Şerafettin Tilki depremden sonra istifa eden tek ismi açıkladı

Şerafettin Tilki depremden sonra istifa eden tek ismi açıkladı

Kahramanmaraş merkezli depremlerde 10 ilde binlerce kişi hayatını kaybederken, enkaz kaldırma çalışmaları da devam ediyor. Yeniçağ yazarı Şerafettin Tilki, deprem sonrası tek bir kişinin istifa ettiğini açıklayarak, "Yahu kardeşim bunca ihmal bunca ihmalkar var. Allah rızası için içlerinden biri çıkıp istifa etmez mi?" dedi.

Yeniçağ yazarı Şerafettin Tilki deprem sonrası yetkililerden kimsenin istifa etmediğini açıkladı. Tilki, "Ülkemizi yasa boğan deprem ile yatıp kalkıyoruz. Uzmanlar aynı dilden konuşuyor. Bu topraklarda binlerce yıldır deprem oluyor, olmaya da devam edecek. Bunca ölümün sebebi, kader değil" dedi.

İşte Şerafettin Tilki''nin yazısı:

İstifa bir erdemdir. Tıpkı özür gibi. Bulunduğu makamın gereğini yapamayan, o işi ehline devretmek için görevinden kendi isteği ile ayrılır.
Liyakatsiz ise üstleri tarafından istifası istenir.
Ülkemizi yasa boğan deprem ile yatıp kalkıyoruz. Uzmanlar aynı dilden konuşuyor. Bu topraklarda binlerce yıldır deprem oluyor, olmaya da devam edecek.
Bunca ölümün sebebi, kader değil.
İhmal.
Bu açık ve net zaten.
Gelin hep birlikte ihmalkarlara bakalım.
Belediye başkanı.
Belediye Başkan yardımcıları.
Belediye encümen üyeleri.
İmar müdürü ve çalışanları.
Belediye ve özel kontrol mühendisleri.
İmar ve İskan sorumluları.
Müteahhitler.
Usta, kalfa ve çalışanlar.
Beton santralı patronları.
Arsa sahipleri.
İnşaat malzemesi tedarikçileri.
Vali ve kaymakam gibi mülki amirler.
Mahalle muhtarları.
Mimar ve mühendis odaları.
İlgili bakan ve bakanlık görevlileri.
Yönetim dönemlerindeki hükümetler.

Deprem büyük. Yıkım da öyle. İngiltere’de olsa anlarız. Bu ülke depremi bilmiyor. Televizyondan izleyip, medyadan okuyor diyebiliriz.
Bizde öyle değil, biliniyor.
Eğer bu saydığımız kalemler işini doğru yapsa, bu yıkımı yaşamazdık.
Uzmanlara sordum. 8-9 şiddeti arasındaki depremlere dayanabilen bina yapmak çok mu zor. Ya da imkansız mı?
HAYIR. Sadece daha fazla imalat gerektirir o kadar dediler.
Bir çok ayrıntı vererek.

Şimdi gelelim sadede.
Yahu kardeşim bunca ihmal bunca ihmalkar var.
Allah rızası için içlerinden biri çıkıp istifa etmez mi?
Şu ana kadar yok.
Olmaz da zaten.
Kaderimiz bu deyip geçerler!
Bunca olaya rağmen tek bir istifa oldu.
Hani yoktu diye kızmayın efendim.
İlgili kişi ve kurumlardan istifa değil bu.
Dilara Gönder.
Show TV haber sunucusu.
Hepimiz gibi isyan edercesine doğruları haykırdı.
Tekrarı olmasın. Daha fazla canlarımız yanamasın diye isyan etti haklı olarak.
Halka, olaylara ve yaşadığımız trajediye tercüman oldu.
Onurlu duruş gösterdi.
Meğer ne çok özlemişiz böyle omurgalı gazetecileri.
Helal olsun, helal.
Takdir göreceğine, kanal yönetiminden baskı yedi.
Patron bu işe fena kızdı, bozuldu..
Aaa sen ne yaptın öyle.
İyi de kim bu patron?
Turgay Ciner.
Madencilikle uğraşan biri.
Balıklama medya sektörüne giren Artvinli iş adamı.
Aynı zamanda rahmetli Süleyman Seba döneminde Beşiktaş yönetiminde yer almıştı.
Yönetimden iken, “Parayı ben veriyorsam, düdüğü ben çalarım” moduna geçmişti.
Seba, 2 yıllık yönetim sürecini beklemeden istifasını istediği bir kaç idareciden biri olup çıkmıştı.
Aydın Doğan ile başlayıp, Dinç Bilgin ile devam eden yozlaşan medyanın dışardan gelen patronlarından yani.
Simavi, Karacan, Ilıcak gibi aileler gazeteci kökenli idiler. Sahip oldukları yazılı medya, doğal olarak sadece bu işi yapıyordu.
Ahhh ahh.. Neydi o günler. Basının, basın olduğu dönemler.

Ne yazık ki, durum bu sevgili dostlar.
Şaka gibi değil mi!
Kimler, kimler varken istifa etmesi gereken.
Ortada bir tek dirayetli kadın gazeteci var.
Benzer durum farklı bir ülkede olsaydı, o koltuklar, tespih taneleri gibi tek tek kopup ayrılırdı.
Bazı kurallar yazılmaz.
Vicdanlara kazınır.
Olanlara tabii ki.
Olayı hatırlayıp kendisini bu erdemli duruş için bir kez daha kutlayalım.

Show TV Ana Haber sunucusu Dilara Gönder, Jeoloji Mühendisi Ziyadin Çakır''ı konuk olarak almıştı. Bu deprem özel yayınındaki tepkisi sosyal medyada gündem olmuştu.
Çakır''ın depreme ilişkin yorumuna tepki gösteren Gönder şu ifadeler ile dikkat çekmişti:
"Böyle ders mi olur hocam ya, böyle ders mi olur? Bu kadar ölümlü ders mi olur? 1999’da yeteri kadar ölüm olmadı mı o ders için? Bu da mı ders olsun bize? Biz sürekli derslerdeyiz. Biz o dersleri geçemiyoruz ama. Sınav kağıdı hep boş. İşte buyurun sınav kağıdı ekranda. Maraş’ı görelim. Bu sınav kağıdı. Ders dediniz ya. 99 dersinin sınav kağıdı. İzleyicilerimiz tekrar bir görsün. Nasıl geçilemediğini o dersin. Buyrun havadan görüntüler."
Gönder bu sözlerinin ardından elindeki kağıtları da masaya fırlatmıştı.
Heyyy patron CİNer!
Medyada hakkındaki iddialar vardı. Doğru mu çıkıyor ne?
Sunucusuna sahip çıkamayan yayın yönetmeni, ana haber sorumluları, ya size ne demeli.
Sizi gidi sizi.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın misali..

İlgili Haberler