Isparta'nın Eğirdir ilçesinde yer alan ve Türkiye'nin ikinci büyük tatlı su kaynağı olarak bilinen Eğirdir Gölü, son zamanlarda su çekilmeleri yaşayarak sularının yaklaşık 2 metre düşmesine sebep oldu. Bu durum göl çevresinde koku problemlerine yol açarken, balçık, hayvan dışkısı ve çevre atıklarıyla da mücadele ediliyor.
Eğirdir Gölü'nün doğal ekosistemi koruma altına alınması gerekliliğine dikkat çeken Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi'nden Öğretim Üyesi Dr. Meltem Kaçıkoç, bölgede yaşanan su seviyesi düşüşünün başlıca nedenlerinin başında azalan kar yağışları ve genel olarak artan kuraklık riskleri geldiğini belirtti. Bu durumun Eğirdir Gölü'nün su güvenliğini tehdit ettiğini ve özellikle tarımsal sulama gibi alanlarda ciddi sıkıntılara yol açabileceğini vurguladı.
İklim değişikliğinin etkileriyle birlikte göldeki su seviyesindeki düşüşün, özellikle sığ göller için daha hassas bir durum oluşturduğunu ifade eden Kaçıkoç, bu durumun ötrofikasyon sürecini hızlandırdığını ve göldeki su kalitesini olumsuz etkilediğini söyledi. Özellikle siyanobakteriler gibi zararlı organizmaların baskın hale gelmesinin, gölün içme suyu üretimi, tarımsal sulama ve balıkçılık gibi kullanımlarını da tehdit ettiğini ekledi.
Dr. Kaçıkoç, bu süreçte acil olarak atılması gereken adımların belirlenmesi ve uygulanabilir eylem planlarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, Eğirdir Gölü'nün ekolojik dengesinin korunması için proaktif stratejiler geliştirilmesinin önemine işaret etti.
