200 Liracık
AKP Genel Başkanı Erdoğan, 18 Mart Çanakkale köprüsünün açılışında geçiş ücretini açıklarken "200 liracık" tabirini kullandı. Anlaşılan kendisi de bu ücretin son derecede fahiş olduğunun idraki içinde olmalı ki "200 liracık" diyerek lafzen ödenecek geçiş ücretini küçültme derdine düşmüş…
Ben dâhil birçok ekonomi yorumcusu Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) denilen bu model çerçevesinde Yap İşlet Devret (YİD) yöntemi ile yapılan projelerin birçok sakıncasını defalarca sıraladık. Bu sakıncalardan en önemlisi olan döviz bazında verilen ödeme garantilerinin devlete nasıl yük olacağını ve bütçe açıklarını nasıl tetikleyeceğini defalarca anlattık.
Lakin bu projelerde verilen garantiler tutturulsa, tüm maliyeti vatandaşlar üstlense ve ödese bile ortaya çıkacak bir başka sakınca genelde gözlerden kaçmaktadır. Bu sakıncada YİD devret projelerinin çok büyük döviz açığına sebep olmasıdır. Bu projelerin çok önemli bir kısmı döviz kazandıracak ve yahut da döviz tasarrufu sağlayabilecek projeler değildir. Ama bu projeler kapsamında inşaatlarda kullanılacak bir çok emtia, araç gereç, makine ekipman döviz ödenerek ithal edilmektedir. Sadece bu kadar da değil bu projelerin nerede ise tamamı yurt dışından döviz ile borçlanılarak inşa edilmektedir. Dahası da var bu projelerde yükümlülük altına giren birçok firma da yabancıdır ve projeden elde ettikleri kârlarını dövize çevirerek yurt dışına götürmeleri işin doğası gereğidir.
Kısacası bu projeler sadece bütçe açığını artırmakla kalmamakta, dahası döviz açığını da artırmaktadır. Doğru projenin başlangıcında bu projeyi finanse edebilmek için yurt dışından bir miktar döviz gelmektedir, lakin projenin bitiminden sonra geldiğinden çok daha fazla döviz yurt dışına çıkmaktadır.
Diğer yandan şunu da unutmamak gerekiyor bu projelerin yapımında kullanılan mal ve hizmetler çok büyük ölçüde ithaldir. İnşaat makineleri, bu makinelerin kullandığı akaryakıt, inşaatta kullanılan çelik vs. malzemeler, projeler hep ithal. Bunlar da çok ciddi bir döviz çıkışına neden olmaktadır.
Diğer yandan özellikle enerji konusunda döviz bazında verilen alım garantileri ve bu garantiler teminata konularak alınan döviz bazındaki krediler ile bu projelerde kullanılan makine ekipman hep çok büyük bir döviz açığına yol açmaktadır.
Aslında özel sektörün büyük bir kısmı bu tip Yap İşlet Devret Projeleri kapsamında kullandığı döviz kredileri de en temelde kamunun garantisi ve yükümlülüğü altındadır, kısacası bir nevi kamu dış borcudur.
Yap İşlet Devret Projeleri zaten ilk olarak kamunun dış borç stokunu daha düşük gösterebilmek, bu noktada AB tarafından koyulan Maastricht Kriterleri ya da Avrupa Yakınsama Kriterlerini delmek ve kamu borcunu olduğundan çok daha düşük gösterebilmek için uygulanan bir yöntem olarak ortaya çıkmıştır.
Gerçekte kamu kefil olup, garanti verecek yerde bu finansmanı kendi borç olarak daha düşük faiz ve daha uzun vade ile alsa ve projeleri şeffaf ve adil bir ihale ile gene özel sektöre yaptırsa hem finansman maliyeti ve hem de yapım maliyeti çok daha düşük olurdu. Böyle bir seçenekte geçiş ücreti de elbette 200 liracık gibi fahiş bir mertebede de olmazdı.
Bakınız büyük altyapı projeleri çok tehlikelidir, eğer fizibilitesi iyi yapılmaz ve bütçe dengeleri dikkate alınmazsa bu projeler yaratacakları kara delikler ile çok ciddi bütçe açıklarına ve dolayısı ile enflasyona yol açabilir.
Büyük projeler birçok durumda iktidarlar tarafından hem vatandaşı etkileyebilmek, hem ekonomiyi canlandırabilmek ve hem de eğer şeffaf ve adil bir ihale ile yapılmıyorsa siyasete finansman temin edebilmek için kullanılır.
İş insanları iyi bilir, bir iş insanını batıran temel eylem hesabı kitabı iyi yapılmamış yanlış projelere girmektir. Elbette devletler kolay kolay batmaz, lakin bu tip yanlışlar devlette enflasyona ve hizmet kalitesinde büyük düşüşlere yol açar.
Sonra çıkıp fahiş ücretleri 200 liracık diye küçümsemeye çalışmak durumunda kalırsınız…
Son söz bir projeyi yapmak önemli değildir, bu günkü teknolojide parayı verdin mi istediğin inşaatı rahatlıkla yapabilirsin, önemli olan kamu faydasını maksimize edecek ve refah artışına katkı sağlayabilecek bir projeyi doğru fiyata yapabilmektir.