İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Karar TV’de Taha Akyol ve Elif Çakır’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun olası Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili “Güçlü bir ihtimal, ortak aday olabilir" dediği aktarılan Akşener, "Elbet. Fikri takip önemli. 6 genel başkanın bulunduğu masanın cumhurbaşkanı seçmesi gerektiğini söyleyen Sayın Kılıçdaroğlu. İkincisi o masanın seçeceği cumhurbaşkanı adayının nasıl birisi olması gerektiğini de birçok defa kamuoyu ile paylaştı. Ben İYİ Parti''nin genel başkanı olarak o özellikleri doğru bulduğum için aynı fikirde olduğumu söyledim. Dolayısıyla aday olma konusunda bir problem yok insanların, sayın Kılıçdaroğlu da dahil olmak üzere. Ama henüz içtenlikle söylüyorum biz adaylığa dair bir şey konuşmadık. Sayın Kılıçdaroğlu''nun önerisi ile 6 genel başkan bir adayı tespit edecek. İsimler bazında hiçbir şey konuşulmadı. İlkeler bazında konuşuyoruz şu anda.” dedi.
“O KADAR BÜYÜK BİR KIYMETİ VAR Kİ"
“Bir şey daha var. Onun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.” diyen Akşener,“6 birbirinden farklı gelenekten gelen, 6 birbirinden farklı değer setlerine sahip siyasi geleneğin genel başkanlarının bir araya gelip farklılıklarına saygı duymayı, müştereklerini çoğaltmayı öğrendiği ve uyguladığı bir masa orası. Bunun o kadar büyük bir kıymeti var ki. Bunu doğru anlaşılması durumunda o masada hakikaten oybirliği ile bir aday çıkar." değerlendirmesinde bulundu.
-ADAY MASADAN MI DIŞARIDAN MI?
Taha Akyol''un, "O aday 6 liderden biri mi yoksa dışarıdan mı olur?" sorusuna "Onu bilmiyorum." cevabını veren Akşener, genel başkan yardımcılarının yer aldığı komisyon çalışmaları ardından aday tespitinin çok kolay hale geleceğinin mesajını verdi.
Tespit edilecek adayla ilgili herkesin aynı şekilde çalışacağını belirten Akşener, "O adayın yol haritası öncelikli yapıldığı için aslında oradan da bir koalisyon çıkmış olacak. Adayın seçildikten sonraki yol haritası, bu çalışılıyor. Bunu siyasi partiler çalışıyor kendi içinde, genel başkanların eline verilecek ve biz onu tartışacağız. Ortaklaştığımız metni yayınlayacağız." şeklinde konuştu.
Akşener şöyle devam etti:
"Diyelim ki sizi aday gösterdik. Ondan sonraki fasılda ne kadar sürede güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilecek... Bunun bir de meclis ayağı var. Biz hem orayı hem burayı kazanacağız. Dolayısıyla senaryo çalışmak durumundayız. Diyelim ki 305 milletvekili çıkardık, bu başka bir prosedür; 360 çıkardık başka bir prosedür. Bunlar senaryo. O seçtiğimiz kişi, yetkileri pek de iyiymiş dememesi gerekiyor. Bunu dememesi için kuralların, kaidelerin, ilkelerin belirlenmesi... Yani ona yol haritası diyoruz. Onun altına o kişi de imza atacak. Belki o paylaşacak kamuoyu ile. Bu taahhütleri biz de taahhüt ediyoruz diye biz de arkasında duracağız. Çok kolay bir iş değil ama inanılmaz mesafe alındı."
-ORTAK ADAYDA ANLAŞAMAMA İHTİMALİ VAR MI?
Ortak adayda anlaşamama ihtimali sorulan Akşener, "Ben böyle bir ihtimali görmüyorum. Tek ve ortak aday çıkarılmasının yolunu kolaylaştırabilmek, bu konudaki sözlerimin samimiyetini ispatlayabilmek için 2021 Eylül''ünde Halk TV''de ''Ben aday değilim'' dedim." ifadesini kullandı.
