Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ercan Çalışkan

Ercan Çalışkan

İÇ SESİM

Bilmece bildirmece

Yeni yılın ilk günleri… Bir dilekle başlayalım o zaman yazımıza.

"İnşallah bu yıl ülkemizin üzerindeki kara bulutlar gelmemek üzere gider; ne korona konuşuruz yıl boyunca ne pahalılık ne de yoksulluk… Belki siyasilerimiz de 'nefret dilini' terk eder."

Sanırım, bu dileğimize "Amin!" demeyecek hiç kimse yoktur.

                                                                              *

Hadi ilk adımı ben atayım. Bu haftaki yazımızda rakam da olmasın siyaset de…

Bir bilmeceyi çözelim birlikte, ne dersiniz? Bilmece dediysem "bilmece bildirmece, dil üstünden kaydırmaca." türünden değil tabii…

                İki kişiyi soracağım size. Merak etmeyin, bildiğiniz isimler… Ben sadece özelliklerini sıralayacağım, siz de o isimleri bulacaksınız. Şimdilik ilk kahramanımızın adı "Garip" olsun; ikincisinin adı "Gurur"…

                Hazırsanız başlayalım dostlar!

                                                                              ***

Garip, mürekkep yalamış biri… Konuştuğu dinlenir, yazdığı okunur. Gurur'un seveni de çok, nefret edeni de. Mesela ilk kahramanımız ikinci kahramanımızdan kendi deyişiyle "iğrenecek kadar" nefret eder; Meclis açılışında "Bu adamı görmekten fenalaştım." deyip çekip gider. Bunun karşılığında okuyup yazan pek çok kişi, Gurur'u uğruna canını verecek kadar sever. Onu, mezheplerin birindeki "Masum İmam" gibi "her türlü hatadan, kusurdan uzak biri" olarak kabul ederler.

                Garip'in nefret etmesinin önemli sebeplerinden biri, Gurur'un şatafat içinde bir yaşam sürmesi, sarayda neredeyse kendini tecrit ederek yaşamasıdır. Hele hele Cuma namazlarına giderken oluşturduğu konvoy ve o namaz kılacak diye binlerce kişinin namaz kılamaması onu çıldırtır. Aklından geçeni söylemekten çekinmez:

"Neye mâl olmada seyret, herifin bir namazı:

Sade altmış bin adam kaldı namazsız en azı!"

Daha pek çok şeyi kafaya takar Garip. Kendi deyişiyle "keyf-i idare" dediği sistemi ve "rey-i vahit" dediği anlayışı, "ben yaptım oldu" icraatlarını içine sindirememektedir. Tek bir kişi, hangi işe, nereye kadar yeter, diye sorgulamaktadır.

Her ne kadar Gurur aksini söylese de Garip'e göre bir baskı rejimi söz konusudur. Aydınlar üzerinde baskı vardır, sansür vardır. Yazarlar, çizerler "Acaba sıra bende mi?" diye korkmaktadır.

İlginç olan nedir biliyor musunuz, Garip'in düşünceleri baştan beri böyledir. Bazıları gibi, suyun başından uzaklaştıkça avaz avaz bağıranlardan değildir. Kısacası hiçbir zaman fırıldak olmamıştır.

Her zaman düşüncelerini dobra dobra söylemiş, bu nedenle de ne İsa'ya yaranabilmiştir ne Musa'ya… Kimileri softa der ona, kimileri Batı hayranı, kimileri de Kuvayımilliyeci… Gurur ise yerini sağlamlaştırmak için sürekli çevresini değiştiren bir maslahatçı…

Adı gibidir Garip… "Bir de baktım ki: Tek onluk bile yokmuş kesede; / Mühürüm boynunu bükmüş duruyormuş sâde!" dizelerinde sanki onun tanımı yapılmıştır. Gurur mu? Onu sormasanız da olur. Çünkü olanları saymak mümkün değildir.

Hele hele Gurur'un en güçlü zamanında Garip'in haykırdığı şu dizeler tam bir cesaret örneği değil mi?

"Düşürdün milletin en kahraman evladını ye'se

Ne mel'unsun ki rahmetler okuttun ruh-u İblise"             

                                                                              ***

                Evet dostlar! Buldunuz mu bilmecenin cevabını… Aman aman! O aklınıza gelen ismi hemen atın kafanızdan. Benim başımı da derde sokmayın. Bakın bu hafta ne Emekli Öğretmen'i aradım ne de iç sesim gelebildi. Yanlış anlar diye yeğenin telefonunu bile açmadım.

                Hiç kuşkum yok. Okuyucularım cevabı bulmuşlardır zaten. Bulamadılarsa da verdiğim linklerden yararlanır, kolayca bulurlar. Hem belki bu şekilde anılmayı en çok hak edenlerden birini anmış oluruz.

"Köşe yazarı, bizi uğraştırma, söyle şu isimleri!" diyenler de haftaya kadar bir zahmet bekleyecekler…

+

1.            https://www.youtube.com/watch?v=zerXY2YFmN4

2.            https://www.academia.edu/31094054

3.            https://safahat.diyanet.gov.tr

 

 

               

               

                 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları