İYİ Partili Vekili Hüseyin Örs: İYİ Parti Karadeniz’de de oyunu arttıran tek parti

İYİ Partili Vekili Hüseyin Örs: İYİ Parti Karadeniz’de de oyunu arttıran tek parti

İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs, "İYİ Parti Karadeniz’de de oyunu arttıran tek parti ve Meral Akşener’de milletin umudu olmuştur. Karadeniz ayakta ve İYİ Parti iktidarı yakındadır" dedi.

İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örz, İYİ Parti Trabzon İl Başkanı Azmi Kuvvetli ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

İYİ Parti Trabzon İl Başkanı Azmi Kuvvetli, "Trabzon esnafı can çekişiyor. Son zamanlarda Arap turizmi Trabzon esnafının yüzünü güldürdü ben sahada görüyorum. Esnaf diyor ki özellikle konfeksiyoncular, memnunlar. Ama günde 100 tane müşterisi varsa 99’u turist. Belki de turistlerin yüzde 99’u Arap. Bu Arap turizmine karşı insanlarımızın bize yakışır misafirperverliklerini göstermediklerini zaman zaman görüyorum ve üzüntü duyuyorum. Misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlayıp bir daha şehrimizi ziyaret edecek, onlara zihinlerinde anılar bırakmamız lazım" dedi.

"BU TARTIŞMALAR BİR AN ÖNCE SONLANDIRILMALIDIR"

İYİ Parti Milletvekili Hüseyin Örs de Arap ve Körfez ülkelerinden gelen turistlerle ilgili başlatılan tartışmaların bir an önce son bulması gerektiğini dile getirdi. Örs, şunları söyledi:

"Son günlerde bir uçak tweetiyle, başlayan ülkemizde ve bölgemizde misafir olan Arap ve Körfez ülkelerinden gelen turistlerimizle ilgili başlatılan bu tartışmaların bir an önce sonlandırılması lazımdır. Bölgemize ve ülkemize de zarar veren hale gelmiştir. Biz Türkler misafirperver insanlarız. Misafirlerimiz bizim baş tacımızdır. Turistleri dil, din, renk, mezhep gibi ayrımlarla ayırmak oldukça yanlıştır. Trabzon üzerinden birtakım insanların olumsuz algılar yapmasının önüne geçmek gerekir. Bu durumu ortadan kaldırmalıyız. Pandemiyle geçen 2 yılda esnafların yüzü güldü. Bu noktada topyekûn Trabzon olarak ortak bir tavır almamız gerekir. Bu tür ifadelerin insanların kıyafetleri, renkleri yemek alışkanlıkları üzerinden sosyal medya üzerinde yapılan olumsuz yorumların önüne bir an önce geçilmesi gerekiyor."

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener''in Karadeniz programını da değerlendiren Örs konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu son Karadeniz ziyareti gösterdi ki; bölge insanımız mevcut AK Parti yönetiminden umudunu kesti ve değişim istiyor ve bunu da açık açık dile getiriyor. Vatandaşlarımız işsizlikten şikayetçi, vatandaşlarımız hayat pahalılığından şikayetçi, vatandaşlarımız her geçen gün yapılan zamlardan şikayetçi, çiftçilerimiz ürünlerinin para etmediğini, ilaca, gübreye, mazota para yetiştiremediklerini ifade ediyorlar ve geçmişte Ak Parti’ye oy veren birçok vatandaşımız artık AK Parti’ye ''oy yok'' diyorlar.  Bunu birçok yerde açık açık söylediler. Meral Akşener ve İYİ Parti iktidarına güvenlerini dile getirdiler.  Bu ifadelerin Karadeniz’de Bölgesinde söyleniyor olması bizler için ayrı bir önem arz etmektedir.  Bölgede geçtiğimiz seçimlerde Ak Parti’nin Türkiye ortalamasının üzerinde oy aldığı gerçeğini de göz önünde bulundurursak, Karadeniz seçmeninin AK Parti’ye verdiği desteğin hızla azaldığını ve eridiğini; sahada gördüğümü söylemek istiyorum. İnsanların kendilerinden olan, kendilerine dokunan, kendi dertleri ile dertlenen bir lider arayışında olduğunu Sayın Meral Akşener’e gösterilen ilgi ve sevgiden anlıyoruz. Onun için diyorum ki; İYİ Parti Karadeniz’de de oyunu arttıran tek parti ve Meral Akşener de milletin umudu olmuştur. Karadeniz ayakta ve İYİ Parti iktidarı yakındadır."

''BU YIL FINDIK FİYATININ EN AZ 74 LİRA OLMASINI TEKLİF EDİYORUZ''

Örs "Bir an önce milli bir fındık politikası uygulanmalı ve kaynakların etkin kullanımı sağlanarak fındık üretiminin yapıldığı bölgelerimizde sürdürülebilir bir tarım oluşturulmalıdır" dedi. Örs, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

