Kamuoyunun çok yakından tanıdığı isim: Mansur Yavaş'a bir rakip daha çıktı

Kamuoyunun çok yakından tanıdığı isim: Mansur Yavaş'a bir rakip daha çıktı

Yerel seçimlerin tüm partilerde hız kazanması ile Ankara ve İstanbul adayları ise merak konusu oluyor. Birbirinden farklı adayların isimleri kulis bilgilerinde yer alsa da Ankara’da AKP’den Mansur Yavaş’ın karşısına çıkacak aday henüz açıklanmadı. AKP’de Ankara adaylığı için sürpriz bir isim daha ortaya atıldı. Peki, bu isim kim?

Genel seçimlerin ardından tüm partiler önümüzdeki yerel seçimler için çalışmalara başladı. Yerel seçimler için önemli görülen ve kaybetmenin seçenek olmadığı şehirlerden çıkarılacak adaylar da merak konusu oluyor.

CHP adayının Mansur Yavaş olacağı genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açıklanırken, İYİ Parti’nin aday çıkarma kararından sonra kulislerde isimler konuşulsa da henüz net bir isim yok.

AKP’deyse öne çıkan adaylar arasında Altındağ Belediye Başkanı Turgut Altınok, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse ve Ankara Milletvekili Osman Gökçek’in adı geçiyor.

Diken’den Altan Sancar’ın haberine göre, adı anılan isimlerden Osman Gökçek, Diken’in sorularını yanıtladı. Gökçek, “Adaylık noktasında ben daha bugüne kadar hayatımda bir kere adayım diye bir kelime kullanmadım” dedi. Milletvekili seçildikten sonra 120 günde 300’den fazla program yaptığını belirten Gökçek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisine bu görevi vermesi halinde reddetmenin de ‘saygısızlık’ olacağını söyledi.

“ÇIKIP DA “BEN ADAY OLACAĞIM”…”

Diken’in Gökçek’e sorduğu sorular ve yanıtlar şöyle:

Kulislerde Ankara için olası adaylar arasında gösteriliyorsunuz. Ayrıca partinizin genel merkezine de bu yönde anketler gittiği belirtiliyor. Adaylık niyetiniz var mı?

Özellikle belirtmek isterim ki bizim genel merkezimizin yaptığı anketler, ulu orta insanların görebileceği veya bilebileceği bir anket tarzı değil. Şu anda yapılan, yani beni önde göstersinler ya da geride göstersinler, anketlerin hiçbirinin gerçekçilik anlamında, -belki de gerçek bilmiyorum- genel merkezimiz tarafından yapıldığını ben düşünmüyorum. Genel merkezimiz bu açıdan çok kurumsal bir yerdir. Kendi yaptığı anketleri kendi içerisinde saklar ve bu sadece cumhurbaşkanımızın bilgisi dahilinde olur. Cumhurbaşkanımız da mutlaka bu araştırmalara çok önem veriyor, ama dediğim gibi bu anketler böyle uluorta yani kamuoyunun bileceği ortaya saçılacak anketlerden değildir.

Adaylık noktasında ben daha bugüne kadar hayatımda bir kere “Adayım” diye bir kelime kullanmadım. Çıkıp da “Ben aday olacağım” demedim. Adaylıkla ilgili bir düşüncem var demedim. Bu konuyla ilgili bir çalışma yapıyorum da demedim. Ben seçimden bu yana toplamda, yani 120 gün gibi bir sürede 382 tane program yaptım. Hatta bugünü de dahil edersek 390’a yaklaşır. Benim yaptığım bu programlarda vatandaşımızla çok yoğun toplantılar yapıyorum. Bunların bazıları halk günleri oluyor. Eskiden halk günlerini genelde çoğu kişi mecliste yapıyordu. Ben halk günlerini teşkilatımızdan müsaade alarak teşkilat binalarına taşıdım. Ben Keçiören içe teşkilatını da kabul ediyorum, Altındağ’ı da kabul ediyorum veya diğer teşkilatlarda da vatandaşlarımızı kabul ederek halk günleri yapıyorum. Bu toplantılara en azından 100 kişi katılıyor.

