Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ercan Çalışkan

Ercan Çalışkan

İÇ SESİM

Bu ne demek biliyor musunuz?

Bir süredir memleketteydim. Eşi, dostu ziyaret ettim. Tabii köye de gittim. Köye gidince kahveye uğramadan olmaz. Selam verip içeri girdim. Baktım köşede Emekli Öğretmen oturuyor. Epeydir yüz yüze görüşmemiştik. Sarıldık birbirimize…

Çaylarımız henüz gelmişti. Yeğenim göründü kapıda. Beni görünce yanımıza geldi. Emekli Öğretmen''le meşrepleri tutmasa da arada tampon bölge olarak ben varım. Ona da çay söyledik. Tam bu sırada kahveci "Ajans saati!" diye bağırdı. Ajans saati, haberlerin başlama saati demektir bizim köyde. Çocukluğumda TV yoktu, radyo için yapılırdı bu duyuru. Bir de "ajans" denilince TRT 1 akla gelir bizde. Herkes televizyona döndü dikkat kesildi.

İlk olarak her zamanki gibi Sayın Cumhurbaşkanı''mız belirdi ekranda. Cumhurbaşkanı''mız ATO Congresium''da gerçekleştirilen Sözleşmeliye Kadro Şöleni''ne katılmış. Kimler yok ki salonda! Bakanlar, AKP üst yönetimi ve milletvekilleri, ATO Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkanı… Adı üstünde "şölen"! İşte bu şölende açıklamalarda bulundu. Salon ve bütün kahve pür dikkat!

"Maaş artış oranını yüzde 25 olarak uygulayacağımızın müjdesini veriyorum." cümlesini duyunca salon coşkuyla alkışladı. Memur-Sen Genel Başkanı da… Yeğenim fırladı masadan, nasıl alkışlıyor anlatamam! Tabii kahvedekiler de… Tam ben de ellerimi alkışlama pozisyonuna getirmiştim ki Emekli Öğretmen "Ya sabır!" dedi ve kalkıp gitti.

Doğal olarak ben de iki arada bir derede kaldım. Kahvedekilerin umurunda değil Emekli Öğretmen''in gidişi. Hemen hepsi "BAĞ-KUR çiftçi emeklisi". Başladılar 3500 TL''nin %25''ini hesaplamaya. Ben de sessizce oradan ayrıldım.

Ertesi gün aynı saatler…

Selam verip içeri girdim. Baktım Emekli Öğretmen aynı köşede oturuyor Ama suratı asık. Ben yanına gittim ama konuyu açmadım tabii. Yine yeğenim girdi içeri. Bu defa başka yere oturdu. Beş on dakika sonra kahveci yine "Ajans saati!" diye bağırdı. Elbette TRT 1 açıldı. Herkes televizyona döndü dikkat kesildi.

Bilin bakalım ekranda ilk olarak kim belirdi?

Tebrikler bildiniz. Sayın Cumhurbaşkanı''mız… Zaten kimsenin bilmeme ihtimali yok ki! Her gün, televizyonların neredeyse tamamında böyle. Zaten TRT''nin yönetmeliğinde var HERHALDE: İktidarın sesi olmak. Memlekete gelirken, TRT FM''in saat başı haberlerinde görevlerini tam yaptıklarına bizzat şahit oldum. Birinci haber Sayın Cumhurbaşkanımız, 2., 3., 4. haber Sayın Bakanlar, hava durumu ve bitti.

Neyse konuyu dağıtmayalım. Sayın Cumhurbaşkanı''mız grup toplantısında konuşmaya başladı ve bir müjde daha verdi: Maaş artış oranı yüzde 30 olarak uygulanacakmış. Meclis alkıştan yıkılacak. Bizim kahve de öyle… Emekli Öğretmen "Ya sabır!" dedi ama bu defa gitmedi. Haberler bitinceye kadar sustu. Haberler bitince kahveciden televizyonu kapatmasını istedi.

"Komşular, biraz beni dinleyin lütfen!" dedi. Herkes ona döndü. Yıllarca köyümüzde öğretmenlik yaptığı ve ayrıca bizim köylü olduğu için herkes ona saygı duyardı. Ona doğru döndüler.

"Komşular,

Şimdi size, geçen yıl elektriğe, mazota, gübreye, ekmeğe velhasıl satın aldığınız her şeye %100''ü çok aşan zamlar yapıldı demeyeceğim. Bunları hepiniz biliyorsunuz. Sizin bilmediğiniz, bugün 25, yarın 30 gibi bir değerlendirmenin beş on işçisi olan şirketlerde bile yapılamayacağından da söz etmeyeceğim.

Ben dünden beri gördüklerimi anlatacağım:

Gördüm ki neredeyse hepiniz %30''luk zammı duyunca coştunuz.

Siz sormadınız ama ben sorayım: Asgari ücret ne demek?

Hadi cevabını da ben vereyim: En düşük ücret demek.

Peki önümüzdeki yıl için müjdeyle açıklanan asgari ücret ne: 8506 TL

Ya sizin zamlı maaşınız ne olacak: %30''u 4550 TL yapıyor ama Sayın Cumhurbaşkanı size de müjde verdi: 5500 TL alacaksınız.

Şimdi ona da coşarsınız ama "HANİ EN DÜŞÜK ÜCRET 8506 TL OLACAKTI?" diye sormazsınız.

Yetmedi…

Hadi biz, ölçü olarak ENAG''a (Enflasyon Araştırma Grubu) göre yüzde 137,55''i almayalım; TÜİK''e (Türkiye İstatistik Kurumu) göre yüzde 64,27 olan enflasyonu bu artışın neresine yerleştireceksiniz?

Onu da söyleyeyim. Şimdi diyecekler ki o geride kaldı, bundan sonra enflasyon olmayacak. Geçen sene de demişlerdi ya neyse… Varsayalım ki haklılar…

Şimdiiiii!

O zaman devlet bundan sonra ödeyeceğiniz tüm vergilerde 2023 için uygulanacak yeniden değerleme oranını, neden yüzde 122,9 olarak belirledi.(1)

Bu ne demek biliyor musunuz? Devlet kepçeyle alacak, kaşıkla verecek demek!

Bu ne demek biliyor musunuz? Evinizin önünde hiç hareket etmeden duran arabanız için ödeyeceğiniz MTV, KASKO, trafik sigortası, araç muayenesi, egzoz ölçüm ücreti gibi masrafların en az ayda 1000 TL olması demek…

Bu ne demek biliyor musunuz? Bu mazot, gübre fiyatlarıyla tarlayı zor ekersiniz demek…

Yemeyi içmeyi, giyinmeyi, torunlarınızın, çocuklarınızın eğitim ve öğretimini de siz ekleyin. Ben biliyorum ki çoğunuz, düzenli bir işi olmayan çocuklarınızın yerine torunlarınızın eğitimini yaptırmaya çalışıyorsunuz. Bundan hiç söz etmiyorum bile…

Bu ne demek biliyor musunuz? Avrupa''daki emekliler, Türkiye''ye gelip Antalya''da iki ay tatil yaparken siz köyün dışına gidemiyorsunuz demek…(2)

İyi ki bize ikide bir, "Şükredin!" diyor devlet büyüklerimiz. Onlar da olmasaydı biz bunu nasıl akıl edebilirdik ki?"

                                                                              ***

1.           

2.            https://sputniknews.com.tr/20221028/avrupali-emekliye-18-bin-500-liraya--antalyada-2-ay-tatil-1062808171.html

 

 

Yazarın Diğer Yazıları