Muharrem Kazer / Günboyu
Geçtiğimiz yıllarda yaşanan kur krizlerinde iktidara cansuyu verecek politikalara imza atan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ekonomi yönetiminde konumlanışı nedeniyle uzun bir süredir ekonomistler tarafından "AKP''nin piyasalara müdahaledeki maşası" olmakla suçlanıyor.
14 Mayıs''ta yapılacak seçimlere günler kala, dolar/TL paritesini 19.50 liranın altında tutmaya çalışan TCMB, gösterge kur ile bu hedefine ulaşmış olmasına karşın, Türkiye''de serbest piyasaların merkezi olarak kabul edilen Kapalıçarşı''da dolar kurunun 20.50 TL''ye yükselmesini engelleyemedi. Dövize yönelik arka kapı müdahalelerine devam edilmesine karşın, eldeki imkanlar dahilinde seçimlere kadar dolar kurunu baskılmada güçlük çeken hükümet, aylardır sürdürdüğü ''döviz işlemlerine yönelik kısıtlayıcı önlemler'' konusunda bir vites daha yükselterek bankalara yeni uygulamalar hakkında talimat gönderdi.
DÖVİZDE KARABORSA ELİ KULAĞINDA
Türkiye''de ani kur artışını frenlemede başarılı olamayan mevcut ekonomi yönetimi, 2021 yılının Aralık ayında çareyi Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasına başvurmakta bulmuştu. Bu uygulamayla birlikte tek gecede düşürülen kur, döviz alım-satım işlemlerinde yetkili olan kuruluşları paniğe sevk etmiş ve düşük bir makas aralığına sahip olan alım-satım işlemleri, bu tarih itibariyle fahiş noktalara çıkarılmıştı.
Aradan geçen yıllarda söz konusu makas günden güne artarken, Türkiye tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir şekilde TCMB''nin gösterge kuru ile serbest piyasalardaki dolar/TL paritesi arasında yüzde 5''i aşan bir sapma ortaya çıktı. İktisatçılar, bu gelişmeyi Türkiye''de fiilen ''ikili kur'' sistemine geçildiği şeklinde yorumlarken, söz konusu gelişmelerin yakın gelecekte oluşması muhtemel bir ''döviz karaborsası'' için emareler taşıdığını iddia etti.
Ekonomide belirleyici olarak kabul edilen makro göstergelerin bütününde kötüye gidişi işaret eten veriler gelmesine karşın, Merkez Bankası uzun bir süredir sürdürdüğü ve Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan''ın ''Faiz Sebep Enflasyon Sonuçtur'' teorisini rehber alan politikalarında geri adım atmamaya devam ediyor.
"VATANDAŞ DOLAR ALIRKEN AYRI SATARKEN AYRI ZARAR EDECEK"
Ortaya çıkan ikili kur ve yıllardır döviz satmakla yetkili kuruluşların uyguladıkları fahiş makas aralıkları yetkililer tarafından yeterli görülmezken, seçim öncesinde dövizde yaşanan artışın ''yeni bir kur şoku'' haline gelmesinden korkan TCMB, bankalara gönderdiği yazı ile ucuza döviz satışına fiilen yasak getirdi.
Türkiye''de 2002 yılında uygulanmaya başlanan dalgalı kur rejiminin ardından gösterge ve serbest piyasa kuru arasındaki farkın ilk defa yüzde 5''in üzerine çıkıyor oluşu, yaşananların çok daha büyük bir krizin göstergesi olabileceği yorumlarına neden oldu. Kapalıçarşı ile Merkez Bankası arasındaki kur farkı 1 liranın üzerine çıkarken, TCMB tarafından bankalara gönderilen yazıda söz konusu makasın dijital al-sat işlemleri ile bankaya müracaat eden müşterilere yönelik de yürürlüğe konulması talimatı verildi.
Bir başka deyişle, halihazırda Türkiye''de döviz satışı yapma yetkisine sahip kurumların uzun bir süredir uygulamış olduğu geniş makas aralığı, TCMB''nin isteği doğrultusunda daha da açılacak. Bankalara yapılan uyarıda, döviz talebi oluşturabilecek her türlü işlemden kaçınılması tavsiye edilirken, müşterilerin dolar alım taleplerinde ise 20 liranın altında kur uygulanmaması talimatı verildi.
"GÜNÜN YARISINDA DÖVİZ ALMAK YASAK"
Bir yandan Merkez Bankası''nın belirlediği TL mevduat hedeflerine ulaşmaya çalışan bankalar, diğer yandan seçim sonrası dolar/TL paritesinin 24-25 liralara yükselme tehlikesi nedeniyle döviz stoğu yapmak için mücadele derken, Türkiye''de fiziksel olarak dolaşımda bulunan tüm dövizlere yönelik banka ve özel şirketlerden talep rekoru gelmeye devam ediyor.
İlginin yükselmesinin ardından harekete geçen TCMB, bankalara detaylı bir uyarı metni iletirken, bu tarih itibariyle kurumların, müşterilerin döviz taleplerini karşılamak için alım işlemlerini en geç 13.00''a kadar yapmasının şart olduğu bildirildi. Duyuru ile birlikte günün yarısında döviz almak yetkili kuruluşlar için dahi yasak bir hale gelirken, piyasalardaki rekor beklentininin tamamının 08:30 ve 13:00 saatleri arasına sıkıştırılması amaçlandı.
Alınan kararın sürdürülebilirliğine yönelik eleştiriler çoğalırken ekonomistler, bu kısıtlamalar ile TL mevduatlarında kısmen bir değerlenme yaşanabileceğine dikkat çekti.
İlgili Haberler