Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ercan Çalışkan

Ercan Çalışkan

İÇ SESİM

Değişen kim?

Bir türlü anlamlandıramadığım, kafamda bir yere oturtamadığım bir soru var.

Neden bir türlü tartışmayı öğrenemiyoruz?

"Dikene Su Vermek"(1) adlı kitapta şu tespit yapılmış: Biz tartışmayı bilmiyoruz. Yazarı bir akademisyen olmasına karşın öyle akıcı ki adı gibi. Mesela ben kendimi diken gibi gördüm, orada yazılanları su gibi… Ne okuyayım diye bana soranlarınız varsa, bu kitabı okuyun derim.

Kitapta genelimizin fotoğrafı da çekilmiş: Herkes her şeyi biliyor. Herkes kendi doğrusunu dayatıyor. Genellikle yaftalayarak, hakaret ederek dayatıyoruz.

Ne zaman haber dinlemek için televizyonun karşısına geçsem ya da özellikle bazı liderlerin "SALI KONUŞMALARI"nı dinlesem hep bu cümleler aklıma geliyor ya da sosyal medyaya tekrar bakmaya başlasam mı diye yorumları okumaya niyetlensem oradaki cümlelerin üstünü yukarıdaki cümleler kapatıyor ve bana "Bırak yorumları okumayı, boş ver sosyal medyayı!" mesajını veriyor.

İşte bu şekilde bir ruh halindeyken sosyal medyada, çok sevdiğim bir kardeşimin paylaşımı dikkatimi çekti. Birkaç miting fotoğrafı eşliğinde mitingde hepimizin lanetlediği terör örgütü PKK lehine sloganlar atıldığını anlatan bir yazıydı bu. İlkesel olarak sosyal medyada yayımlanan yazılara yorum yazmıyorum çünkü bu yorumun altına yazılacak had bildiren, ağzının payını veren, hakaret dolu yorumlarla karşılaşmaktan korkuyorum. Zaten kuru ekmek paylaştıklarımdan gelebilecek hakaret cümleleri değil mi beni bu ortamdan uzaklaştıran… Bu nedenle özelden, "Bu yazdığının gerçek olduğunu ispatlayan bir kayıt var mı? Yoksa Kabataş''ta saldırıya uğrayan başörtülü bacıların hâlâ çıkmayan görüntüleri gibi mi?" diye sordum.

Cevap geldi: "Pek çok haber sitesi bununla ilgili haberi ve videoyu yayınlamış. Ben de bir kaç kez sloganları dikkatle dinledim. Her yer Kandil deniyordu. Mitingi düzenleyenlerden bu haberleri tekzip eden bir açıklama gelmedi. Zaten beraber hareket ediyorlar. … Google amcaya sor bu haberler çıkıyor."

Kardeşim şunu bilmiyordu: Soruyu ona sormadan önce Google amcayı alt üst etmiştim. Birkaç tane ses ve görüntü kaydı olmayan habere ben de rastlamıştım ki aradığım bu değildi. Cevaben "Ben görüntülü ve sesli kaynak bulamadım. Bu tip iddialarda taraf tutmayan, belgelerle hareket eden bir site var. Ben oraya baktım, istersen sen de bak.(2)" yazarak linkini gönderdim.

"Var, var! Ama ben link göndermeyi bilmiyorum." dedi.

Duramadım bir cevap daha yazdım: "Eğer öyle olsa ''Derhal adli takibat başlar, Sayın Cumhurbaşkanımız ortalığı ayağa kaldırır, Salı Konuşmalarının baş konusu bu olur, Twitter''da paylaşım rekoru kırılır." (Zaten sonrasında hiçbir parti lideri ya da sözcüsü bu konuda bir kelime bile söylemedi.)

"Senin dediğin gibi olsun, HDPKK CHP iş birliğini görmüyor musun? İBB ve İzmir Belediyesinde tutuklanan PKK''lılar da mı yalan?" cevabı geldi. Konuyu dağıtmamak için "Beni HDP veya PKK ilgilendirmiyor." dedim. Tutup "Soylu, aynı günde, Türkiye''de 160''tan az, İBB''de 557 ''terörist'' var." dedi.(3) Sonra da belediyeye bir sürü müfettiş gönderdi. Üç dört ay sonra bula bula ADLİ SİCİL KAYDI TEMİZ olan bir terörist mi bulundu. Nerede geride kalan 556''sı?" desem konu dağılıp gidecek.