“CUMHURBAŞKANIMIZIN BANA VERDİĞİ GÖREVİ DÖRT DÖRTLÜK GÖTÜRMEYE ÇALIŞIYORUM”

Bu çalışmalarınız adaylık için mi?

Ben yoğun bir temponun içerisine girince bu temponun sonucunda bazı kişiler benim Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için çalıştığım izlenimini çıkarttı. Ama ben yıllardır siyasete girebilmek için çok ciddi mücadele eden birisiyim. Cumhurbaşkanımız da bizi takdir ettiler ve bizi bu göreve koydular. Ben cumhurbaşkanımıza layık olabilmek, partimize layık olabilmek için normal çalışmamın üstünde daha büyük bir performans göstermeye çalışıyorum.

Göstermeye çalıştığım performans tabii bazı kesimler tarafından “Osman acaba Ankara’ya mı aday olacak?” ve “Bunun için mi bu kadar çalışıyor?” şeklinde algılanabiliyor. Bunu vatandaşımıza sorduğumuz zaman benim ismimin çıkıp çıkmamasıyla ilgili herhangi bir bilgim yok. Genel merkezimize de bununla alakalı bir şey de sormayı şımarıklık olarak adlandırırım. Çünkü zaten bize genel merkezimiz bir görev vermiş demiş ve “Sen milletvekilisin, İçişleri Komisyonu üyesisin ve bu şartlar içerisinde partimize gerekli şekilde çalış” demiş. Ben de bu çalışmayı yürütüyorum şu anda. Ama vatandaşlarımız nezdinde, anket bazında veya genel merkezimizin anketine çıkıyorsak da bundan benim bir bilgim yok.

“CUMHURBAŞKANININ BANA BÖYLE BİR GÖREV VERDİĞİ ZAMAN…”

Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan size ‘Aday olmanızı istiyorum’ derse…

Cumhurbaşkanımız bana böyle bir şey söylenmediği için bunun cevabını vermem çok yanlış düşer. Ama şunu çok açık yüreklilikle söyleyebilirim ki bizim partimizin içerisindeki bu tür görevler, kime olursa olsun verildiği zaman parti teşkilatı disiplini açısından eğer karşı bir görüşürüz varsa bunu dile getirirsiniz, ama sonuçta son karar bizim cumhurbaşkanımızındır.

Yani cumhurbaşkanının bana böyle bir görev verdiği zaman, “Ben bunu reddederim” demek çok büyük bir saygısızlıktır. Benim cumhurbaşkanımın bana verdiği hangi görev olursa olsun buna “Hayır” demem; bu başka bir şey ama zaten böyle bir durum yok. Kendi açımdan olmayan konuya yorum yapmam çok yanlış düşer, saygısızlık olarak algılarım ben. Cumhurbaşkanımızın ya da genel merkezimizin iradesine ipotek koyabilecek ya da onları böyle bir durum varmışçasına yönlendirecek konuşmalardan ben kaçınıyorum ve bunu doğru bulmuyorum. Benim için önemli olan, cumhurbaşkanımızın verdiği görev ne olursa olsun bu konularla alakalı onu yerine eğiririm. Belediye başkanlığı, milletvekilliği, komsiyon başkanlığı veya bakanlık; birbirinden ayırt etmiyorum. Hepsi benim için eşit mesafede.

Cumhurbaşkanımız bize hangi konuda hangi emri verirse benim bunu kabul etmemem gibi bir konu zaten saygısızlık olur. Ama tekrarlıyorum böyle bir teklif yok. Bana karşı şimdi böyle bir teklif olmadığı için böyle bir şey de söylemem ters düşer.

İlgili Haberler