6 LİDER TÜRKİYE''Yİ BİRLİKTE YÖNETECEK SÖYLEMİ ÜZERİNE...
"6 lider Türkiye''yi birlikte yönetecek söylemine katılıyor musunuz?" sorusuna cevap veren Akşener, "Kastedilenin karşılığı olmayabilir bir söz o. Çünkü kurallar yönetir, hukuk yönetir, ilkeler yönetir. Yürütme başka bir şeydir de bazen birbirine karıştırılıyor. Biz 1 kişiyi kaldırdık, biri kadın 6 kişi tekrar geldi. Hayır bu değil. İster 6 ister 1 kişi olsun kurallar manzumesinin olmadığı, yargının, adaletin, tarafsız, korkusuz, objektif olmadığı; demokrasinin tam uygulanmadığı, hukukun üstünlüğünün olmadığı bir yerde nefes alınmıyor. Ne ekonomi oluyor, ne üretim oluyor. Liyakat, şeffaflık olmuyor. İftiralar havada uçuşuyor, hakaretler havada uçuşuyor." ifadelerini kullandı.
"ALLAH ŞAHİT PAZARLIK ETMEDİM"
Başbakanlığa talip olduğu hatırlatılarak "Milletvekili adayı mı olacaksınız yoksa Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı da olabilir mi?" diye sorulan Akşener, ”Bugünün sisteminde cumhurbaşkanı yardımcılarının milletvekillikleri düşüyor. İlginç bir şekilde bakanların da düşüyor. Benim şahsım ayrı bir konu ama 6 genel başkan var. 6 genel başkandan 2''si milletvekili. Milletvekili adayı olup seçildiği takdirde cumhurbaşkanı yardımcısı olamaz. Bakan da olamaz. Dolayısıyla neyin nasıl olacağını bilmiyoruz. Ama başbakanlık mevzusunu şöyle söyleyeyim. Ben ne Kemal Bey ile ne de masadaki diğer arkadaşlarla Allah şahit pazarlık etmedim. Burada bir hedef koydum partime. Diyelim ki, cumhurbaşkanı adayı CHP''den çıktı. İster Kılıçdaroğlu ister bir başkası. Bizim en basitinden başbakanlığı alınması için güçlü bir şekilde Meclis''te olmamız lazım. Parlamenter sistemde başbakanlık görevi birinci partiye verilir. İttifaklar olduğu için bu yapının içinde önce olmalısınız. Ben bir pazarlık vesaire yapmadım. Bir ön şart vesaire ortaya koymadım. Peki arkadaşlarımız bugünkü sistem içinde neye çalışacaklar. Bu ülkeyi parlamenter sisteme geçireceğiz ve orada hak ederek başbakanlık bizde olacak diyorum. Bunun neticesini seçmen karar verecek." diye konuştu.
KAVUNCU''NUN ''MANSUR YAVAŞ'' AÇIKLAMASI HAKKINDA...
İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu''nun "Mansur Yavaş" açıklaması hatırlatılan Akşener, "O programda ''Sahada en çok kimin adı size söyleniyor'' dendi. ''Mansur Bey''in adı geliyor'' dedi. Dolayısıyla bu ''Mansur Bey adaydır, aday değildir, aday olmalıdır'' gibi bir hüküm cümlesi değil. Kemal Bey''in kendi de dahil bağladığı, altılı masanın belirleyeceği bir kişi olacak. Bu kişinin arkasında ben başta olmak üzere İYİ Parti''nin bütün mensupları duracak. Çünkü biz bu kuralı partimizin yetkili kurullarında da alacağız." açıklamasını yaptı.
“Ecel ne bir nefes evvel ne sonradır”
Geçen hafta sonu düzenlenen Liderler Buluşması ardından yapılan ortak açıklamada, partilere yönelik baskı ve şiddetin arttığına yönelik ifadeler hatırlatılan Akşener, yaşananların organize olduğunu dile getirdi.
"Yargı tarafsız olduğunda bunların da hesabı sorulur, yanlarına kar kalmaz. Biz bugünden not ettik ve milletimizle paylaştık. Bu yol yol değil. Bu bizi korkutmaz." diyen Akşener, "Sayın Erdoğan bana dedi ki; ''Meral Hanım bunlar iyi günlerin.'' Ben de diyorum ki, ecel ne bir nefes evvel ne de bir nefes sonradır. Elinde devlet gücüyle sopa kullananların nerelerde nasıl zebun bir halde olduğunu gördük. Kanundan hukuktan ayrılmamak lazım. Bu herkese lazım oluyor." şeklinde konuştu.
Erdoğan''ın vatandaşları TL''ye çağırması üzerine:
"ERDOĞAN GERÇEKLİK DUYGUSUNDAN KOPTU"
Ben sayın Erdoğan''ın gerçeklik duygusundan koptuğunu düşünüyorum.
Bir kere, ekonomideki bu tercihler bir zihniyetin ürünü. Zaten bizi, içine soktukları sarmalın da bu ucube sistemin de, neticesi bir zihniyet.