Ve cevap geldi: "Nasıl ilgilendirmez ağabey, ülkenin geleceği de mi seni ilgilendirmiyor? Doğrusu sizleri tanımakta güçlük çekiyorum ve izah edemiyorum."

Hoppala! "Bir kayıt var mı?" sorusu bizi nerelere getirdi.

Girişte söz ettiğim kitabın yazarı Prof. Cemal Kurnaz haklı. Biz tartışmayı bilmiyoruz. Bazılarımız, tartışmayı dönüp dolaşıp düşündüğümüz yere getiriyoruz.

Beka, yani ülkenin geleceği…

Bu konuda neredeyse elli yıla yaklaşan bir dostun bu konuda benden kuşkulanması içimi acıttı. Söylediklerine rağmen o kardeşimin bu milletin bekası için her fedakârlığa hazır olduğuna inancım tam; oysa o, beni bu konuda tanıyamadığını söylüyor.

Sana ve herkese kendimi tanıtayım kardeşim:

Ben, üniversitede ülkemi ve milletimi ne kadar seviyorduysam şimdi de o kadar seviyorum.

Ben, 1995 seçimlerinde ilçemiz Simav''ın neredeyse bütün köylerini dolaşıp yaptığım konuşmalarda bu ülke için neler söylediysem, neler istediysem, bu ülkeye kimlerin kötülük ettiğini, kimlerin memleketimizi idare edemediğini dile getirdiysem hâlâ aynı noktadayım.

Yarın seçim olduğunda milletin diğer yarısına hakaret etmeyen, küfretmeyen, kibirden uzak bir parti için oy kullanacağım. Kodu mu oturtan, ağzının payını veren, rezil rüsva etmenin peşinde koşanlarla işim olmayacak.

Sen ve senin gibi düşünenler, bugün pazarlarda atılmış sebze ve meyve toplayanları görmüyorsa, dünya ortalaması %30 olan pahalılıkta resmî rakam olan %70''le dünyada altıncı, Avrupa''da birinci olmamızın nedenini HİÇBİR EKONOMİ KİTABINDA YAZMAYAN UYGULAMALARI YAPMAYA İNAT EDENLERDE değil, bu yöntemle enflasyon azar, para değer kaybeder, ekonomi kontrolden çıkar diyenlerde arıyorsa, onların ucunu da dış güçlere bağlamaya devam ediyorsa ne yapılabilir ki… Devlet mesela petrole DÜNYADA EŞİ BENZERİ OLMAYAN KADAR bir yılda %200-250 zam yapmışken, birileri zamların sebebini dış güçlere ve moda olan Fetö''ye bağlıyorsa ne denilebilir ki…

Son paragrafta anlattığımın canlı uygulamasını görmek istiyorsanız alfabenin ilk harfi olan kanalda bir defa haber dinlemeniz yeter.

.........

Not: Lütfen, üniversite arkadaşım Prof. Dr. Mehmet Sarı''nın kaleme aldığı köşe yazısını Google''a "GENÇLERİMİZ UMUTSUZ - Prof. Dr. Mehmet SARI" yazarak veya https://www.afyonturkeligazetesi.com/yazarlar/prof-dr-mehmet-sari/genclerimiz-umutsuz/4283/ linkini tıklayarak okuyun. Dış güçlerin zerresinin haberdar olamayacağı bir Anadolu köyünün ve köylüsünün durumunu bir görün. Ben çok beğendim.

1.            https://www.kitapyurdu.com/kitap/dikene-su-vermek/592994.html

2.            https://teyit.org/analiz-videonun-chp-mitinginde-her-yer-kandil-her-yer-direnis-slogani-atildigini-gosterdigi-iddiasi?fbclid=IwAR0MIUSrBxgEnFRhnCVbPA6QnuWQ0CTZqcDITaBwmeOuzsXPknCW9Qjk2iw

3.            https://www.diken.com.tr/soylu-ayni-gun-soyledi-turkiyede-160tan-az-ibbde-557-terorist-var/

Yazarın Diğer Yazıları