Bu defa konu "Ben"im
Yıllardan beri yazıyorum köşemde. İçimden geldiği gibi yazıyorum. Gördüklerimi, algıladıklarımı, ülkemizin sorunlarını…
O ikisi hariç kimse karışmıyor yazdıklarıma: İç sesim ve emekli öğretmen!
Hem niye karışsınlar ki… Ben sadece insanımızın dertlerini, içinden geçenleri yazmaya çalışıyorum.
Ama bu defa farklı olacak.
İzin verirseniz bu defa kendimden yazacağım. Geçtiğimiz günlerde yaşadığım güzellikleri paylaşmak istiyorum ilk kez sizlerle.
Biliyorsunuz bir kitabım çıktı bu ayın başlarında. Küskün Göl
Doğum gününe yetiştireceğim demişti yayıncım. Çok öncesinde raflara koydu kitabımı. Kısa zamanda ülkenin tüm internet satış noktalarında listelenmeye başladı.
Sonra arka arkaya, yazma coşkumu artıran değerlendirmeler yer almaya başladı yazılı ve görsel basında.
***
İsmail Küçükkaya, sabah saatlerinin en çok izlenen programı "Çalar Saat"te kitabımı eline alıp "Benim öğretmenim olmadı ama olmuş kadar oldu. KÜSKÜN GÖL, Ercan Çalışkan yazmış, memleketimden Simav'dan…" diye kitabı tanıtarak bana bir doğum günü hediyesi verdiğinde çok mutlu oldum. Yerel gazetemiz Simav'ın Sesi, internet gazeteleri Karizma Haber, Haberiniz.com.tr de sayfalarında haber olarak işlediler kitabın piyasaya çıkışını… Dahası yüzlerce mesajla, telefonla yapılan kutlamalar…
***
İçime işleyen ve hiç unutmayacağım sıcacık satırlar o kadar çok ki…
***
Mesela hocaların hocası Prof. Dr. Tuncer Gülensoy, " Küskün Göl, Ercan'ın 14 hikâyesini içine alan bir kitap, ama ne kitap! Bu hikâyeleri yazmakta oldukça geç kalmış ama yine de yazabilmiş. Türk kısa hikâyeciliği yepyeni 14 hikâye kazanmış. Sevgili öğrencimi kutluyor, yanaklarından öpüyor, yeni hikâyelerini bekliyorum." diye yazdı.
***
Arslan Tekin üstadımız, Yeniçağ'daki köşesinde "Hikâyeler bize ne anlatır?" başlıklı yazısında, " kitabımı anlatmış: "Küskün Göl, Ercan Çalışkan'ın hikâye kitabının adı. Yeni çıktı (Post Yayınları, 74 s.). 14 hikâye yer alıyor. Ercan Çalışkan bir edebiyatçı. Binlerce öğrencide emeği var. Ülke sevdalısı… Ercan Çalışkan'ın hikâyelerinde, rahat anlatış dikkat çekiyor. Yazar, zorlanmıyor, varlığını hayatın akışına bırakıyor. Okuyucu, her hikâyede, kendisinden bir şeyler buluyor. Yazar mı okuyucu, okuyucu mu yazar, ayıramıyorsunuz."
***
Edebiyat dünyasının en önemli isimlerinden Cemal Kurnaz da, Hikâyeci Ercan Çalışkan başlığıyla Küskün Göl'ü yazmış. "Ercan, bana böyle göründü. Hikâyeyi yazmıyor gibi yazıyor. Sanki çok yakın bir arkadaşının kulağına eğilmiş de mırıldanır gibi. Hiçbir iddiası yokmuş gibi anlatıyor. Bilgiçlik taslamıyor. Okuyucusuyla aynı düzlemde, aynı göz hizasında. Sanki hikâye anlatmıyor da başından geçen hatıralarını paylaşıyor gibi. Öylesine sahih, öylesine inandırıcı. Kasaba insanlarını, öğretmenleri, öğrencileri tanıyormuşuz hissine kapılıyoruz. Arada bir gönül telimizi titrettiği de oluyor."
***
Günümüz edebiyat dünyasının önemli isimlerinden Yağmur Tunalı, 'Küskün Göl' başlıklı yazısında düşüncelerini şu satırlarda dile getirmiş"
Sevgili Ercan Çalışkan'ın hikâye kitabı Post Yayınlarından çıktı.
Bu bir başlangıç. Devamının geleceğini biliyorum.
Ercan'ı tebrik ediyorum. Yayıncımız Hayri Ataş'ın salgın günlerinde gösterdiği gayreti ve himmeti ayrıca alkışlıyorum. O hiç durmadı. Yolu açık olsun!
Ercan'ın hikâye kitabının adını pek sevdim.
Kitaptaki hikâyelerden birinin adı bu.
Çok yakıştı. Okuyucunun bu küskünlükte insan halleriyle barışacağını bilmek gönlümü okşuyor.
Yayınlanmadan okuduğum için bunu rahatlıkla söylüyorum."
***
Yüreği şiir, kendi şair dostum Şerif Kutludağ, "Küskün'ü Küsgün" yaparak şunları yazmış:
"Küsgün Göl" demiş sevgili Ercan Çalışkan dostumuz hikâye kitabına!.."Küsgün Göl" hanemize gelince, aldım onu su başlarına götürdüm! Acaba küsgünlüğünün sebebini söyleyiverir mi diye! Mümkün değil ağzından bir tek kelime bile alamadım. Bir tek söz söyledi bana o da lisan-ı hâl ile : "Oku!.. Çok merak ettiysen hikâyelik hallerimi!.." deyiverdi... Şimdi ben de öyle yapacağım. Okuyacağım efendim..."
***
Siz de merak ederseniz, "Küskün Göl'ü okuyun efendim.
Bu arada unutmadan, bir okurum: "Keşke kitabın başına 'Bu değerli eseri okumaya akşam başlamayın, yoksa tüm gece uykusuz kalırsınız.' uyarısı ekleseydiniz yazmış.
Benden hatırlatması…