Her şey bir kişiden sorulsun şeklindeki bir talebin neticesi gelinen nokta.
Gelinen noktayı söyleyeyim size: Yasaklar, yolsuzluk, yoksulluk.
Şu anda 22''inci olmuşuz G20''de. 16''dan 22''ye düştük. Bir ara 16''ya çıktık. Bakın şimdi günlük 5 buçuk milyon aileye yardım yapılıyor. Günlük 5 buçuk doların altında yaşayan kişi sayısı 2018 yılından sonra 3.2 milyon artarak 2020 yılında 10.2 milyona ulaşmış."
Şimdi işçilerin yaklaşık yüzde 60''ı asgari ücret seviyesinde çalışıyor. Türkiye bir asgari ücret cenneti. Asgari ücret, yoksulluk sınırını geçtik, açlık sınırının altında. 5.500 lira asgari ücret alan bir iş gören, kiralar İstanbul''da uçtu.
"YOKSULLUKTAN ÇOCUKLARDA BODURLUK BAŞLADI"
Yani bugün kuaförümle konuştum. Maaşlı çalışan bir genç. Evinden çıkarıyorlar. Ödemesi mümkün değil. 6 bin lira kira olur mu? Bin 500 liradan 6 bin liraya çıkıyor. Üç bine razı.
Ben evlere giriyorum ev kadınlarıyla görüşüyorum. Elif Hanım bodurluk başladı İstanbul''da. Hani yoksulluğun önüne geçeceklerdi.
Bu Kur Korumalı Mevduat sistemi var. Şu anda temmuz sonu itibarıyla 61 milyar lira. Yıl sonunda 250 milyar lira olması olması bekleniyor. Bu 61 milyar lira ile 2 milyon çiftçiye 2022 yılında ödeneceği taahhüt edilen 29 milyar liralık tarımsal desteklerin tam 2 katı fazla bu 61 milyar lira.
Sayın Erdoğan''ın içinde, ben aklın bilimin ve mantığın var olduğu bir şey göremedim. Yüzde 80 deniliyor enflasyon ama üç rakamın üzerinde olduğunu hepimiz biliyoruz.
Vatandaşların alım gücüne ilişkin:
Mesela bir pazara gittik. Beşiktaş''ta cumartesi pazarı. Beşiktaş''ta bir kadın. Geldi dedi ki, "Armut al bana" dedi. Bana insanlar söylüyor. Annem geldi gözümün önüne. "Armut al" Vallahi billahi böyle bir acı görmedim ben.
Sarıyer gibi bir yerde. Çok gene yaşlı bir kadın sarıldı boynuma. 76 yaşındaymış. Dedi ki "İki gündür yemek yemedim. Karnım aç. Bana yemek yedir. Hani "açız geçinemiyoruz" değil.
Bu seçimde iktidarın ne Cumhurbaşkanlığını ne de Meclisi alması mümkün değil”
Yasaklar ve özgürlüklerin kısıtlanması o kadar ileri gitmiş ki 210 ülke arasında 152. sıradayız. Ekonomik özgürlük endeksinde Türkiye 2020''e önceki yıla göre 31 sıra düşerek Türkiye, 107. sırada.
Bugün emekli maaşı 3 bin 500 lira. O emekli ev kendinin dahi olsa aç kalır. Küçük çocukları görüyorum anlıyorum hallerini. Söyle sana ne alayım diyorum. Çocuk market alışverişi istiyor. Kendisine bir şey istemiyor. Çaldıran''da bir çocukla konuştum pandemi zamanında. ''Size tablet dağıttılar mı?'' dedim.
Çocuk bana ''tableti olan arkadaşlarımızın tanıdıkları vardı onlar aldı biz alamadık'' dedi. Devlet hepimizin vergileriyle bir şey yapmaya çalışıyor ama oralarda oligarklar oluşmuş. AK Parti''nin sisteminde inanılmaz bir kayırma var. Bu eba üzerinden 2 nesil gitti bu ülkeden. Şuan zenginin çocuğunu parayla okutabildiği bir eğitim modeli var. Cumhuriyet bize eğitimde fırsat eşitliği sağladı. Ben bir köy okulunda ilkokul okudum. Bugün mülakat korkunç bir şey. 92 puan almış ve atanamamış bir çocuğun annesi bağıra bağıra ağladı. Çünkü o çocuğun arkadaşı 58 puanla atanmış.
Bu seçimde iktidarın ne cumhurbaşkanlığını alması ne de Meclis''i alması mümkün değil.
