Acı bir musikiye türküye zaman
Bir pamuklu şeker tadındadır zaman. Her çocuk için. Ondan olacak zamanın üzerimdeki bu şekil etkisi bende hep bulutlara dokunma arzusu uyandırırdı ama üç ama dört yaşlarımda. Şimdi yer yer çocukluğumun sesini, izini, kokusunu aradığım o toz toprak, harabe, ıssız sokaklarda anneme feryat eder ağlaya ağlaya beni sırtına alıp o bulutlara dokundurmasını isterdim.
Yirmi altı sene sonra annem bulutlara gitti/bulut oldu. Ben uzadım, büyüdüm ama bulutlara değemiyorum hâlâ. Üstelik beni sırtına alacak kimse de yok. Tek endişem şimdi sırtıma ve omzuma aldıklarım.
Arif der ki bunca yıl ay
Geldi geçti vay dün ya vay
Yaşamaksa yaşadım say
Aha geldim gidiyorum
Bulutuna bile değemedikten sonra bu dünyanın yaşasak ne olur yaşamasak ne olur. Hem zaman artık pamuk şekeri tadında değil. Daha bir acı daha acıklı ve bir türlü bitmeyen ayrılık türküsü gibi…