Gezi Parkı eylemlerini finanse ve organize etmekle suçlanan sanıkların yargılandığı davada Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası verilmişti. İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’nda çalışan Tayfun Kahraman, Gezi Parkı davasında tutuklu olarak cezaevine girdi.
İmamoğlu, Birgün’de yayınlanan mektubunda Kahraman’a ‘Az kaldı’ diye seslenerek “Her zamankinden çok daha fazla, çok daha ağır bir iş yükün olacak ” dedi.
İmamoğlu, mektubunda şunları yazdı: “Martın sonu bahar, baharın ardı özgürlük. Buna o kadar çok inanıyorum ki. Yalnız sen ve senin gibi tutsaklar için değil, bütün ülke için özgürlük. Farklı düşünen, farklı inanan, farklı yaşayan herkese özgürlük. Az kaldı. Hep birlikte ‘nerede kalmıştık?’ diyeceğiz. Cumhuriyet ve demokrasi yolculuğunda, hukukun üstünlüğüne dayalı bir sosyal devlet kurma hedefinde ‘nerede kalmıştık?’ diyeceğiz. Ve eskisinden de kararlı, eskisinden de cesur, yola koyulacağız. Her şey çok güzel olacak. “
Ayrıca İmamoğlu’nun mektubun sonunda şunları ekledi: “Her şey çok güzel olacak ama bunu, yeniden aramıza, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne döndüğünde görev ve sorumluluklarının bir nebze olsun azalacağı şeklinde yorumlamamanı tavsiye ederim. Aksine, her zamankinden çok daha fazla, çok daha ağır bir iş yükün olacak. Fakat sevgili eşini ve kızını görme imkânının Silivri’ye oranla daha fazla olacağının sözünü verebilirim. “