahilinde yıkım kararı verilen kafelerin Üsküdar Belediyesi ve bakanlığın ortak çalışmasıyla hizmetlerine devam etmesinin sağlandığı anımsatıldı ve belediyenin bundan sonraki süreçte nasıl ilerleyeceği soruldu.

“GASP EDİLDİĞİNİ KENDİ DE TESPİT ETTİ”

İmamoğlu, özel çevre koruma kapsamında müsilaj meselesinde bakanlık tarafından Adalar’da imarla ilgili yetkilerin kendilerinden alındığına değinerek özetle şöyle yanıt verdi:

“Ben o zaman sayın bakanı aradığımda, Sayın Bakan müsilajla mücadelenin adaların planıyla ya da İstanbul''un kıyı şeridiyle ne alakası var demiştim. ‘Ya böyle olmaması gerekir’ diye kendisinden telefonda cevap almıştım. Sonra tabii yetkinin bu şekilde gasp edildiğini kendi de tespit edince ‘ya bu konuyu konuşalım, uzlaşı içerisinde yönetelim. Bunu mutlaka düzeltiriz zaman içinde’ diye bana beyanı olmuştu. Şimdi kendilerinin de yanlış bulduğu bu yetki gaspı üzerinden İstanbul''u çirkin gösteren, Kuşkonmaz camii gibi, biblo gibi İstanbul Boğazı''nın kıyısında duran kesimin o bölgede önüne sadece bir buçuk metrelik bir geçiş platformu yapılırken kıyametin koparıldığı ki bizden önce planlanan bir uygulamaydı.

“İŞGALLE YAPILMIŞ BİNALARI İMARLI HALE GETİRMİŞ”

Bu caminin sağının solunu virüs gibi işgal etmiş bir kısım işletmeleri oradan kaldırma çabası içerisinde kararlarımızı almışken, mahkemelerde ha bire pinpon topu gibi bir takım kararların oraya gidip buraya gittiği bir dönemde hayatında beni en çok şok eden bir şeyi yaşattı sağ olsun bakan. Yine bu kanuna sığınarak, yine bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi''ne sığınarak buraya Üsküdar Belediyesi''yle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir plan yaparak gecekondu gibi İstanbul Boğazı''nın kıyısında işgalle yapılmış binaları imarlı hale getirmiştir.”

“BU İSTANBUL''A YAPILAN ÇOK BÜYÜK BİR AYIP”

“Ya bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, İstanbul tarihinde yapılmış en ayıp işlerden” diye tepki gösteren İmamoğlu şöyle devam etti:

“Gidin hava fotoğrafına bakın. Bu iş nereye sığar? Bunun anlamı nedir? Bunun faydası nedir? Toplumsal çıkarı nedir? Siz İstanbul''a hem bunu yapacaksınız hem de diyeceksiniz ki ‘İstanbul''la ilgili dönüşümü, İstanbul''la ilgili depremle mücadeleyi biz başarırız’. Hayır, yapamazsınız. Bu iş amasız, fakatsız yapılır. ‘Bu iş sağ tarafı görme, sol tarafı gör’le yapılmaz. Bu prensipsizliktir. Tutarsızlıktır. İstanbul''a yapılan çok büyük bir ayıptır. Hukuki mücadelemizi elbette vereceğiz. Plana karşı duruşumuzu göstereceğiz. İstanbul halkının buradaki iki temel sorumlusu var o bölgeyle ilgili. Birisi Üsküdar Belediyesi, onun tepe üst çatısı olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi.

“NE TEKNİK AHLAKA SIĞAR, NE İMAR PRENSİBİNE SIĞAR”

Siz İstanbul Büyükşehir Belediyesi''ni ortadan kaldırıyorsunuz. Üsküdar Belediyesi ve Çevre Şehircilik Bakanlığı olarak saçma sapan bir planla gecekondu gibi yapılmış, çirkin, görüntüsüyle Kuşkonmaz Camisi’ni berbat eden, çevresini kötü gösteren yapılara dair plan çıkarıyorsunuz. Ayıptır, yazıktır, günahtır. Ne teknik eleman olmaya sığar, ne teknik ahlaka sığar, ne imar prensibine sığar, ne şehirciliğe sığar, ne de bugünün gündemi deprem iken, bakın on binlerce insanın hayatını yitirdiği, yüz binlerce insanın İstanbul''da hayatını tehdit ettiği bir süreçte yapılan bu işler nedir, biliyor musunuz? Önceliğinin, hükümetin önceliğinin ne olduğuna dair bir göstergedir. Onun için hukuki mücadelesini verip gün gün süreci takip edeceğim. Yargıyı da bu anlamda göreve davet ediyorum. Bizi oyalamasınlar. Oyalayıp başka kararlarla iş birliği yapılmış algısı yaratmasınlar. Onun için herkesi göreve davet ediyorum. Biz bu işi takip edeceğiz.”

İlgili Haberler