Daha neler var?
Biliyorsunuz, 3 Haziran Perşembe günü mayıs ayı enflasyonu açıklandı.
Muhtemelen pek çoğunuz yazılı ya da görsel basında haberleri okudunuz veya izlediniz.
"Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mayıs ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Nisanda yüzde 69,97 olan enflasyon, mayısta yüzde 73,50 ile 24 yılın zirvesine yükseldi."
Bu arada bilim insanlarının kurduğu "Enflasyon Araştırma Grubu"nun enflasyon açıklamasından da haberdar oldunuz.
"Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), tüketici fiyat endeksinin (E-TÜFE) mayıs ayında yüzde 5,46, son 12 ayda yüzde 160,76 arttığını açıkladı."
Bu çile bu kadar yetmez dediniz. Memurun, işçinin, asgari ücretlinin durumuna da bir göz attınız.
Türkiye İstatistik Kurumu''nun (TÜİK) çarşı pazardaki yangını yansıtmayan hesabıyla bile emekli ve çalışanların maaşının beş ayda yüzde 35.64 oranında eridiğini, en düşük memur maaşının alım gücü asgari ücretin altına düştüğünü, asgari ücretlinin alım gücü 3 bin 136 liraya gerilediğini, yıl başında 5 bin 972 liraya yükseltilen en düşük dereceli memurun alım gücünün mayıs sonu itibariyle 4 bin 403 liraya düştüğünü, maaşı 6 bin 660 lira olan öğretmenin alım gücü 5 ayda 4 bin 910 liraya gerilediğini, öğrendiniz.
Yetmedi, Avrupa ve dünya sıralamamıza baktınız:
Yüksek enflasyonda liderliğe oynadığımızı, Avrupa ve artık 21. sıraya düştüğümüz için içlerinde olamadığımız G20 ülkelerini 21''e çıkarırsak aralarında açık ara birinci olduğumuzu içiniz acıyarak öğrendiniz. Hem de TÜİK veya ENAG fark etmeden… Dünyada ise TÜİK''le 6''ncı, ENAG''la 4. sırada olduğumuz gerçeğiyle yüzleştiniz.
Bu kadar çile yetmez dediniz, daldınız bir başka araştırmaya…
Haziranın başında gelen konut elektriğine %15, sanayi elektriğine %25, konut doğal gazına, sanayi doğal gazına %10 zamların şokunu atlatamamışken aynı gece benzin 1.22 TL, motorine 1.4 TL zam açıklamalarıyla feleğiniz şaştı
Doğal olarak moralleriniz alt üst oldu.
Nereden mi biliyorum? Bende böyle oldu da oradan...
"Allah Allah!" dedim kendime "Bu haberlerden sonra benim yeğen hâlâ nasıl mutlu oluyor ki?"
Hemen aradım tabii…
"Sen onu bunu boş ver! Hadi yine yaşadınız, duymadın mı?" dedi. "Neyi?" dedim merakla. Malum gazetelerden birinden bir gazete haberi okudu.
"2022 Haziran ayı enflasyonu eksi bile çıksa 2022 Temmuz ayından itibaren emekliler ve devlet memurları maaşlarını en az %35,64 oranında zamlı olarak alacak."
"Yani sen bu aydan değil, önümüzdeki aydan söz ediyorsun, değil mi" diye sordum.
"Ne kaldı şunun şurasında? Bir ay… Hem Maliye Bakanı''mızı duymadın mı?"
"Yahu ben temmuz ayı sonunda maaş alıyorum. Bir ay dediğin aslında iki ay. Hem bu enflasyon dediğimizin geçmiş aylarda bizden götürdükleri ne olacak?" sorusunu sormak bile aklıma gelmedi. "Ne demiş?" diye sordum merakla.
"Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yaptığı açıklamada, ''Bugün açıklanan enflasyon rakamları enflasyon artışının hız kesmiş olduğunu ortaya koydu.'' dedi. Hem zammı alacaksınız, hem de enflasyon hız kesmiş, daha ne istiyorsunuz?" dedi ve dahası var diye ekledi.
"Euro Bölgesi''nde rekor enflasyonu duymadın mı? Avrupa mahvolmuş durumda. Hem onlarda düşme eğilimi falan da yok. Cumhurbaşkanı''mız da ''Türkiye, ekonomide tarihinin en güçlü dönemine girmektedir.'' diyor."
"Vay be! Yeğen haklı. Galiba moral düzeltmenin yolu bu. En iyisi Emekli Öğretmen''e haber vereyim de onun morali de düzelsin." dedim ve onu aradım. Hay aramaz olaydım!
"Yine mi alfabenin ilk harfi medya kaynaklı haberlerle karşıma geldin?" diye bastı fırçayı.
"Euro Bölgesi''nde enflasyon mayıs ayında yüzde 8,1. Neredeyse bizim bir aylık enflasyonumuz. Sayın Nebati''ye gelince, bak bakalım, göreve başladığından beri hangi tahmini tutmuş?"
Ve Sayın Cumhurbaşkanımız, sadece senin yeğenin aktardıklarını mı söylüyor?
Bu haftaki Meclis konuşmasına bir bak bakalım daha neler söylüyor?