"Bölgemizin iki temel ürünü fındık ve çay ile ilgili görüşlerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum.  Ülkemiz dünya fındık üretim sahalarının yaklaşık yüzde 80’ine üretiminin ise ortalama yüzde 70’inе sahiptir. Günümüzde fındık Türkiye’nin en önemli sınai tarım ürünlerinden biri olmasının yanı sıra üretiminin gerçekleştirildiği bölgelerde önemli bir geçim kaynağı durumundadır. Büyük bölümü belirli ölçeğin altındaki üretim alanlarında fındık yetiştiren üreticilerin, karşı karşıya kaldığı ekonomik sorunlar başta olmak üzere çeşitli nedenlerle köyden kente göç etmeleri nedeniyle üretim alanlarından uzakta şehir ve büyükşehirlerde yaşamaları fındık üretimini asli uğraş olmaktan çıkarmıştır. Fındıkta en önemli sorunumuz üretimin azalmasıdır. Ulusal Fındık Konseyi, 2005 yılında dünyada yüzde 79 seviyesinde olan üretim miktarımızın 2021''de yüzde 69''a gerilediğini, rakip ülkelerin üretimleri sürekli artarken Türkiye''de de bunun tam tersi yönde bir durumun söz konusu olduğunu açıklamıştır. Fındık hala Türkiye için ithal edilemeyen ürünler arasında yerini korumaktadır. Bu anlamda bu üretim kapasitesinin artırılması ve rakip ülkelerin üretimlerinden ülkemizin herhangi bir zarar görmemesi için yapısal sorunların zaman kaybedilmeden bertaraf edilmesi gerekmektedir.

''SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM OLUŞTURULMALI''

Yabancı sermayeli şirketlerin üreticimiz ve ülkemiz için herhangi bir baskı oluşturmaması için bir an önce milli bir fındık politikası uygulanmalı ve kaynakların etkin kullanımı sağlanarak fındık üretiminin yapıldığı bölgelerimizde sürdürülebilir bir tarım oluşturulmalıdır. Fındık fiyatı, alımı ve fındık zararlılarının oluşturduğu sorunlar ile ilgili TBMM’de birçok önerge verdim, TBMM kürsüsünde defalarca konuştum sorunları dile getirdim. Bu günlerde Üreticinin beklentisi emeğinin karşılığını alabildiği bir fiyatın belirlenmesi ve alımlara başlamasıdır. İYİ Parti olarak biz; bu yıl fındık fiyatının en az 74 lira olmasını teklif ediyoruz. Belirlediğimiz bu fiyat üreticimizin dertlerine dermen olabilecek makul bir rakamdır diye düşünüyoruz. Aksi durumda yerli ürünümüz fındığı üreten binlerce vatandaşımız ne yazık ki; yine yabancı bir şirketin ve özel firmaların insafına bırakılmış olacaktır. Bunun yanında son yıllarda fındık bahçelerinde görülen hastalık ve birçok zararlarının etkisiyle fındık üretimini gittikçe zorlaşmaktadır.

''ÇAYKUR KÖTÜ İDARE EDİLMEKTEDİR''

Yine bölgemiz ve ülkemiz için çok önemli bir ürün olan çay ile ilgili de bir şeyler söylemek isterim. Ülkemizde çay, başta Rize olmak üzere, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde üretilmektedir. 2021 yılında 203 bin 381 yaş çay üreticisi ile 788.988 dekar çaylık alanın kaydı vardır. Öncelikle sektörde en köklü konumda olup, pazar payı açısından da oldukça hatırı sayılır bir yerde bulunan ÇAYKUR’un durumunu bir analiz edelim. ÇAYKUR çok değerli bir marka ve hem bölgedeki dengeler hem de ülke açısından stratejik öneme sahip bir kurum. İşte bu kurum yani ÇAYKUR 2017''dan bu yana kar etmiyor ve 2017’den 2021’e toplam zararı da 2,6 milyar TL’yi aşıyor. Burada ÇAYKUR’un 2017 yılında varlık fonuna devredildiğine dikkatlerinizi çekmek isterim. Çay üretiminde dünya ’da ilk 5-6’da dünya kişi başına çay tüketiminde birinci sıradayız, ama çayın en büyük kurumu ÇAYKUR zarar ediyor. ÇAYKUR, AK parti döneminde kötü idare edilmektedir. Zararı katlanarak artan bir kurum hâline getirilmiştir. Siyaset, ÇAYKUR’dan elini çekmeli, AK Parti; ÇAYKUR’u ‘depo makamı’ olarak kullanma alışkanlığından vazgeçmelidir. AK Parti geçtiğimiz dönem TBMM’ye bir ‘çay kanun teklifi’ getirdi. Görüşmeler başlamadan teklifin gelecek yasama dönemine bırakıldığı imza sahipleri tarafından açıklandı. Bu kanun teklifini kimin hazırladığı da tartışmalara neden oldu. Ortada bir teklif var, ama teklifi kimin hazırladığı tam bir soru işareti. Kanun teklifinde yaş çay fiyatını belirleme yetkisi verilen ulusal Çay Konseyi’nin Başkanı ‘Bize, kanun teklifinde ulusal çay konseyi olarak yaş çay taban fiyatının belirlenip ilan edilmesi, açıklanması gibi bir görev addedildi. Çok net söylüyorum, bu ne bizim talebimizdir ne de biz üzerimize böyle bir mükellefiyet alacak kadar ve bu tepkileri kamuoyundan geleceğini bilerek bunu yapacak kadar da küçük düşünceler içerisinde olmadık’ açıklamasında bulundu ve ilave etti ‘Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin hazırladığı taslakta da böyle bir şey yok! Teklif bu haliyle çay üreticilerini adeta yok saymış, çayın ve çay üreticisinin geleceği özel sektörün insafına terkedilmiştir. Bölgedeki tüm Ziraat Odaları bu duruma tepkilidir ve tepkilerini açık olarak ifade etmektedirler." (ANKA)

İlgili Haberler