Prof. Dr. Naci Görür, Atatürk Kültür Merkezi (AKM)'nde gerçekleştirdiği 'Deprem Dirençli Antalya' söyleşisiyle Antalyalılarla buluştu.
Görür, Antalya'nın depreme hazırlıklı olması gerektiğini vurgulayarak şehrin depreme dirençli hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Antalya'nın üzerinde oturduğu körfez dolgusunun problemli olduğuna dikkat çeken Görür, şehrin aktif faylarla çevrili olduğunu ve bu faylar sebebiyle oluşacak depremlerin Antalya'yı etkileyeceğini ifade etti.
Ayrıca, Antalya'nın topoğrafyasının ve jeolojisinin deprem riski açısından önemli olduğunu vurguladı.
Görür, "Bizi yıkan yerin altı kimse yerin altına bakmıyor" diyerek öncelikle mikro bölgeleme çalışmalarının yapılması gerektiğini ve zeminin detaylı olarak incelenmesi gerektiğini söyledi.
Görür "Antalya depreme dirençli hale gelecek. Ne demek bu? Deprem Antalya’ya geldiği zaman depremi minimum atlatacak demektir. Hatta günlük yaşamı bile değiştirmeyecek." diyerek, deprem riskine karşı önlemlerin alınması gerektiğini belirtti.
“ANTALYALI DEPREM KENTİNDE YAŞADIĞININ FARKINDA DEĞİL”
Görür, “Antalyalıya sorsak, 'Burada deprem olmaz' der. Antalyalı deprem kentinde yaşadığının farkında değil” yorumunu yaptı.
Ayrıca, depremin büyüklüğünü açığa çıkan enerji olarak yorumlayan Görür, Antalya'nın deprem riski altında olduğunu ve bu konuda alınacak önlemlerin önemine dikkat çekti.
Deprem dalgalarının Antalya'nın nasıl etkileneceğinin belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Görür, belediyelerin halkı deprem konusunda bilinçlendirmesi ve altyapı çalışmalarına öncelik vermesi gerektiğini belirtti.
Antalya’nın çok büyük bir kısmının oturduğu zeminin sağlam bir zemin olmadığı belirten Görür “Falezlerde sağlam değil. Bu akarsular önemli miktarda alüvyonları körfeze depoluyorlar. Antalyalılar ilk binalarını öyle çok yüksekte yapmamış, zemine uygun yapmış. Şimdi gördüm ki rant hastalığına yakalanmış. Gökdelenler dikilmeye başlanmış, ne kadar çok yaparsanız tehlike o kadar büyür. Bu gökdelenlerden uzak durun, deprem dirençli bir Antalya için bunlar gerçekten son derece sakıncalıdır” dedi.
