Dilan-Engin Polat davasında, MASAK raporuna göre Dilan Polat’ın kara para aklama ve sanal bahis suçlarına karışmadığı, Engin ve Sezgin Polat'ın ise şirketlerden sorumlu olduğu ortaya çıktı.
Halk TV yazarı İsmail Saymaz, raporun dava üzerindeki etkisini değerlendirerek, "Neden bu yargılama dayanaksız suçlamalarla yapıldı?" diye sorguladı. Saymaz'ın yazısında şu ifadelere yer verildi:
MASAK Raporu'nun bulguları:
Dilan Polat’ın ne bahis ne de kara para aklama suçlarına karıştığına dair bir delil bulunmadı. Polat ailesinin işlettiği şirketlerin suç örgütü değil, aile şirketi olduğu anlaşıldı.
SATIŞA ÇIKARILAN ÜRÜNLER GERÇEK
Kozmetik ürün satışlarının gerçek olduğu ve e-pazar kanalı Trendyol ile IYZICO aracılığıyla gerçekleştirildiği tespit edildi.
SANAL BAHİS YOK
Dilan Polat ve diğer kişilerin yasal bahis veya kumar işlemlerine karışmadığı, işlemlerinin sıradan vatandaş işlemleri olduğu ortaya çıktı.
KARA PARA AKLAMA YOK
Polat ailesinin kaynağı belirsiz bir varlığa sahip olmadığı ve aklama suçuna dair bir delil bulunmadığı belirlendi.
DİLAN POLAT YETKİSİZ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Dilan Polat’ın şirketlerin finansal işlemlerinde karar mercii olmadığı anlaşıldı. Ticari ve finansal işlemlerden Engin ve Sezgin Polat'ın sorumlu olduğu belirtildi.
VERGİ KAÇIRMA İDDİALARI:
MASAK raporunda, sahte fatura ve çift defter kullanılarak devletin vergi zararına uğratıldığı tespit edildi. Raporda, soruşturmanın savcılık ve medya eliyle şova dönüştürüldüğü ifade edilerek, Polatların sanal bahis suçlamalarından aklanacağı, ancak sahte faturayla vergi kaçırmaktan ceza alabileceği belirtildi. Saymaz, "Neden bu yargılama dayanaksız suçlamalarla kirletildi?" sorusunu gündeme getirdi ve bazı sosyal medya fenomenleri veya bahisçilerin hedef alınmış olabileceğini ima etti.
DİLAN POLAT SORUŞTURMASI BÜYÜK BİR FİYASKO MUYDU?
MASAK raporu, savcılık ve medyanın yürüttüğü Dilan Polat soruşturmasının büyük bir fiyasko olduğunu gösteriyor.
Dilan ve Engin Polat'ın ani servetlerini gösterişle sergilemeleri toplumda tepki çekmişti.
Birkaç gazetecinin sosyal medya üzerinden yürüttüğü çalışmalar sayesinde, Polatların vergi kaçırdığı iddiaları o dönemde ortaya çıkmıştı.
Ancak, soruşturmayı şova dönüştüren savcılık, dosyaya zoraki bir şekilde yasa dışı bahis iddialarını ekledi.
Sonuç olarak, Polatlar ile sanal bahisçi Derkan Başer arasında bir bağlantı bulunamadı.
Peki, neden bu yargılama dayanaksız suçlamalarla karartıldı?
Acaba bazı sosyal medya fenomenleri veya bahisçilerin 'başını koparmak' mı istendi?
Polatlar bundan sonra ancak sahte faturalarla vergi kaçırmaktan ceza alabilirler ve bu suçlamalarla bir gün bile tutuklu kalmazlar.
